• dun, misir'da 600'den fazla kisinin katledilmesinden sonra, npr gibi belli bir entelektuel seviyedeki insanlara hitap etme amaci guden bir radyo, 5 haberlerine darbecilerin misir'da gercek(!) demokrasiyi insa edecegini buyuk bir sogukkanlilikla iddia edebilen sinirleri alinmis misirli birisini tek basina cikartarak dakikalarca propaganda yapmasina yol verdi. bu adam, gostericilerden polisleri katleden teroristler olarak bahsetti. mursi'yi amerika'nin getirdigini, o'nun da ayni mubarek gibi bir diktator olmasinin yolundan, ordu sayesinde(!) donuldugunu soyledi.

    peki, hepsinden once, tum bunlar, size bir yerden, bir yerlerden tanidik geliyor mu? bir dusunun yahu, bir dusunun sadece.

    sonra, aksam, 6:30 haberlerinde misirla ilgili tarafsiz(!) haberini, abc kanali, tesetturlu, gozu yasli bir misirli kadinin, arapcadan ingilizceye cevrilmis "amerika bunun bedelini odeyecek, bir sonraki 11 eylulu yapacaklar misirdan cikan bizim cocuklarimiz olacak" minvalindeki ifadeleri ile bitirerek, gostericiler hakkindaki algiya bir cila(!) cekti.

    tabii tum bunlardan once, haberlerin en basinda obama'nin aciklamasi vardir: "biz taraf degiliz. burada kimseyi tutmuyoruz. kimsenin yaninda yer almiyoruz."

    evet. taraf degilsiniz. ama bu maharet degil. cunku burada tarafsiz olmak demek, kendi temeliniz gordunuz, ovundugunuz, kendinizi geri kalmis digerlerinden farkli olarak sizi one cikarttigini iddia ettiginiz, medeniyet gostergesi addettiginiz "demokrasi" kavraminin yaninda olmamak dememek. susmak demek. kabul etmek demek. dilsiz seytanin ta kendisi olmak demek. oz, temel, merkez degerinize, goz kirpmadan ihanet etmek, edebilmek demek. vicdansiz, insafsiz, onursuz, haysiyetiz, riyakar, bencil, cikarci ve pragmatik insanlik disi bir seye donusmus olmak demek. tarafsiziz demek, insanlik iradesini reddetmek demek. kula kulluk demek. kurdugunuz koskoca medeniyetin, yahudi'nin kolesi oldugunu, tescillemek demek.

    otesi var mi?

    avrupa. ah avrupa. hani nerede o afganistan'da, irak'ta, en son libya'da gorev(!) yapan, demokrasi(!) havarilerin. hadi onu gec, en ufak bir sesin, bir gurultun? onun yerine? tam, mutlak bir sessizlik. aferin.

    gorun iste, oykundugunuz, ozlemini duydugunuz, begendiginiz, sevdiginiz, medeniyeti. gorun, gucunun neye yettigini. sozunun kime gectigini. isin icine cikarlar girdiginde, kendisine dahi, nasil ihanet ettigini.

    600'den fazla insan, tam bir katliam. cikiyor, "biz tarafsiziz" diyor.

    alin size bati, alin size medeniyet. tek disi kalmis sefalet.

    ama uyuyun siz, kalkmayin uykunuzdan. asla kaldirmayin basinizi, o icinde ruhunuzu bogdugunuz vicik vicik riyakarliginizdan. tabii yasasin bireysel ozgurlukler, yasasin demokrasi, yasasin adalet. ama sadece bizim icin. tek bizim icin. beyazi, beyazi. beyazi icin.

    yersen. yerse. yedigi yere kadar.

    ama bilin. siyah uyandi. siyah kendine geldi. siyah artik bilincli, siyah artik yas tahtaya basmiyor. siyah cesur.

    siz bu savasi once mana aleminde kaybettiniz. simdi bu sozlerinizlerinizle, bu yaptiklarinizla, bu durunusuzla bu alemde de kaybettiginizi tescillediniz. tebrik ederiz.

