• bi çizgi roman okudum hayatım değişti.... o ne lan öyle amk.

    şaka bir yana, okuduğum en iyi batman hikayesi... ulan bi kere denk gelmiştim kitapçıların birinde de, yok anacım çok pahalı diye almamıştım.

    kafama sıçayım. alacaz artık, para olursa tabi...

    ha bi de alakalı olmasa da; ellerinde batman'i tarif eden bu kadar malzeme varken, şu "batman and robin" ve "batman forever" gibi iki film nasıl çekilmiş hayret ediyorum.

    not: animasyonu da gerçekten aşmış. ama daha iyi yapılabilirdi bence. belki de çizgi romanı çok sevdiğimden böyle düşünüyor olabilirim. yalnız şöyle bir durum var: mnıa kdgm ana tema müziği kafama saplandı. çok iyi lan.
  • her zaman derim, dc comics bu işi biliyor!

    işin psikolojik evresine girmesi ile takdirimi kazandı. arkham origins'in joker ile batman-joker arasındaki psikolojik ilişkiyi analiz etmesine altyapı sağlamış kanımca.
  • hem çizgi hem sinema aleminde çekilmiş en muhteşem batman uyarlaması.. bunu sinemaya aktarsalar sinemalar yerinden sallanır.

    bence bu animasyonu hiç izlemeyin sonra diğerleri çok dandikmiş gibi gelmeye başlıyorlar.
  • “the dark knıght ııı: the master race” adıyla devamı gelmekte olan şaheser. heyecanlanmaya çekiniyorum, çünkü frank miller son sin city yarnları, the spirit, ve fixer `:bu sonuncu sözlükçe bilinmiyor. ilerleyen ayetlerimizde inceleyeceğiz, dandik çizgi roman ama making of hikayesi enteresan` ile bendeki kredisini bitirmiş bir adam.

    öte yandan dc yanına 100 bullets hikayesine kurban olduğum, beni yazma konusunda "asla öyle olamayacağım" depresyonlarına sokan dev yetenek brian azzarello'yu tam da bu yüzden koymuştur diye düşünüyorum. azzarello'nun hikayelerinde, bir mesihe bel bağlamanın yanlışlığı sıklıkla irdelenir. adam wonder woman ve superman'den şahane politik gerilim çıkarabilen birisi. dolayısıyla bu sefer, umudumuz güzel beyinli adam azzarello'da. modern bir klasik de çıkabilir, miller'ın nasıl da caucasian olmayan herkesin ölmesini gerektiğini anlattığı bir paçavra da.

    ben çok konuştum, söz dc comics'te:
    http://www.dccomics.com/…k-miller-returns-to-batman

    edit: öyle ya da böyle, dünya çizgi roman tarihinin önemli bir anına tanıklık ediyoruz. kimselerin toz konduramadığı bir efsanenin ya yıkılışına, ya dirilişine şahit olacağız.

    edit 2: biliyorsunuz, the things i do for love. bunu okumaya üşenenlere şöyle bir amme hizmetim olacak:

    http://incifilm.net/…ye-donuyor-bolum-1-izle-720p/2 (part 1)
    http://www.fullhdfilmizle.org/…ight-returns-part-2/ (part 2)

    edit: bunun hayal kirikligindan yeni yeni kendime geliyorum. hic olmamis ya frank miller niye boyle bi adam oldu. amerikan cumhuriyetciliginden ibaret tum kisiligi artik resmen korkunc ya. alex jones'un resim cizebileni.
  • 1986 yılında dört sayı olarak çıkan, hem yazarlığını hem de çizerliğini frank miller'ın yaptığı, favori süper kahramanı batman olan şahsımın en favori çizgi roman hikayesi.

    yalnızca ailesinin katledilmesinin üzerinde nıraktığı travmatik etkiyle kalmayıp aynı zamanda jason todd'un trajik ölümünün de izlerini taşıyan emekliye ayrılmış bruce wayne'in hikayesidir anlatılan. yıllarca batman kimliğiyle suçla savaşan bruce wayne'in zamanla gerçek kimliğini unutmasıyla yeni hayatına adeta yabancılaşarak "yeni yaşantısının" ne kadar "içi boş" bir hale geldiği kitabın başında başarıyla resmediliyor.

