ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
vodafone'un eski iphone 4s'e 360 tl vermesi
-
az önce reklamda gördüğüm kampanya.
eski iphone 4 yada 4s'ini getirene 360 tl peşinat sayıp iphone 5 veriyormuş 24 ay taksitle.
4s'ini bana getiren olursa 450 veririm.
beni görmeden vodafone'na gitmeyin sakın.
edebiyat dedikoduları
-
muzaffer izgü 1950’li yılların başında adana’da bir sinemada çalışırmış. sinemanın makinistliğini yapan muzaffer izgü, aynı zamanda köylerde de perde kurup gösterimler yaparmış. adana’da o dönem en çok western filmleri, hac yolculuğunu anlatan “belgesel” filmler ile dansöz gösterilerinden oluşan filmler ilgi görmekteymiş.
halk arasında “göbek filmi” olarak bilinen dansöz filmleri adana’daki sinemalarda izleyicilerin coşkulu alkış ve çığlıkları eşliğinde, üstelik hac filmiyle birlikte rahatlıkla gösterebilirken köylerde durum farklıymış tabi. muzaffer izgü, birçok köyde dansöz filmlerini ortaya çıkaramaz ama bazı köylerde gençler talep edince, bu dansöz filmleri gösterdiği ek seanslar düzenlermiş.
bu gizli seanslardan birinde muhtar ve adamları baskın yapmışlar ve köyün ahlakını bozduğu için muzaffer izgü’yü bir güzel dövmüşler. köylüler kendisini jandarmaya teslim etmeden önce tutanak hazırlamamız gerek demiş muhtar. bu tutanak için filmi izlemeleri gerektiğini iddia edip, muzaffer izgü’ye dansöz filmini başa sardırıp, başlamışlar izlemeye. dansözün performansı o kadar beğenilmiş ki muzaffer izgü'yü jandarmaya teslim etmedikleri gibi rakılar açılıp masalar kurulmuş ve sabaha kadar dansöz filmi seyredilmiş.
dansöz de dönemin en ünlü dansözlerinden, italyanların ünlü sinema yönetmeni federico fellini'nin filmine ilham kaynağı olacak kadar ünlü ayşe nana'dır.
fellini filmi için (bkz: la dolce vita)
mohammed salah'ın paylaştığı aile fotoğrafı
-
mutluluğu makyaj ve dekoltede arayanların anlayamayacağı fotoğraf.
belgesellerde geçen klasik cümleler
-
bu yavrunun annesini son görüşü. artık kendi başının çaresine bakmalı.
erkekleri çileden çıkartıp işte gerçek yüzün demek
-
bu olay kadınlara default olarak geliyor sanırım. nasıl bir erkek olursanız olun bir kadın, karşısındaki erkeği çıldırtmayı çok iyi biliyor. siz çileden çıkıp böyle aşkın ızdırabını demeye başladığınız anda da yapıştırıyor cevabı işte gerçek yüzün. tamamen ince düşünen ve detaycı oluşunuzdan mütevellit bir şey söylersiniz ama onlar bunu evirir çevirir öyle çok başka yerlere getirirki allahta benim belamı versin dersiniz (bkz: ben bir turizm katiliyim allah benim belamı versin). kısacası ne söylerseniz söyleyin yada ne yaparsanız yapın karşınızda resmen çileden çıkarmaya programlanmış biri olduğunu unutmayın.
kadın : canım çok beklettim mi?
erkek : önemli değil aşkım, ben de gazetemi okudum.
kadın : merak etmedin mi?
erkek : neyi?
kadın : tam bir saat geç kaldım ve sen beni merak etmedin öyle mi?
erkek : aslında merak ettim, hem de çok.
kadın : o yüzden mi oturup gazeteni okudun? ölüm ilanımı falan mı görmeyi umuyordun?
erkek : ne yapsaydım, seni beklerken tırnaklarımı mı yiyecektim?
kadın : tabii. bir telefon etmek aklına gelmedi değil mi? öldüm mü, kaldım mi, tinerciler mi saldırdı?
erkek : tinerciler falan saldırmamış işte.
