hesabın var mı? giriş yap

  • uranüs'ün tuhaf özellikleri.

    güneş etrafındaki bir turunu 84 yılda* tamamladığından bu gezegende doğsaydık muhtemelen hiç doğum günü kutlayamayacaktık. şanslıysak 1 yaşımızda ölecektik.

    güneş'ten en uzak gezegen olmamasına rağmen -224 santigrad derece ile güneş sistemindeki en soğuk gezegendir. bunun sebebi olarak da uranüs'ün iç ısısını bilinmeyen bir nedenden ötürü kaybetmesi gösteriliyor.

    eksen eğikliği yaklaşık 98 derecedir.* bu yüzden güneş etrafında sanki yuvarlanıyormuş gibi döner. bu eksen eğikliği nedeniyle kutuplardan biri sürekli güneşe bakar. kutuplarda bir gün 42 yıl sürer. daha sonra güneş batar ve 42 yıl daha hiç doğmaz.

    yüzeyinde sıvılaşmış hidrojen, helyum ve metandan oluşan binlerce kilometre derinliğinde okyanus bulunur. gezegene güzel mavi rengini veren de budur.

  • kasım celbine kadar netleşmesini beklediğim, ona göre karar vereceğim askerlik çeşidi.

    vatanseverlikten, milliyetçilikten falan bahseden bazı insanlar var. çıksa da yine askerliğe gideceğini beyan eden insanlar, elinde olsa tekrar gidecek gözleme sever cahiller. eşimin babası asker olduğu için soğuk bakıyorlar ailecek bu olaya, hatta eşimin de istemeden etkilendiğinin farkındayım bu fikirlerle, kendi ağzından bedelli lafı çıkmıyor bile çünkü. bunu, bu konunun hiçbir zaman açılmamasından ve açıldığında hemen kapanmasından anlıyorum, genelde istenmeyen şeylerde öyle oluyor. neyse ne amk.

    şöyle bir durum söz konusu, 27 yaşında ve evli bir insanım. o insanların çok şaşırarak anlattıkları kötü yemek, koğuş hayatı vb. tarzı olaylara liseden az biraz alışığım. sorun şu ki, bu yaşa kadar kaçmış bir insan, artık ne lisedeki durumu ne de onun daha travmatik üst düzey versiyonlarını sergileyebilecek askerlik anılarını kaldırmak zorunda değil.

    - 40 kişinin yaşadığı ve bunların çoğunun cahil olduğu, evet düpedüz cahil olduğu bir koğuşta, cüzdanını boynuna asarak uyumanın,

    - osuruk, ayak, ter kokusu eşliğinde uyuyup uyanmanın,

    - senden daha önce sadece o kapıdan giriş yaptığı için, üst devren olduğu için, türlü türlü işkencelere (mecazi anlamda), anlamsız diyaloglara ve emirlere maruz kalmanın,

    - sabahın köründe kalkıp kendi içmediğin izmaritleri toplamanın, yaprakları falan süpürmenin,

    - bir tane embesil yüzünden izninizin iptal olup karınızın ve belki de çocuğunuzun yüzünü görmenizin engellenmesinin,

    - birlikteki kendini bilmez egosu tavan yapmış komutanın, dışarıda görsen yüzüne bile bakmayacağın yüzbaşıların, kendilerinde seni azarlayıp aşağılayabilecek hakkı bulmasının,

    - leş gibi kokup duş alamamanın,

    - oradan döndüğünüzde artık bambaşka bir insan olma ihtimalinizin mantığını bana kimse açıklayamaz.

    askerde delirip karıncalarla konuşmaya başlayan adamlar var lan. kendi arkadaşı tarafından atış taliminde veya silah temizlerken vurulup sakat kalan adamlar var. sadece orada size attırdıkları 5 tane kurşunla vatansever olunmuyor küçük türkeşler, madem vatana millete hayırlı adam olmak istiyordun diplomat olsaydın, askeriyeye girseydin lisede amk.

    adam nöbet tutmayı milliyetçilik sanıyor ve bunu burada gözü kapalı savunabiliyor.

    2014 senin neyine!