    fakat kurgusal olarak tıpkı batman year one'ın bir tersi gibi anlaşılacak şekilde bruce wayne'in ve james gordon'un paralel olarak aktarılan son yılları değil anlatılan. eserde aynı şekilde karakter gibi işlenen diğer roller gotham ve soğuk savaş döneminin yarattığı konjoktürel çıkmazlar. frank miller, herkesin bildiği üzere sağ politikadan yana faşist bir adam. hatta kendisini wall street eylemlercilerini "tecavüzcüler" gibi ipe sapa gelmez ithamlarda bulunarak suçladığı da bilinen bir olay. burada da yazar bruce wayne'in travmatik ruhunu başarılı ve çizgi romanın sunduğu tüm imkanları aşan bir şekilde derinlikli olarak anlatmış. fakat anlattığı tek karakter wayne değil aynı zamanda superman'e de bir rol biçmiş. tıpkı watchmen'de ki dr. manhattan gibi clark kent de burada amerikan militirazminin yapamadığını yapıp sovyetlerle deniz aşırı kapışıyor.

    bu noktada superman'e biçilen rolle gayet faşizan bir politika üstleniyor kitap. çünkü superman'ın bir ülkeye militarist bir yönden hizmet ediyor olması fikri karakterin bana kalırsa barışçıl, insani zaaflardan sıyrılmış kendine has özgün doğasına aykırı.

    fakat gerçek olan bir şey var ki miller batman'i belki de en iyi analiz edip çözümlemiş ve çehresini değiştirmiş yazar. eserin bütün güzel yanlarının yanı sıra miller'ın hikayesi aynı zamanda alan moore'un dahiyane watchmen'i ile birlikte çizgi roman kültüründe karanlık çağın temellerinin atılmasında mihenk taşı olmuşlardır. paul verhoeven'ın harika robocop uyarlamasında olduğu gibi televizyonda sürekli yapay bir gösteri kültürü ve sürekli bir şiddet ortamı hakim. süper kahramanların inzivaya çekilmesiyle mevcut ortamın geldiği erken dönem distopik kaotik ortam kendisini fazlasıyla hissettiriyor gotham'ın hem sıcak hemde güneşsiz ortamında.

    dc comics'in hikaye açısından artık böyle hikayeler çıkmıyor dedirten türde başarılı bir klasik the dark knight returns. her çizgi roman severin mutlaka koleksiyonuna katması gereken bir hikaye.
  • bugune kadar ki en guzel batman hikayesi. batman'in icindeki ofkenin ve karanligin geldigi noktada onune cikan her seyi yikip gecmesi, otoriteye karsi gelisi ve en sonunda batman olarak olup, yeni lider olarak dogmasi fasist frank miller icin bile egzantrik bir cikarim.
  • earth-31'de geçer.
    (bkz: all - star batman and the robin boy wonder)
    (bkz: the dark knight strikes again)
    (bkz: dark knight 3 the master race)
    ve aynı zamanda new earth'de de geçen (bkz: batman year one) ile aynı evreni paylaşır yani.

    özellikle carrie olayı yüzünden topa tutulur.

    gotham veya batman bu evrende "sonradan" böyle olmamışlardır ; ikisi de hep böyle kirli,dengesiz,karanlıklardır.

    --- spoiler ---

    batman'in alfred'in inme geçirip ölmesine sebep olduğu çizgi romandır aynı zamanda.
    --- spoiler ---
  • gelmiş geçmiş en iyi batman çizgi romanlarından bir tanesidir. batman in felsefesini ve villianlara olan bakış açısını kökten değiştirmiştir. bugün dark knight üçlemesini izlememizi, arkham oyunlarını oynamamızı bu çizgi romana borçluyuz. batmanı batman yapan bence en önemli çizgi romandır.
  • frank miller abimizin 1986 yilinda yazdigi, cizimlerinin miller ve klaus janson tarafindan gerceklestirildigi muhtesem bir cizgi roman, batman yaslanmistir ve uzun bir zamandir gozukmemektedir, gotham sehri ise mutant denen bir cete tarafindan ele gecirilmistir. sonunda suc orani tavan yapmistir ve bir kez daha batman, suc ile savasmak icin donmustur. bu hikayede bence yanlis olan tek sey superman'in devlet icin calismasidir. batman ve superman'in dost olmadigini biliyoruz ancak bu kadar ters dusmeleri ve savasmalari bana nedense yanlis gelmistir. onun disinda muhtesem bir hikaye, 2012 yilinda cikan animasyonunu tavsiye ederim, muzikleri, senaryosu ve seslendirmesiyle muhtesem olmus.
hesabın var mı? giriş yap