• --- ön not ---

    burayla alakalı yorumlarımı yazmadan önce belirtmek istediğim en önemli husus gece kulübü eğlence kültürüne çok da düşkün olmadığımdır. haliyle yorumlarımı ‘gitmişken görelim’ tayfasına yönelik yazıyorum.
    --- ön not ---

    bassiani, dinamo tiflis futbol takımının stadyumunun altında bulunan tiflis’in en meşhur gece kulüplerinden. internetteki yorumlar ve kaldığım otelin çapanoğlu bıçkın delikanlısının önerisiyle 3 arkadaş gittik buraya. 3 arkadaş dediğim çift arkadaşlarım ve ben.
    biz buraya kasım ayında gittiğimiz için öyle çok süperli kalabalık bi ortam beklemiyordum ama bayağı kalabalıktı. neyse, giriş 20 lari ki gürcistan halkının ortalaması düşünülünce gena para değil. girişte gerçekten sıkı bi güvenlik kontrolü var ve herkesi de içeri almıyorlar. hatta biz girerken 3 kişiyi yaka paça dışarı atıyorlardı (alkollü ve sapkın bi ekip)

    içeri girerken stadyum olmasının etkisiyle büyülü bi atmosfer sizi karşılıyor, hemen akabinde de vestiyer. ardından bi merdiven vasıtasıyla gece kulübünün ilk bölümüne geçiyorsunuz. bi üstteki entryde de bahsedilen bu bölüm çok küçük ve haliyle aşırı kalabalık. işte bu noktada gördüklerimiz yüzünden asıl alana geçmedik, zaten arkadaşlarım da 10 dakikaya gittiler ama ben kaldım. macera maceradır. şimdi size gördüklerimi anlatayım:

    insanların büyük kısmı (bilhassa erkekler) turistlerden oluşuyor. bira 4 lari, cin tonik 10 lari gibi -bize göre- aşırı ucuz olmasına rağmen neredeyse kimse alkol içmiyor çünkü uyuşturucu almış başını gitmiş. uyuşturucu dediğim sadece mekanı saran esrar kokusu ve tuvaletlerdeki su şişeleri değil; kabinlerde şiringalar, tozlar, haplar falan. kırmızı ışıklı koridorlardan geçip şiringalı tuvaletleri görünce nuri alço’lu filmlerde hissediyorsunuz kendinizi. her an birisi şuh kahkahalarla yanınıza yanaşıp bayıltacakmış gibi. aman yarabbi.
    hakkını yememek lazım, mekanın içinde de güvenlik iyi seviyede ama ortamın kendisi tekin değil bi kere. zaten çalan müzikler ve benim gibi bi sigara tiryakisini bile bezdirecek kadar dumanaltı bi ortam var. iddia ediyorum buraya her gün gitseniz 3 aya koah olursunuz.
    istanbul’daki mekanlarla koyaslayacak olursak mesela klein’ı andırıyor ama klein bile bunun yanında top class kalır bence. bassiani çok başka kafa.

    daha sonra tiflis’te yaşayan arkadaşlarıma sorduğumda bassiani için narkotik mekanı, düşkünlerin yerigibi şeyler duyduğumda çok üzüldüm. olum bunu baştan söylesenize. biz de sanki müptezel gibi gittik oralara.
    ha mekanın şu özelliği çok net; oraya gidip mekandan yalnız çıkmanız imkansıza yakın. ben imkansızı başardım çünkü bi yerden sonra muhabbet kurmaya çalıştığım kim varsa gözümde requiem for a dream oldu. dans etmek isteyen bi kaç kadına “teşekkürler, ben dans etmeyi sevmiyorum.” dedim. bi tanesi de çıkıp “o zaman burada işin ne dalyaprak?” demedi, bu takdir edilesiydi bak.