  • beceriksiz siyasilerin, ekonomiden anlamadan ülke yönetmeleri sonucu "sıcak para nerden buluruz amk" sorusuna buldukları yanıt...

    kıdem tazminatının tüm kontrolü devlete geçecek ve dolayısı ile çalışanlar kıdem tazminatlarını taaa emekli olduklarında anca alabilecekler. yani işveren işçiyi çıkarsa dahi kıdem tazminatını ödemeyecek işçiye, o hakkın bizde saklı merak etme diyecek devlet ve o parayı işverende değil kendinde biriktirecek.
    yasanın çıkmasıyla beraber tüm kıdem tazminatlarının tamamı ya da kısım kısım bir şekilde kendine ödenmesini sağlayacak.
    böylece sıcak para gelecek ki krizi öteleyebilsinler.

    kriz kapıda değil artık, kriz başladı ve krizin deliği büyümesin diye önlem almaya çalışıyorlar.
    iç güvenlik paketi olsun kıdem tazminatı kaldırılması olsun.
    hep bunlar kritik planlar.
    hele olur da kriz çıkarsa diye suçlanacak adam da hazır. faizi düşürmeyen erdem başçı.

    ülkeyi belediye başkanı yönetirse daha çok şeyler göreceğiz.
    dini inanışlarının kurbanı olan türk halkı bazı şeylerin farkına varır mı merak ediyorum ama gün geçtikçe şemsiye daha derinlere doğru ileriyor ve korkuyorum ki mutlaka açılacak...

  • cehalet başka birşeydir, herkes her şeyi bilecek veya anlayacak diye bir şey yok, bunda kınanacak bir şey de yok, ama hayatta kalabilmek için her insana bahşedilmiş bir muhakeme kabiliyeti herkeste vardır.

    gelin sokrates usulü bir tartışma yapalım

    ortada 3 tane taraf var
    - devlet
    - emeklilik şirketi
    - birey

    bunların üçünün birden kazandığı bir sistem olabilir mi ya da sürdürülebilir mi?

    olamaz diyorsanız bu yukarıda yazdığım 3 tarafı kazanması muhtemel olanlar ve kaybetmesi muhtemel olanlar diye ayırın, cevabı bulacaksınız.

  • ilk olarak, sozlukte hindistan'da tuvalet olarak kullanılan plaj basliginda karsilastigim vpro metropolis isimli youtube kanali. ilgili videodan sonra kanali takip etmeye basladim ve gordum ki videolarin tamami bu sekilde, dunyanin cesitli yerlerinden baska bir yerde goremeyeceginiz cok ilginc haberleri ve yasam tarzlarini paylasiyor. mesela;

    - bangkok'taki meshur, ping pong show'lardan birinde, cinsel organindan pinpon topu, jilet firlatabilen, sise acabilen, canli hayvanlari sokabilen kadinlardan birinin bir gecesi.

    - fildisi sahilleri'nde hayatlari boyunca kakao toplamalarina ragmen, bir kez bile cikolata yememis olan koylulerin, ilk kez cikolatanin tadina bakmalari.

    - kongo'da prezervastif yerine plastik torba kullanan hayat kadinlari. daha ucuz ve daha guvenliymis.

    - dunya masturbasyon sampiyonu japon. isini oldukca ciddiye aliyor ve antrenmanlarini aksatmiyor.

    - gida olarak ineklerden kan alip, sutle karistirarak icen kenyalilar.

    - cinsel organ lafinin agza alinmasinin dahi tabu kabul edildigi japonya'da (evet dunyadaki en buyuk porno endustrilerinden birine sahip olmalarina ragmen), vajinasini alciya batirip cikardiktan sonra susleyip hediyelik esya halien getiren ilginc hatun.

    - belcika'da sahnede sarki soylerken govde, kafa, goz demeden kendi kendilerine dovme yapan acayip muzik grubu.

    - uganda'da seksten daha cok zevk almak icin yeni teknikler gelistirip birbirine ogreten koylu kadinlar.

    - misir'da sokakta hristiyanlara yasli bebek demeden dini dovmeler yapan super hijyenik dovmeci.

    - ulkedeki her uc kadindan birinin memelerine silikon taktirdigi venezuela'da, vitrin mankenlerinin memelerini buyutenlerin artik ayri bir meslek grubu olusturmasi.

