hesabın var mı? giriş yap

  • ne stresli milletmişiz ameque. elalem üçlü dönergeç, elde döndürmeç gibi isimler vermiş, biz hemen yapıştırmışız "stres çarkı"nı. stres bileziği, stres topu, stres tespihi ve benzeri ve benzeri. şimdi de bu.
    stres atma yöntemimiz de kendi halinde dönen objeye saatlerce bakmak.
    uluscak otistik miyiz neyiz?

  • -kopeklerini evlendireceklerini soyleyen komsunun evlilik davetiyesi verip dugune davet etmesi. (oha) neyse peki oyle olsun bakalim diye gunu geldiginde yola cikip gidildiginde, dugune uygun olmayan kiyafetle (!) gelindigi bildirilerek kapidan giremezsin diye geri cevrilmek istenmesi. arkadasla birbirimize donup "ne diyo la bu, bu nedir la" bakisi atmamiz. neyse dugun(!) sahipleriyle baglantiya gecip bir sekilde iceri girmemiz. ve evet tipik amerikan dugunu gibi millet masalarinda icki icerken kopek sahiplerinin evlilik yeminlerini kopekleri adina etmeleri, kopeklerin cok sekil giydirilmesi ve milletin harbi harbi evleniyorlar diye mutluluk goz yasi dokmesi bunlar olurken benim dayanamayip hayvan gibi gulmem ve pis bakislarin hedefi olmam. "sorry, they are so sweet" diye yalandan kivirmam.

    -arabayi park ederken arkadan arabaya tak tak diye vurulmasi. polisin park cizgisini az gectim diye ( 1-2inch disarda) ceza yazmaya kalkmasi. benim "baba napiyon yapma, isa askina lutfen, kurban olam" serzenislerime aldirmamasi benim de caresiz beklerken cakallik yapip "iyi de sen arabama vurdun ben daha park etmedim" demem uzerine bir sure dusundukten sonra "hmm aslinda haklisin ama bak bi daha yapma" diyip cezadan yirtmak, benden sonra gelen kurbani tam olarak arabadan cikmasini beklemesi ve o ciktiktan sonra parkin disarda mi diye kontrol edip disarda olduguna karar verip kadinin yakarislarina aldirmadan ceza yazmasi. (benim bokuma kadina patladi)

  • bugün, en beğenilenler listesinin tepesindeki entry, bir kripto parayla ilgiliydi.
    okudum. biri, o başlıktaki kripto paradan hareketle, kendi derin bilgileriyle, kripto para piyasasında yapılması ve yapılmaması gerekenleri anlatmış. çok sayıda kişi de favlamış. entryde şöyle bir ifade var: '...filanca coinle bol sıfırlı rakamlar kazandım. kazandırdım da...'
    yani demek istiyor ki, benim yönlendirmelerime uyanlar para kazanır bu piyasada...
    adam entrysini şöyle bitirmiş: bunlar, bir boğanın kişisel yorumlarıdır...

    ulan dedim, ben bu adamı niye takibe almamışım? geçmiş entrylerine bir bakayım dedim. şöyle bir iki kurcalayınca, enteresan bilgiler gördüm. misal dogecoin için şöyle bir şeyler demiş: '1520 lirayla girdim.'
    bu boğamız ripple'a da 600 lirayla girmiş misal. alıp unutmayı planlıyormuş. uzun vadeli yatırım niyetindeymiş.
    daha da ilginci, ocak ayının 2'sinde aynen şöyle bir entrysi var: 'bir şeyi herkes konuşuyorsa bilin ki o tren çoktan kaçmıştır. örneğin herkes lokmacılardan bahsederken, lokma konuşulurken gidip bir lokmacı açarsanız batarsınız. ayrıca yıllardır yatırım yapan biriyim, yükselmesi ve düşmesi hiçbir sebebe bağlı olmayan bir yatırım aracına yatırım yapacağıma giderim rulette siyaha basarım.'

    diyeceğim şu ki, böyle boğalardan tavsiye alıp kripto piyasasına girerseniz, elinize verirler. demedi demeyin...

  • okul öncesi öğretmenliği:(eğitim süresi 5 yıl) "biraz daha okusan da lise öğretmeni ne bilim en azından ilkokul öğretmeni olamaz mısın?"

  • benim yanımda esamesi bile okunmayacak insandır.
    ben kim miyim?
    "ilişkilerinde strateji kaygısı güdemeyen insan."
    ne yazık ki..

    iyi adamım, hoş adamım ama konu karı kız olunca benden daha iradesizi, benden daha kaypağı, benden daha beceriksizi yok maalesef.

    yoksa ben istemez miyim karşımdaki hatuna bir kasparov edasıyla yaklaşmayı. barda bir kızla tanışmaya çalışırken " l şeklinde gitmeyi. "
    ama yok işte olmuyor. ne yaparsam yapayım, sizin kadar ıssız olamıyorum..

    2 haftadır bir kızla görüşüyorum. sevgililik arkadaşlık arası bir yerdeyiz.
    son buluşmamızda saçma bir sebepten ötürü, biraz gergin vedalaştık.

    haklıydım ve ilk mesajı o atmalıydı..
    yazmadım, aramadım..