    sokaklari, caddeleri, meydanlari alin, sizin olsun. biz, artik, bu dunyadaki en kucuk bir mazlumun dahi kalbinde yeseren cicegiz. biz gelecegiz. siz ise, kendi ellerinizle doldurdugunuz irin kuyularinda, yok olup gideceksiniz.
  • "gittim ve gördüm
    batının batısında bir doğu yokmuş" * *
  • batan, ve batmakta olan..

    hahahah. ulan böyle bir hayatım olsa ne komik olurdu diye düşünen bir hayatım olsa ne komik olurdu diye düşünen bir hayatım olsa ne komik olur mu?

    geridönüş vaadi uyandırıyor abi bende batı. böyle batan bir şeyde doğan bir şeyi görüyorum. insanlara batmayı seviyorum. yapı bozumcu enis batu!

    böyle fantastik bir geri dönüş yapsam, bir kaç gün eğlensek sonra yine eskisi gibi olsak. sonra yine eskisi gibi olmaları özleyen şimdiki gibi olsak.

    atlantis seni şimdi anladım, haklıymışsın "batı"yormuşsun.
  • batı bak şaşır!

    (batır mı? demek gerekiyor bilemiyorum)

    abi şunu farkettim ki hala yapayalnızız lan? hani şu lan ekleriyle samimileşmek olaya bir sevimli taç takmak bir süslü kılıf uydurmasıdır. ama gece 3 seneler sonra istanbuldayım ve 99 da ne kadar ve nasıl yalnızsam o kadar yalnızım.

    senin başına vurmuş, dünya senden ibaret değil li binlerce sözünüzü duyuyorum ve bin ömür yaşasam şu gün şu anda kendimi ciddiye almadığım kadar ciddiye almazmış gibi yaptığı anın şenliğinde diyorum ki abi, gittim geldim gördüm döndüm battım doğdum burada yine kendimi aynen böyle yalnız ve sizlerin arasında buldum.

    şaşkınlığımı gizlemiyorum, niye gizleyeyim?_ buırası gizlemediğim şaşkınlıkların yuvalandığı bir yerdi, bir kaç kişiydik geldiniz buldunuz siz de bizi görmenin şaşkınlığını yüklediniz. biz sizleri aynı bizim gibi bir zamanlar ki oluşumuzu hatırlattığınız için sevdik ve sizlerde hep bizi siz ile bizin kaynaştığı yerde ismi konması gereken o belirsiz 4. kişi zamirini gördük.

    bize baktınız, var olmaya çalışırken yalnızlığınızda kendinizi gördünüz ve emin sizlerde bir yerlerde büyüdünüz, yaşlandınız, çürüdünüz yeniden doğup yeniden gömüldünüz.

    şunu demek istiyorum canlar, buradayız ve yine işte bizbizeyiz yapayalnızız. siz ben ve adını koyamadığımız o dördüncü tekil şahıs, kelimelerin birbirine sürterek tükendiği yerdeyiz.
  • sizler burada kimseniz, alışıldık olanı beni bana hatırlatıyor ve az da olsa batıyorsunuz (batı ile alakalı legalleştirme bahanemdir, cımbızlanılsın, not alınsın)

    şunu anladım ki 7 yıl geçti ve buradayız, eski plak başa dönüyor kendimiz tekrarlıyor, aynı entry tekrarlıyoruz. burfadyaız, ve allah delirdiciler, emrah yetişler hepsi bir aradayız. bildiğim ve tanıdığım havasını kokladığım her şeysiniz, dudağı kıvırtılmış istihza, allah otis bilmemne derken ki heyecansınız, aslında içten içe üzülüyorum da hani deki düşünceli ses, senin şeyini mi çekezeğizdeki babacan öfkesiniz. hepinizden hala ölesiye korkuyorum, hepinizi çok seviyorum. hala hepinize doğrudan söyleyemediğim ilk anda söylenememiş sonradan usulca editlenmiş itiraflar yapıyorum.