    - hintli bir cellat (hintliler de cellat diyorlar) adam asmanin inceliklerini anlatiyor.

    - pakistan'da hristiyan oldugu icin ayrimciliga maruz kalan ve tuvaletcilikten baska yapacak bir isi olmayan, yillardir milletin bokuyla ugrasmasina ragmen yine de kimseye yaranamayan adam.

    - kimsenin kiz cocuk sahibi olmak istemedigi nepal'de, kiz cocuk sahibi olmak istemeyenler kurtaj yaptirdigi icin ultrason ve cinsiyet testinin yasaklanmasi. ailelerin, gelecek cocugun cinsiyetini ogrenmek icin doktorlara baski yapmasi.

    - tanri shiva'nin dogum gununu kutlamak icin cigara sarip tutturen nepalliler.

    - rusya'da bar kavgasina bira bardagiyla uc kisiyi oldurup hapse girip ciktiktan sonra kendine yeni bir hayat kurmaya calisan, kendisine "pisman misin" diye soruldugunda "beni polise ihbar eden adami oldurmedigim icin pismanim" diyip hergun alkolun dibine vurmaya devam eden rus.

    - ve meshur, hindistan'da tuvaletlerini plajdan baska yapacak yerleri olmayan halk. nereye sicacaklar.

    ufkunuz, bilimsel anlamda ikiye katlanmasa bile, sosyal bilgi ve genel kultur olarak cok ilginc bilgiler katacagini dusunuyorum.
    not: videolar genellikle yerel dilde ve ingilizce altyazili olarak sunuluyor.

  • kadınlara özgü bir argo sözlüğünün olması.

    evet yanlış okumadınız. kadınların kendi aralarında kullandıkları argo kelimelerin ülkenin dört bir tarafından kadınlarla yapılan görüşmeler neticesinde filiz bingölçe tarafından derlenmesi ile oluşturulan bir sözlük. argo denildiğinde de aklımıza hemen sövgü & küfür gelmesin efendim, bu çalışma başka bir boyut ve muhtevası itibariyle dünyada bir ilk. daha önce ali püsküllüoğlu, bahattin sezgin, mehmet arslan gibi önemli yazar ve akademisyenlerin argo sözlüklerini incelemiş biri olarak şunu söylemeliyim ki bu çalışma bir sözlükten öte sanki kripto iletişimler için icat edilmiş yapma bir dil gibi. yazar, eserin önsözünde diyor ki:

    "bu sözlüğün öncelikli kaynakları kadınlardır. etrafımızda gördüğümüz, karşılaştığımız, bildiğimiz, büyük kent merkezlerinde ya da ilçelerinde yaşayan kadınlar. yüz yüze görüşüp, sözcük topladığım bu kadınların anneleri, anneanneleri, babaanneleri de dolaylı olarak bu sözlüğün 'eski toprak' kaynakları olmuş oldular. argo en mazlum olduğu anda en saldırgan olabilendir. kadınların yaratıcılıklarını, fantezilerini, neyle nasıl alay ettiklerini görmek mümkün bu sözlüğün sayfalarında."

    sözlükteki bazı kelime ya da sözcük gruplarının anlamları çok naif olsa bile meydana getiriliş biçimi oldukça müstehcen. zaten türlü bahanelerle daha önce toplatılmış bir eser. bu sebeple sözlükten özenle seçtiğim ve burası için kısmen daha uygun olduğunu düşündüğüm birkaç kelimeyi, eser hakkında fikir vermesi bakımından sizlerle paylaşmak istiyorum:

    abaza gevreği: cinsel olarak doyumsuz, aç erkeğin iyice sertleşmiş ya da hemen sertleşen cinsel organı.

    akapulko: bekaret zarı.

    akapulko çıkarması: gerdek gecesi.

    alabula kuşu: kadın ayırt etmeyen, bulduğuyla yetinen erkekler için alay yollu olarak kullanılan söz.

    altın varaklı kapı: vajina

    ambelebulya: aptal ve bön, cinsellikten başka şey düşünmeyen kadın.

    ampipirik: cinsel açıdan, özellikle cinsel hastalıklar konusunda çok evhamlı kadın.

