hesabın var mı? giriş yap

  • genelde haftasonları denk gelinen bi hadise.

    banyonun kapısında beklerken içerden önce tazyikli bi su sesi, sonra haşır huşur yüze su çarpma sesi ve akabinde boğulur gibi sesler yükselir.
    noluyo lan diye korkuyla kapıyı aralayınca pederin eliyle çenesindeki suyu sızması ve omzundaki havlu gözükür.

    adam sadece yüzünü yıkıyomuş amk.

  • adamın biri her gece rüyasında istanbul' dan adana'ya bir kamyon dolusu mal çekiyormuş, sabah kalkınca da direksiyon sallamaktan her tarafı ağrıyormuş bu her gece devam ediyormuş. sabah kalkınca çok yorgun düşüyormuş.

    bir gün, bir psikoloğa gitmeye karar vermiş derdini psikoloğa anlatmış.

    psikolog:

    - yarın gece adana'ya giderken ankara'da yol üzeri bir park var ben seni gece yarısı tam 00: da orda bekleyeceğim, kamyonu bana verir kurtulursun. demiş.

    adam:

    - tamam, demiş. ama kapıdan çıkarken içinden "hadi len" demiş ve gece rüyasında oraya gitmemiş ama yine her gece rüyasında adana'ya kamyonla mal çekmeye devam ediyormuş. bir gece yine kamyon kullanırken tesadüfen gece 00 da psikoloğun beklediği yere gelmiş ve acaba orda mı, beni bekliyor mu diye merak edip bakmış psikolog orada, vermiş kamyonu ve kurtulmuş. bir daha rüya görmemiş ...

    aradan uzun zaman geçmiş. bir gün adam yolda yürürken bir arkadaşıyla karşılaşmış, oturmuşlar bir yerde, çay kahve sohbet derken, arkadaşı

    -yahu demiş, benim bir sorunum var. gece rüyamda üç tane güzel kızla beraber oluyorum sabaha kalkınca yorgunluktan ölüyorum, ilk zamanlar güzeldi ama artık çok yoruluyorum

    öyle ki eşimi bile ihmal ediyorum, demiş.

    adam:

    - ben bir psikolog tanıyorum ona git ,o senin sorununu çözer ,demiş.

    psikoloğun adını adresini vermiş ve ayrılmışlar. iki arkadaş bir müddet sonra tekrar görüşmüşler

    adam arkadaşına sormuş;

    - ne oldu gittin mi dediğim psikoloğa?

    arkadaşı;

    — evet gittim. adam;

    — ee ne oldu?

    arkadaşı;

    - üç kızı aldı, namussuz psikolog bana bir kamyon verdi her gece adana'ya bir kamyon dolusu mal çekiyorum.

    debe editi: (bkz: erdoğan istifa)

  • sahilyolunun ibb'nin yetki alaninda oldugunu bilmeyenlerin kadikoy belediyesine sallamaya calistigi kale. kadir abinin boklarini kadikoy belediyesinin ustune atmaktan vazgecmek lazim.

  • türkiye aslında kız açısından kaynakları kendi kendine yetebilen 7 ülkeden birisi. ama malesef bazı dış güçler kızlarımızı kaynağından çıkarmamıza müsade etmiyor. bakın komşu yunanistan çatır çatır kız çıkarırken iki adım ötede bizim topraklarımızda hiç kız yetişmiyormuş gibi bir hava yaratılıyor. bu teknik olarak mümkün mü? hayır, değil. ancak malesef dış güçler ve onun yerli işbirlikçileri kaynakları işlememize müsade etmiyor. ne zaman ki kendi kaynakları sona erecek; ancak o zaman bizim kaynaklara sıra gelecek ama o zamana kadar çoktan bu kızlar birilerine peşkeş çekilmiş olur bile. biz de sağ elimizle başbaşa kalırız.
    vatanını ve vatanının kızlarını seviyorsan acil listendeki herkese forwardla!

    edit: şimdi aklıma geldi; geçenlerde banu avar manisa-izmir arasında bugüne dek görülmemiş büyüklükte bir kız cevherinin keşfedildiğini, ama ulusal basında buna hiç yer verilmediğini, hemen ardından bu bölgedeki işletme hakkının 49 yıllığına uluslararası bir konsorsiyuma devredildiğini yazdı. hangimizin bundan haberi var?

    gerçek edit: başlık başıma kaldı. bu haliyle de çok anlamsız oldu. üstte türkiye'de kız yokluğundan bahseden bir entry vardı, ondan şeyetmiştim.

  • tatil dediğimiz şeyin bir rahatlama, huzur bulma ortamı olması gerekmiyor muydu? kakuma mülteci kampında hayatının değişmesini bekleyen sudanlı gibi yerde yatarak tatil mi olur amk?