    hepinizi hatırlamak için buraya geliyor ve kendime batıyorum. çıkmamacasına ucu sivriltilmiş bir iğne gibi ve alabildiğine izmarit net tarzı bir yazı yazdığımın farkında olarak (farkındalık sözüm sana!)

    batıyorum ve sizleri 7 sene öncesi gördüğüm o mutlu yüzleri bir şeyler uman yüzleri anımsayarak kedere ve keyfe batıyorum. işte batı o fiilin geniş zamanlı çekilmişidir, o fiilden dar zamanlarda çektiğimizdir (moderasyon, sözüm sana, batının tanımı yukarıda cımbızlayamadıysan burayadır.)

    7 sene önce gördüğüm o yüzleri anımsarken ki nostaljime dallanan moderasyonuyla şimdiki bene batıyorum a dostlar, sizlerin olduğu yere doğu da bir yere batıyorum, kendime batıyorum.
  • deli gibi typo yapmışım. ama siz bunju sevmiyor muydunuz? o typo yaparcasına uçarı halimi falan.

    bunu batıya uyduramadım, doğulu bir ifade oldu.

    batı o halde doğulunun aklına gelmeyen bahanesidir diyelim gitsin. hatta doğulunun mahkemede verdiği ifadesidir, karakolda uyuşmayanıdır dedik say.

    (ahahahah stüdyo imge yazarı gibi oldun otis! yakıştı mı halk çocuğu hallerine)
  • şunu farkettim abiler, abiler diye konuşurken kendime rahat ve geniş omuzlu bir tavrımın geldiğini farkettim. sizlerle abiler diye konuşma, elimi omzunuza atmak ve desteğinizi almak istiyorum. güven verici gözlerimde heves ettirici bir şeyler olsun istiyorum. hani bir şeyler olmaya, kaybolup yitip giden diye şarkısı yapılan bir şeylerden bahsetmek ve delete tuşuna basmadan grafoman gibi gitmek istiyorum.

    istiyorum ki hayata dair fark etmediğimiz ama fark etmemiz gereken bir şeylerdne bahsedeyim ve istiyorum ki ben bana bunu yaparken yakalanmayayım, çünkü kendimle taşşak geçmeden umutlu, güneşlki bir şeylerden bahsetmek istiyorum. bu bir eylemdir sözlük halkı? eşşek osurmuyor, hayatımı diyoırum istihza diyorum ederek diyorum geçirdim diyorum... (iç nokta atma yeteneğimi unuttum mu sanırsınız (bkz: iç noktalı konuşmalar) (bkz: hiç nokta kullanımı)

    delirmiş ya da ermiş gibi görünmeden, 99 otis ile de yan yana oturup kardeşçesine batıp gittiğimiz yerde olmaktan bahsetmek istiyorum. ve bundan bahsederken beklentim elbette bu yazıyı okuyup bana mesaj atacak karılardır. o mistik halime aldanıp tuzağıma düşecek new age manitalardır.

    sen hakatten malsın? ne işim olur lan benim new age karıyla? aslında ne demek istediğimi ben bilemiyorum ama bir entry biliyor. böyle şey olur mu?

    ara sıra karısız da, (eheheh abazan kalmışsız da) olabiliyoruz. tımam mı?

    ama çok kısa aralıklar bunlar belirtmeliyim.

    bu arada internette ali kırcanın pornosu olduğu iddiasıyla çirkin görüntüler yayınlandı (götümüze girmesin diye iddiadan bahsediyorum sadece).