    andrika: bakire olmadığı halde öyleymiş gibi davranan ya da cinsel konularda deneyimsiz taklidi yapan kadın.

    androjen atmak: erkeğin cinsel ilişki istediği yönünde sinyal yollaması.

    anteni kırık radyo: iktidarsız erkek.

    apaçi takılmak: ağdası geldiği halde kıllarını aldırmamak.

    arkadan çekişli: eşcinsel erkek.

    artema: mahallesinde başını örtüp tenhada açılıp saçılan kadın.

    ayın çeşnisi: sık sık flört değiştiren kimsenin sıradaki sevgilisi.

    ayşe tatilde: regl nedeniyle cinsel ilişkiyi reddetmek için kullanılır.

    badem şekeri: bahriyeli delikanlı.

    behçet kan ağlıyor: regl olmak.

    beton dökmek: uzun süre cinsel ilişkide bulunmamak.

    bilibili: erkeklik organı, penis.

    bire beş vermek: erkek erkeğe kurulan cinsel ilişkiler için kullanılan söz.

    bonbon şekeri: şirin ve kıvırcık saçlı delikanlı.

    cicozlamak: flört etmek.

    cüce oynatmak: erkeğin ereksiyon hali, cinsel ilişki için erkeği hazırlamak.

    çadır kurdurmak: kadının cilveleri nedeniyle erkeğin penisinin sertleşerek pantolonunda kabartı yapması.

    çikita: erkeklik organı, penis.

    çöpü kırılmak: erkeğin cinsel ilişkide bulunamaz olması durumunda alay yollu olarak söylenen söz.

    çükündürük: erkek meraklısı kadın.

    çüküprens: yakışıklı ve cinsel açıdan çekici erkek.

    demir don: cinsel ilişkiye sürekli olarak hayır diyen kişi.

    devrik kral: ereksiyon güçlüğü çeken erkek.

    el feneri: vibratör.

    ersemek: erkek istemek.

    fakfak: cilveli kadın.

    fırtlama: açıkgöz erkek.

    fıstığı yeşil: değerli ve bulunmaz kadın.

    fitifiti: cinsel ilişki, seks.

    fularcı: travestilerle ya da transseksüellerle cinsel ilişkiye girmekten hoşlanan kadın.

    hacımimi: azgın erkek.

    hanso: almancada daha çok kaba saba erkekler için kullanılır.

    ışıklı cüce: vibratör.

    güneş gözlüğü: sütyen.

    jojo: ev kızı.

    kaldırkaç: erkekleri ayartıp parmağında oynatan ama asla cinsel ilişkiye girmeyen kadın.

    kaloger: evde kalmış kız.

    kaşot: yaşlı çapkın erkek.

    keşküllemek: bir kimse ile ince ince dalga geçmek.

    kıçıpiyaz: anal seks seven kimse.

    klark yutmak: kadının, erkeğin uzaktan bakışına karşılık vermesi.

    ko pilot: titreşimli vibratör.

    kontratlı kiracı: nişanlı.

    kotalı takılmak: kadının bekareti bozulmayacak biçimde sevişmesi.

    kuşçu: pezevenk.

    labuzittin: deli, çılgın ve güvenilmez erkek.

    lakerda: akıllı ve güzel kadın.

    lambanın cini: erkeklik organı, penis.

    lanet halkası: evlilik yüzüğü.

    liliput: küçük boy penisler için söylenir.

    lokubi çukubi: çok tatlı ve güzel kişi.

    lüpüç: ıslak vajina & çok kısa süre önce cinsel ilişki kurmuş olmak.

    macar salamı: erkeklik organı, penis.

    majino hattı: çok zor ve tehlikeli iş.

    makas bilemek: işveli, cilveli, edalı yürümek.

    mizanpilik: berberden çıkmayan kadın. saçıyla başıyla çok oynayan kadın.

    noktalı virgül: birbirlerine boyca uymayan çiftler için söylenen söz.

    nükleer başlık: büyük memeli olan kadınlar için kullanılan söz.

    onbirli: küfürbaz kadın.

    ormanlar kraliçesi: ağda zamanı geldiği halde kıllarını aldırmayan kadın.

    osuruğu cinli: şanslı kimse.

    overlok: kızlık zarı diktirme işlemi.