kadın : pek bir kinayeli söyledin. keşke saldırsalarmış der gibi.
erkek : şimdi benim anlamadığım, geç kalan sensin ama suçlu nasıl ben olabildim?
kadın : şöyle ki; sen beni merak etmedin, arayıp sormadın. aynen böyle oldu.
erkek : benim bildiğim geç kalacak olan arar, haber verir.
kadın : ıyi ki de aramamışım. beyefendinin gazete keyfini bölecekmişim baksana.
erkek : gazete okumasaydım ne saçmalayacaktın merak ettim şimdi.
kadın : o zaman kesin arardım.
erkek : yuh! iyice saçma sapan konuşmaya başladın sen.
kadın : işinne gelmedi galiba.
erkek : bak garson geliyor, ne içersin?
kadın : canım bir şey istemiyor.
erkek : çay?
kadın : istemiyorum.
erkek : ıhlamur?
kadın : istemiyorum dedim ya.
erkek : kök?
kadın : ne kökü?
erkek : zıkkımın kökü.
edit: taze naftalin geldi uyardı. bu dialog yılmaz erdoğanın "haybeden gerçeküstü konuşmalar" kitabından bir alıntıdır.
yoğun bakımlarda yer kalmaması
-
şu anda akciğer kanseri olan ve beynindeki metastaz sebebiyle bilinci kapalı şekilde acil serviste yatan babamı yoğun bakıma alamıyoruz. söylenene göre antalya'da ki hiçbir hastanede yoğun bakım ünitesinde yer bulunmuyor, ve uzunca bir bekleme sırası mevcut.
ekonomi sıkışınca ivedilikle yeni vergiler getiren devletimizi, aynı ivedilikle yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastalarımıza çözüm bulmaya davet ediyorum.
edit: özelden ve post üzerinden geçmiş olsun dileyen tüm suserlara çok teşekkür ederim.
bir kadının en güzel bölgesi
-
öncelikle tüm forumcu arkadaşlarımın kurban bayramını kutlarım.
buradan sıraya giriliyor herhalde.
pirzola alıcam ben de. paket olsun evde yiyecem.
game of thrones
chris cornell
-
çok üzgünüm.
epey eleştirdiğim yanları vardı. timbaland'la şarkı yapması, bizim rage'ci çocukları bırakıp tek başına kola festivaline gelmesi falan. ama 90'ların en büyük vokallerindendi. gerek temple of the dog, gerek soundgarden olsun gerek audioslave olsun çok etkiledi bizi. rock müziğinin önemli figürlerindendi. çok üzdü.
oppenheimer'in gişede barbie'yi geçmesi
-
çok düşünmeye gerek yok. türkiyede gençler ve çocuklar aşırı fakir. sinemaya gitmek onlar için lüks. sinemaya giden yaş gurubu da genelde dünyalığını yapmış nesil. 35 45 yaş arasının genelde maddi durumu fena değil. malum akp nin para bolluğu zamanında işe başladılar. ee onlar da barbie ile çok muhatap olacak insanlar değil. tek neden bu.
gezi eylemcilerine 200 tl dağıtıldı iddiası
-
yalancıyı siksinler mi??
yol paramız olmadığından ebesinin amındaki ewimize dönemedik lan, hala telefonumda yol yardımı yapan insanların numarası kayıtlı bu yüzden. daha sonra sağolsunlar yardımcı oldular da gelmeye dewam edebildik..
yalancı yawş-aklar sürüsü...
ifade özgürlüğümüzü kullanmak için bizim cebimize mesaj gelmesi işten çıkarılma tehdidi almamız waya kapımıza makarna-kömür yığılması gerekmez, onların aksine biz beynimizi kullanıyoruz! kimse kendiyle kıyaslamasın o yüzden. aciz mahluklar!
zinaya iki yetişkin insanın tercihi demek
-
açık mavi dantelli külot giymektir.
hiç yapılmadığı için gurur duyulan şeyler
-
hiç leopar desen kullanmamış olmak. ne sandın? elbette karınca incittim.
uzman doktor şükran taştan sakarya
-
(bkz: fake hospital)