    kısacası bassiani tiflis’teki en ünlü gece kulüplerinden birisi olsa da alkolün, dansın ve eğlencenin mekanı olmaktan çıkıp biraz da uçlarda yaşamayı sevenlerin mekanı diyebiliriz. hatta deriz yani, gittik gördük.
    cinsiyetçi gibi olmasın ama kadın olsaydım gitmeye tırsardım. yani erkek halimle ve o kadar alkollü olmama rağmen bile ara ara bi tırsma gelmedi değil ama deneyimlemek istedim işte, gençlik heyecanı. gerçi o kadar genç de sayılmam ama olsun.
    eğer eğlence anlayışınız biraz daha kaliteliyse ve tiflis’e giderseniz buradan daha iyi gece kulüpleri var, kesinlikle onları tercih etmenizi öneririm.
  • 2 hafta içerisinde mekanda 5 tane drug related death olunca, zaten sağcı hükümetin gözünde mimlenmiş olan bu gece klubüne özel harekat baskın yapıyor ve mekandaki herkese kimlik kontrolü yapıp mekanı da kapatıyorlar.

    işte esas olay bundan sonra başlıyor; protesto amaçlı gürcistan parlamentosunun önünde toplanıp, ses sitemlerini ve setuplarını kurup çalmaya, oynamaya başlıyorlar ve 2 gündür parlamentonun önünde partiliyorlar. baya tarihi bir an yaşanıyor yani. mükemmel bir protesto şekli ve acayip bir kalabalık katılım var. videoları mutlaka izleyin derim harika görüntüler var.
  • direniş sonrası gidip dinlemeyi çok istediğim ve 22 mayıs'ta gerçekleştirdiğim tekno yuvası. şansıma bu tarihlerde stingray ve kraliçem helena hauff çalıyordu. ikisi de döktürdü.

    mekan geniş ama ana sahne kapanıp herkes horoom adı verilen stage'e geçince gerçekten adım atacak yer kalmıyor. güneşi tepeye getirene kadar dans etme kültürleri bu şehirde de gelişmiş. istanbul'da da suma vs. hariç böyle bir kültür gelişse ne tatlı olur diye düşünmeden edemiyor insan.

    kadın erkek oranı istanbul gibi, erkekler çoğunlukta ama tam anlamıyla kimse kimseyi rahatsız etmiyor. tek başıma gitmiştim, bir sürü insanla tanıştım. tiflis'in gençleri gayet iyiler.

    bir daha gidilir.
    drug muhabbeti ise bence zor orada bulmak, bir sürü lokal de bu savımı onadı. çok kasmayın derim. mekan zaten sıkıntılar yaşadığı için bu konuda -özellikle turistlere satış- konusunda bence dikkat ediyor.

    giderseniz benim için de bir iki adım atın.
  • su seti dinledikten sonra elbet bir gun gidilecekler listemin tepesindeki yeri saglamlastiran kulup.
  • pandemi biter bitmez bucketlistime aldığım mekandır. ilk iş tiflis'teyim.
  • dün gece ilk kez girme şansı bulduğum tiflis'in göz bebeği, dünyanın da en önde gelen techno clublarından birisi.

    öncelikle giriş aşamasından bahsedeyim. internetteki çoğu yazıda, internet sitesi üzerinden verified olmanın önemindan bahsedilmiş. siz eğer turist iseniz şansınız çok ama çok düşük bu konuda, çünkü sadece clubta daha önce gördükleri, tanıdık yüzleri onaylıyorlar. verified olmanın en büyük avantajı ise içeriye biletli bir şekilde yarı fiyatına girebilmek (30 lari). eğer unverified iseniz günden güne değişmekle beraber genelde 60 lari ödüyorsunuz.

    bu yazıyı okuyan herkesin unverified olduğunu düşünürsek, cluba girişte 2 sıra var. sağdaki ve kalabalık olan sıra, bileti olan verified insanların. soldaki sıra ise face control sırası. sizlere kısaca kendi face control deneyimimden bahsedeyim. saat 3 buçuk civarında stadyumun dış kapısından içeriye girmiştim, sol tarafta hiç sıra yoktu ve ben de kalabalık olan sağ tarafa geçtim. bilet kontrolünden önce görevli adam biletimin olup olma sordu. yok diyince en solu kullan dedi. o sırada hiç kimse yoktu ve benden önce/sonra gelenlerin o gün içeri girip giremediğini bilmiyorum. soldaki görevli, bekle burada diyerek beni durdurdu. az çok bu tip yerlerdeki face controllerde nasıl davranılması gerektiğini bildiğim için ciddi bir şekilde ona baktım. benimle hiç göz göze gelmedi, yanındaki arkadaşıyla konuşurken kolarımı ve omzumu elledi. yaklaşık 20-30 saniye böyle geçtikten sonra içeri geçebileceğimi söyledi. bu arada esmerim ve pasaportumu sormadı. internetteki genel kanı beyaz tenli olmayanların ve ab pasaportu olmayanların içeriye alınmadığı yönünde. siz korkmayın, yine de deneyin şansınızı. kontrolden sonra 2 adım ileride kasa var ve buraya ödemenizi yapıyorsunuz, ben cuma akşamı gittim hem club hem de haroom tarafı açıktı o gün ve 60 lari ödedim. güvenlik araması tamamen formaliteden, iki kez ceplere dokunduktan sonra geçmeye izin veriyorlar. girişteki son çalışan da bileğinize bassiani damgası vurduktan sonra artık içeriye girebilirsiniz.