    östrojen atmak: kadının cinsel açıdan fazlasıyla istekli olduğunu belli etmesi.

    palamut: zengin, bekar, gözde erkek.

    poğaçalık: cinsel açıdan çekici kimse.

    redkid: kadınların regl döneminde kullandıkları ped.

    rimelli pipi: erkek eşcinsel.

    sefa pezevengi: zevk peşinde koşmaktan başka şey düşünmeyen kimse.

    sekizli çekmek: kaytarmak ya da işten kaçmak.

    seksoloji penceresi: pantolon düğmesinin ya da fermuarının açık olması halinde alay yollu olarak söylenir.

    sessiz film: platonik, tek taraflı aşk.

    sezen aksu tatilde: regl nedeniyle cinsel ilişkiyi reddetmek için kullanılır.

    şoruklu: cinsel ilişkiye hazır ve istekli kimse.

    tayyar: erkeklik organı, penis.

    traleybüs: aldatılmış erkek, boynuzlu.

    ukderella: bakışlarıyla akılları baştan alan kadın.

    yatağı hortlatmak: hamile kalmak

    yedi musluk kurutmak: çok sayıda erkekle cinsel ilişki kurduğu halde hiç birinden memnun olmayan kadınlar için kullanılır.

    yekerta: başka kadınların bile kıskandığı, imrendiği kadın.

    eğer diyorsanız ki bu sözlük işi benim ilgimi çekti ya da buraya koyamadığımız über müstehcen kelimeleri de incelemek istiyorum, sizi mi kıracağız. buyurun tam sürüm

  • osmanlı okullarında verilen başarı belgeleri

    -osmanlı devleti’nin klasik döneminde eğitim veren okullar medreseler ve sıbyan mektepleriydi. bir de usta-çırak şeklinde eğitim veren ahilik teşkilatı vardı. tanzimat dönemiyle birlikte batı tarzında, geleneksel yöntemin dışında eğitim veren okullar açıldı. bu yeni okullarla birlikte eğitim düşüncesi ve eğitim yöntemleri de değiştirildi ya da değiştirilmeye çalışıldı.

    -rahlenin yerine sıra ve masalar koyulması, sınıfların oluşturulması, karatahta ve yeni öğretim yöntemlerinin kullanılması, teneffüslerin ve derslerin birbirinden ayrılması gibi yenilikler getirildi.

    -tanzimat dönemiyle birlikte okullarda ödül ve ceza sistemleri üzerinde de değişiklik yapıldı. bununla ilgili ilk resmi belge 8 nisan 1847’de yayınlanan talimat’tır. falaka ve dayağın yasaklanması, başarılı öğrencilerin ödüllendirilmesi istenmiştir.

    -tanzimat’ın modern okulları rüşdiye, idadi, sultaniler için yapılan ödül ve ceza sistemindeki değişiklikler cumhuriyete kadar devam etti. öğrencileri ödüllendirmek, onları başarıya teşvik etmek için “evrak-ı takdiriye” denilen ödüllendirme kağıtları kullanıldı.

    -bu kağıtların ilk kullanımı 22 eylül 1870 tarihinde yayınlanan rüşdiye mektepleri nizamnâmesi (yönetmelik) ile başlamıştır. bu belgeler ve kullanım amaçları şöyledir;

    -aferin
    derslerinde başarılı, özverili, uslu ve etrafına olumlu örnek olan öğrencilere öğretmen ya da müdür tarafından verilirdi. aferin alan öğrencinin adı sınıf defterine sebebiyle birlikte yazılırdı.

    -tahsin
    ara sınavlarda birinci olan öğrencilere, dersine olağanüstü çalışanlara, kitap ve defterlerini temiz tutanlara, bütün görevlerini yapanlara verilirdi. müdürün onayı ile öğretmen ya da mubassır tarafından sınıf defterine yazılarak verilirdi. tahsin belgesi dört aferin değerindeydi.

    -imtiyaz (zikri cemil)
    öğretmenin ve mubassırın tavsiyesiyle sadece müdür tarafından verilen bir belgedir. imtiyaz belgesi, iki tahsin ya da sekiz aferin değerindedir.