    şahıs alenen ali kırca değil. amaaaaa, hayatımda gördüğüm en örrrrrrrrrrrrrrdek şekilde bir kadına batan bir insanmış bu vidyodaki adam. yüzyıllardır sikişiyorum böyle bir pozisyon görmedim ben arkadaş. o nasıl batılı bir yetiştiriliş. ama size ve kendime söz verdim bir sonraki sikişmemde o hareketin tıpa tıp ayyyyyyyyyyynısını yapmadan huzura ermem.

    batı bu değil (burada da batının ne olmadığını izah ederek ne olduğunu izah etmiş oldum, moderasyona sevimli göründüm. parantezlerime sokulan mna koduum moderasyonu.)

    sana demedim abi, parantez için moderasyona dedim. izah tanım orada, hakkı neyse onu yap.
  • otisbey says:
    abi anılar tavernasını analt bana
    655321 says:
    ahahah abi etrafı böyle elektrikçi ışığıylan kaplı içersi kırmızı ışıkla aydınlanmış kerane pavyon türevi şahana bi yer
    otisbey says:
    tamam dur:

    batıyı tam da böyle biş şey olarak hayal etmiştim abi ben. etrafı böyle elektrikçi ışığıyla kaplı
    içerisi kımızı kerane pavyon türevi ama şahane yani şahlara layık bir şey olarak düşledim ben batıyı.

    batıdan da anladığım hala budur, ve bu sözlerim kerane duvarına yazılmalıdır.

    (parantezci otis imdada yetiş! nick fury nin lefkoşadan askerlik yaptığı zaman gittiği bir ortam varmış. bildiğin kerhane. kendisi gitmiyor ama bir sebepten gidiyor. orasını anlayamadım. neyse. duvarında dev harflerle seni öldürmeyen şey güçlendirir yazıyormuş a dostlar.

    ay böyle tabi entüziazmla yazdım. ben komik sanmıştım onu. hani niçenin sözü kerhane duvarında yazıyor olarak.)

    bu arada o lafı niçe etti mi yoksa bu s. yalom denen adamın yalomu mu bu? ettiyse tebrik ederim, hak etmiş. etmediyse tam da kerane duvarına yazılmalık bir yazıymış, niçenin ne işi var keranede duvarda, o kırbaçlanan bir atın imdadına yetişmek isterken aklını oynatmış bir biçaredir. (bir biçare çok tuhaf oluyor ben de farkettim)

    batı nedir i sözlük kalıbında söyleip söylemediğimden emin değilim. o yüzden aa dur ya yukarıda demiştim.

    batı insanın kerane yakışanı giymesidir. (kendine kısmı ağızda yuvarlanırken kerane olmuşda bir espri aradım.)
  • tanıdığım birisi tıpkı tanıdığım diğer birileri gibi beni kast ederek ama başka birilerinden bahseder gibi demişti ki

    hayatta insan tanımadığı kişilere samimi olmalı.

    katılıyorum, görüyor ve arttırıyorum.

    o yüzden sizlere, tanıdığım ya da tanıdığımı sandığım kişilere samimi oluyorum. samimi oluyorum, samimiyetten ve yazmak paylaşmaktan bir şey umarak. yazıyorum, çünkü bu bir unutma ve unuttuğun bazı şeyleri bulma biçimidir. yazıyorum çünkü bu şuan ve şimdidir, bir yerde iz bırakmışı, çirkinleşip kelimelere dökülmüşü birilerinin gözünde yankılanıp içinde bir yerelere düşmüşüdür. yazıyorum çünkü bu an ve şimdi unutulacak ve bu andan ve şimdiden geriye bu şekiller kalacak, biraz anılar tavernasından kalanlar gibi ışıklı ve kırmızı, biraz da kerhane işi yaşanmış şeyler kendisini yazıyla bir yerlerde insanın içinde bir yerlere düşerken böyle hatırlayacak.

    ihtimal ki deliyim, ihtimal ki boş konuşuyorum aptalım, numuneyim. kabul ediyorum! görüyor ve arttırıyorum.

    ben kendi kendime böyle batıyorum. battığım yerde izim böyle çıkıyor, belki böylelikle biraz da sizlere batıyorum.

    ,(bir imgenin de ebesi bu kadar sikilirmiş be arkadaş. doğuya geç)
  • eski dilde garp
hesabın var mı? giriş yap