    tüm bunları geçtiğinizde sol tarafta yukarıya, sağ tarafta ise aşağıya doğru merdivenler göreceksiniz. sol tarafa doğru çıkarsanız insanların sigara içip sohbet ettiği ve bazen de uyuduğu, dinlendiği chill zone'a giriyorsunuz. bu iki tarafı odanın arkasında harika bir stadyum manzarası var. gece ve gün doğumuna karşı ışıksız bir şekilde böyle bir stadyuma bakmak çok keyifli oluyor. bu odanın solundaki kapıdan içeriye girdiğinide hemen solunuzda tuvaletler olucak, kadın-erkek karışık. burada hiç tuvaleti olması gerektiği gibi kullananı görmedim. genelde kabinlerin önünde sıra bekliyorsunuz ve içerisinde de 4-5 kişi beraber oluyorlar. içerde ne döndüğünü tahmin edebilirsiniz herhalde. tuvalet sonrası aşağıya inen bir merdiven var. eğer inerseniz hemen hemen en başta sağa gitseydiniz gireceğiniz yere çıkıyor. vestiyer, kokteyl bar, merch satışı (tshirt, hoodie) ve dark roomlar burada. güncel merch fiyatlarını bassiani'nin web sitesi üzerinden takip edebilirsiniz. vestiyede ise ceket/mont için 2 lari, küçük çanta için de 3 lari ödüyorsunuz. türkiye'deki gibi size üzerinde askı numaranızın yazdığı bir kolye veriyorlar. çıkışta da bunu görevliye verip eşyanızı geri teslim alabilirsiniz. dark roomlara gelirsek, insanlar burada cinsellikten ziyade hep beraber oturup chilleniyorlar. ortamı bozmamak için lütfen telefonunuzu açmayın. o zifiri karanlıkta o sesin kimden geldiğini görmemek değişik bir his veriyor. ancak clubın %90'ının gürcü olduğunu sayarsak ingilizce konuşulmuyor ve bir şey anlamıyorsunuz. şimdi de bar fiyatlarına gelelim, en yaygın içecek su ve fiyatı 3 lari. kokteyller 30 lari. bira içmedim ama sanırım o da 15 lariydi. fiyatlar türkiye'deki gibi diyebiliriz. tamam, şimdi tüm bu yerleri geçtikten sonra sesi takip ederseniz main room'a ulaşıyorsunuz. burası eskiden havuz olarak kullanılıyormuş. suyu boşaltılıp fayanslar da söküldükten sonra bu hâle gelmiş. bu alanın sağ tarafında önlere doğru lj (light jockey) masası gerisinde de yine barlar var, sol ve arka tarafında ise insanlar havuzun üstündeki kısımda oluyor gibi düşünebilirsiniz. çünkü asıl dans pisti havuzun içi. havuzun üst kısmına ise ya en arkadaki merdiveni kullanarak ya da tuvalet kısmından çıktıktan sonra aşağıya inmeyip düz devam ederek ulaşabilirsiniz. horoom alanına vestiyerden sonra ana sahnenin tam tersi taraf doğru ilerleyip dışarı çıkmadan sol taraftaki merdivenleri kullanarak ulaşabilirsiniz. horoom biraz daha düşük sesle ve biaz daha düşük bpmle çalan bir yer. buranın da yine bir barı ve dev bir disko topuyla striptiz direği var. isteyen çıkıp dans edebiliyor.