    -levha-i iftihar
    iki imtiyaz belgesi alan öğrencinin adı camlı ve süslü olan bir levhaya, hat ile yazılıp okulun kalabalık bir yerine asılırdı.

    -mükâfat
    mükafat, iki levhai iftihar değerindedir ve mekatib-i rüşdiye müdürü (ilköğretim genel müdürü) tarafından imzalanırdı. bir öğrenci üç defa mükafat aldığı zaman, mekatib-i rüşdiye dairesinden bir memur gelir. öğrenciyi, öğretmenleri ve arkadaşları önünde överdi ve sağ kolunun üstüne sarı bir şerit takardı. “mükafat”, sene sonunda başarılı öğrencilere mezuniyet töreninde verilen ciltli kitaplara da denilmiştir.

    -basılı olan bu belgelere, öğrencinin ismi ve belgenin verilme sebebi de yazılmıştır. genellikle öğrencilerin toplandığı bir sırada, yatılı okullarda perşembe akşamı (cuma günü tatildi) öğretmen ya da müdür tarafından verilirdi.

    -bu belgelerin bir de telafi edici yönü vardı. öğrencinin disiplin soruşturmasında lehine kullanılabiliyordu.

    entry izlemek için video

  • --- spoiler ---

    söz konusu düzenlemelerle yerli üreticilerin desteklenmesi ve istihdamın korunması amaçlanıyor.

    --- spoiler ---

    oyun konsollarına getirilen ek vergiyle ülkemiz artık daha güçlü. teşekkürler cumhurbaşkanım!

  • keşke lokanta işletseniz. ben 8 aylık bir işletmeyim.

    -lavaşçı 1 ayda 2 kez zam koydu. dur ne oluyor falan derken haftaya 4 lira daha zamlanacak dedi. una zam geliyormuş mecburmuş.

    -10 tl’ye almaya başladığım dürüm kağıdı dün 22,5 tl’yi. adama 10 kilo ver dedim. veremem haftaya 27 tl olacak, en fazla 5 veririm dedi.

    -14 tl’den almaya başladığım tavuk şu an 30 tl.

    -75 kuruştan almaya başladığım ekmek şu an 1.25 tl.

    -kolisini 68 tl’den almaya başladığım kolaya en son 98 tl yazmış (bunu yazan da arkadaşım ha)

    -195 tl’ye almaya başladığım yağ şu an 398 tl.

    -unuttuğum ve yazdıklarıma nazaran daha az zamlandığı için yazmadığım bir sürü kalem ürün var daha.

    ben salaklığımdan, müşteri kaybetmeyeyim diye yapamıyorum nedense zam. ama böyle de kesinlikle batacağım. sonuçta hayır kurumu değilim ben. bağışçılarım yok. sattığımdan daha yükseğe mal edersem nasıl ayakta kalacağım?

  • ümit özdağ yapsa zevkten kendilerinden geçecek ılık muhaliflerin "boş" olarak adlandırdığı ziyaret.

    siz mancınık hayallerine, turizm firması dalgalarına falan devam.

  • bu ülkeden bi cacık olmaz azizim. çaycıya 30k, guvenlikciye 28 k maaş veriyoruz. hahaha, komedi lan amk. dünyanın en iyi çaycısı olsa, çayda çığır açsa ülkeye katma değeri ne olur yav. dünyanın en iyi kapı bekçisi olsa, beklemekte çığır açsa.. evet çığır haha :)) . mühendise 18k. allah'ım sana geliyorum.

    çaycı mı kaldı mina kodumun 21. asrında. batı çaycı, bekçi terimlerini lugattan sildi lan. koyuyor oraya bir otomat çay, kahve kola isteyen gidip alıyor. kartlı bir kapı, kartı okutan geçiyor. bizim kurumda sadece hava çok soğuk olduğunda klimanın düğmesine basan işçiler var. aldıkları maaş silikon vadisi mühendis maaşı..

    biz sittin sene gelişemeyiz. mümkünati yok.

    edt: debe

  • yıllardır 50 farklı platformda üyelik almışımdır. youtube premium kadar hakkını veren olmadı henüz.