    "sigara içmeden yapamam, orucu bozarım" diye ateist olmuş bir adamım ben, mesaj atmadan ne kadar dayanabilirim?

    bu iradesizliğimi bildiğimden, mesaj atmamak için numarasını sildim.
    yetmedi..
    arama kayıtlarını, mesajları, herşeyi. o mesaj atınca tekrar kaydederim diye düşünüp, numarayı bilinmeze yolladım.

    artık istesem de mesaj atamaz, ölsem de arayamazdım..
    dakikalar geçti, saatler geçti.. yazmadı. aramadı..

    çünkü o haklıydı ve ilk mesajı ben atmalıydım..

    belki whatsapp mesajlarından silmemişimdir - olumsuz.

    taslaklarda falan mesajı kalmıştır - olumsuz.

    cevapsız çağrılar - olumsuz.

    çaresiz facebook'a girip mesaj attım.

    " yavrum telefonu düşürdüm ekran falan gitti, kardeşimin telefona taktım şimdi. numaranı bulamıyorum. seni arayamıyorum. beni arar mısın? seni özledim. özür dilerim. "

  • -456 buyrun.
    -istanbulda oturan japon bir arkadaşımın telefon numarasını öğrenebilir miyim??
    -tabi buyrun-
    -yoshimitsu tabakasan
    -kodlar mısınız acaba
    -tabi. şimdi bi kare var içinde güneş gibi birşey var.......

  • hükümetin "dumansız hava sahası" esprisi yaparak geçiştirebileceği üzücü olay.

    olur mu olur amk.

  • böyle troll başlıkları yemlemek pek iyi birşey değil ama turizm krizinin bitmediğini, turistik tesislerin ve turizm firmalarının ağır bir darboğazda olduğunu şu şekilde açıklayabilirim. otelcilikte iki adet terim vardır; adr ve rpar. adr, average daily rate demek. yani otelin günlük sattığı odaların fiyatının ortalaması. rpar ise revenue per available room; otelin günlük oda satışından elde ettiği toplam gelirin, otelin toplam oda sayısına bölünmesi. bir oteli başarılı kılan şey doluluğu, toplam getirdiği misafir değildir. bahsettiğim bu iki orandır. birçok otel müdürü bu oranlarının yüksek olmasıyla övünür çünkü bu iki oranlar yüksekse oteliniz gerçekten para kazanıyordur. her gün oteliniz %100 dolu bile olsa, oda fiyatlarınızı komik fiyatlara sattığınız sürece;

    1. elde ettiğiniz gelir, operasyonu çekip çevirecek bütün maliyetleri amorti edemeyecek.
    2. tesisin demirbaşları, oda malzemeleri, hatta personeli boşa yıpranacak.
    3. tesisin müşteri portföyü düşecek.
    4. sonuç olarak ya kar edemeyeceksiniz ya da elde ettiğiniz kar gelişime engel olacak kadar az olacak.

    3 sene önce istanbuldaki otellerin adr'ı 200-250 tl bandındaydı. şimdi birçoğu 130-140 tl'den yukarı çıkamıyor ve bu bahsettiğim oteller 4-5 yıldızlı zincirler. yani bu oteller odalarını ortalama ancak 130 tl'den satarak doldurabiliyorlar. çünkü odalarını acenta ve şirketlere 30-40 dolara, avrupada standart bir hostel odası fiyatına satıyorlar. çok değil 3 sene önce bu fiyatlar aynı doluluk oranlarıyla iki katıyken böyle bir ortamda türk turizmi için olumlu bir yorumda bulunmak mümkün değil. ülkenize gelen turist sayısı ne kadar çok olursa olsun, eğer para bırakmıyorsa ülke için zarardır. maddi olarak zarardır, imajı yönünden ayrı zarardır. ben bir acenta çalışanı olarak eylül ayında grubuma istanbulda otel bulamıyorum mesela. her yer dolu. fakat bu iyi bir şey değil çünkü yok pahasına satılıyor bu odalar.

    yurtdışından turist getiren acentalar için de durum farklı değil. uzakdoğulu bir misafir 7 gece 8 günlük bir türkiye turuna uçak bileti hariç 250-300 usd para ödüyor. bu parayla avrupada 7 gün gezmeniz için aç kalmanız gerekir. daha da beteri, buraya ancak bu parayı ödeyebilenin geliyor oluşu. yani düşük gelir grubuna ait, ziyaret ettiği ülkeye acentaya verdiği para hariç ekstra maddi katkı sağlamayan-sağlamak istemeyen- grubun geliyor oluşu.

    toparlamak gerekirse; ülkeye turist gelmeyince oteller hemen fiyatları indiriyor, acentalar fiyatları indiriyor. böylece sadece düşük gelirli müşteri grubu ülkeye ziyarete geliyor. onlar da tur dışı para harcamıyor. oteller hem tesislerini yıpratıyor, hem de bu kadar düşük fiyatların altından kalkabilmek için iç turiste(yani kendi vatandaşına) fiyatları yüksekten satıyor. bu sefer de türk turisti küstürüyor ve yurtdışına kaçmalarına sebep oluyor. yani ortada göz göre göre lose-lose durumu var. hiçbir şeyin şahlandığı yok.

  • e olm e hadi benim param var altın aldım sen niye ampir ampir konuşuyorsun etrafta derse ne diycen?