    tekrardan ana sahneye dönelim, ses ve ışıklandırma hakkında söylemek istediklerim var. buraya gelmeden önce mutlaka ses sisteminin ne denli iyi olduğunu duymuşsunuzdur. ancak asıl ses sistemi saat 6'ya kadar açılmıyor. eğer erken girdiyseniz (6dan önce) eğer ön taraflara ilerlemezseniz sesi tam hissedemiyorsunuz. çünkü sadece ön taraftaki hoparlörler açık oluyor. hoparlör dediklerim de yüksek sesli monitör gibi. çünkü bas, mid ve tizleri çok net ve temiz bir şekilde duyabiliyorsunuz. istanbul'da buna en yakın ses sistemi abyss sound ve simba soundsystem'da var diyebilirim. gecenin ilerleyen saatlerinde artık dans pistinin orta ve arkasındaki hoparlörleri de açıyorlar. bununla birlikte de inanılmaz bir ses/müzik şöleni başlıyor içeride. 6'da giren ilk müzikle tüm atmosfer değişiyor. müziği damarlarınızda hissetmeye başlıyorsunuz, keza herkes de öyle. o ilk yarım saat tüyleri diken diken ediyor diyebilirim. biraz da ışıklandırmadan bahsedeyim. sahnenin sol tarafında sürekli değişimli çalışan iki lj oluyor. ışıkları minimal şekilde kullanıyorlar. istanbul'daki gibi lazerleri kullanmaktan ziyade daha çok turuncu loş spot ışıklarını kullanmayı tercih ediyorlar. benim en beğendiğim ise çok nadir açtıkları, sahnenin tam üstünde yer alan stadyum aydınlatmasına benzer ışıklar. onun ilk açıldığı şarkıda da dans etmek harika hissediyor. bir de dans alanının sağ sol üst bölümünde bulunan florasan lambaları açmaları da güzel bir görüntü oluşturuyor.

    bassiani kitlesi %90 yerel halktan oluşuyor diyebilirim. içerideki çoğu kişi birbirini tanıyor. siz de sürekli onların karşılaşıp selamlaşma ve sarılmalarını göreceksinizdir. turistler ise daha çok batı avrupalı. clubın belirli bir yaş ortalaması yok. çünkü 30-40 yaş arası çok insan varken, 20lerinin başında gençler de fazla. genelde herkes siyah giyiniyor ama belirli bir dresscode yok. beyaz giyerseniz ışıklandırma dolayısıyla içeride reflektör gibi parlarsınız onu da söyleyeyim. goth kızlardan mafyetik abilere kadar her çeşit insanı görebilirsiniz içeride. ortak noktaları ise elektronik müzikten çok iyi anlamaları ve gerçekten güçlü (mental vs açısından) gözükmeleri diyebilirim.

    müzik akşam 12den ertesi gün hava kararana kadar devam ediyor. genelde saat 9a kadar her 3 saatte bir dj değişiyor. 9da çıkan ise yaklaşık 10 saat çalarak kapanışı yapıyor. süper yetenekli local djlere sahipler, bunları da aynı şekilde özenle seçilmiş yabancı djlerle line-up'ı zenginleştiriyorlar. benim gittiğimde sırasıyla uväll, marrøn, vil b2b cravo ve son olarak da main resisdent ndrx'ten oluşuyordu. gerçekten bassiani kültürüne uygun ve güçlüydü. hosteldekiler line-up'ın iyi olduğu günler turistlerin çok daha sıklıkta reddedildiğini söyledi. ona da dikkat edin diyeyim. ben saat 3 gibi girip sabah 10'da çıktım. bana yeti diyebilirim ama ertesi gün kesinlikle kalan 10 saatte orda bulunmadığımın pişmanlığını çektim.

    şimdilik aklımdakiler bunlar, ilerleyen dönemde eklemeler yapabilirim. bir sorunuz olursa sorabilirsiniz çekinmeden.
  • dinamo tiflis’in stadının altında konuşlanan bir underground kulüp.

    sırf bu mekana gitmek için hafta sonu tiflis’e uçulabilir.

    kitle olarak rus, gürcü, alman ve avrupa ağırlıklı

    olay cuma gecesi kopuyor.

    tiflis in sıcak samimi, şarap ve yemyeşil doğa ortamına kontrast yaratan sert bir yer.

    çok iyi bir deneyim.
  • şu an müthiş bir horoom performansı var. büyük sahne kapalı küçüğü pek yetecek gibi değil.
  • 28 aralık function konserine gitmek istiyorum ,yeşillendirin lütfen
hesabın var mı? giriş yap