ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mad jack the pirate
-
hayatimda izledigim ve muhtemelen izleyip izleyebilecegim en guzel cizgi-dizidir.
ayni zamanda tüm ortaokul, lise, universiteye hazirlandigim ve ihtiyacim olan her donemde "gereklilik kipi"ni hic unutmamama yardimci olmus dizidir.
meli-meli sipidik oldurmeli.
30 yaşında eşi işi evi arabası kedisi olan adam
-
kedisi yerine kredisi kelimesini koyarsak daha anlamlı hale gelen söz öbeği
askerlikte ilk sabah
-
allah aşkına bu ne ya :)
millet öyle bi yazmış ki sanırsın hepsi afganistanda uyandı :)
askerlikte ilk sabah azıcık kafanı çalıştıracaksın. ortalama zekalı bir erkek gibi davranırsan tuvalette sıra bekler, tıraş olurken lavabo paylaşır, yüzünü yıkayamadan ictimaya çıkarsın.
gece yatmadan önce uzun dönemlere2 kritik soru soracaksın:
1. sabah kalkış saati kaç?
2. tuvalet nerede?
gerekli cevapları aldıktan sonra kolundaki casio f-91w saatininin alarmını "koğuş kalk" saatinden yarım saat önceye kurar; temiz tuvalete sıçar; boş lavaboda tıraş olursun.
sonra diğer ortalama zekalılar bunlarla uğraşırken boş koğuşta yayıla yayıla giyinip, temiz hava almak için dışarı çıkarsın.
olay budur askerlikte ilk sabah.
taharet musluğu
-
anusu delip gecip bagirsaga kadar gicir gicir yikanmak istenilmiyorsa su tazyiginin ve boru ucu lokasyonunun iyi ayarlanmasi gereken musluk turu.
(ayrica biri bana, oyle bir gun gelecek ki cumartesi gecesi evde yalniz oturup cekirdek citerek taharet muslugunun incelikleri hakkinda yazi yazacaksin deseydi inanmazdim)
7 bin kişiyle hdp'ye katılan aşiret ağası
-
hayal etmekte zorlandigim aga. yahu ben kardesimi sandiga gitmeye ikna edemiyorum adamin bir lafiyla nasil oluyor da 7000 kisi hem de onun istedigi partiye oy atiyor.
sinema ve dizi tarihindeki pisi pisine ölümler
çiftleşmek için 30 bin erkeği bekleten dişi yılan
-
bana candan erçetin'in istiklal'de çetkiği klibi hatırlatmıştır.
http://c12.haberself.com/…berself/159/9/55259_m.jpg
(bkz: beyler sakin)
kazık yenileceğinin belirtileri
-
verdiğiniz sipariş kütük, tahta veya garip garip şeylerin üstünde geliyorsa kol gibi hesap girecektir. amcama tır çarpmış diyip apar topar kaçmaya bakın.
gülen'in hayatını anlatan filme isim önerileri
-
(bkz: paralel activity)
manav olma arzusu
-
ilk yazılımcılarda gördüm bunu. ben de geyiğini yapmışımdır kesin. "abi bırakıcam bu işleri manav olucam". "abi gidicem ege kıyısında domates yetiştiricem" şeklinde.
isyanın sebebi belli: bir meslek zihinsel olarak çok yoruyorsa zihinsel yorgunluğu olmayan meslek stereotiplerinden birini seçip onu arzuluyoruz.
halbuki manava gidip bunu desen seni patlıcanla hıyarla döver. millet manavlığı bir tezgaha döşenmiş sebze meyveyi belli fiyattan satma işlemi zannediyor. keza domates yetiştirmeyi de "domates ekmek ve çıkan domatesleri toplamak" olarak. bunlar fiziksel efor gerektiren şeyler zannediyor. mesela domatesler niye çıkmadı, haşerat niye dadandı, niye mahsül kırıldı bunlar düşünce gerektirmiyor zannediyor.
manav için de öyle. en başta sattığın ürün "perishable good" yani sonsuza kadar saklayabildiğin bir şey değil. hızlıca elinden çıkarmak zorundasın. ona göre ideal fiyat aralığı tutturman gerekiyor karlılık için. stok ve halden toplu alımlar için de doğru planlama yapman gerekiyor. bu başlı başına endüstri mühendisliği alanına giren bir optimizasyon konusu. dükkanı kaçtan kaça açık tutacağın, ne zaman başını bırakabileceğin, çırak tutacaksan onun sigortası bile derdin oluyor.
onun haricinde manavlığı dışsal faktörler hiç yokmuş gibi hayal ediyorsun. mesela mahallenin polisi gelip iki salatalık tırtıklayınca parasını alamıyorsun. sıkıysa iste. çocuklar çilek aşırınca, ev sahibi kirayı tam gününde isteyince hesapların birbirine giriyor. buzdolabının elektriği gidiyor, dükkanı su basıyor. vitrin camını top kırıyor. fare dadanıyor. ilaçlaman gerekiyor. veresiye defterleri kabarıyor. bu sefer yanlışlıkla sebzeye sıktığın ilaçtan müşteri zehirleniyor. bir de sonunda yan sokağa migros gelmesin mi? hadi şimdi koca zincirin planlama ve işletme kabiliyetiyle tek başına mücadele et sıkıysa.
sonra kan ter içinde uyanıyorsun: "oh lan ne güzel kod yazıyorum, derliyorum, tek derdim bu".
mesleklerimizin kıymetini bilelim.