• digiturk'ün türkçeye "göklerde vuruşanlar" olarak çevirdiği savaş filmi. zannedersin pilotlar havada orgy yapacak.

    (bkz: şaka gibi)
  • askeri anlamdaki herşey gibi alman havacılığının da bir numaralı eksiğinden dolayı kaybedildiğini söylemek yanlış olmaz. strateji yoksunluğu.

    basil liddel hart her ne kadar tarihi açıdan şahsına münhasır bir kişi olsa ve tarih kitabı yazmaktan çok iki savaş arasında verdiği eserlerle dünya tarihini yazdığını da düşünse , alman üst komuta kademesinin (ve dahi 1870den beri süregelen prusya askeri doktrininin) eksikliklerini çok güzel saptamıştır. ne der bu adam, almanlar kolorduya varan seviyelerde çok parlak harekat kumandanları çıkarmış da olsalar, bu çok yetenekli savaş makinesinin tepesindeki vizyon eksikliği uzun vadede kendilerine pahalıya patlamıştır. doğrudur. zira heinz guderian'ın en çok yakındığı şeylerden biri ''sen küçük çatışmaları kazanmaya bak, savaş kendi icabına nasılsa bakar'' denmesidir. stratejik planlamanın alman savaş mekanizmasında ne kadar geriden geldiğinin, büyük ünite taktiklerinin ne kadar umursanmadığının da bir göstergesidir. battle of britain'ı da kaybettiren bir numaralı etken budur.

    luftwaffe çatışmaya girerken 2500 uçakla dünyanın en büyük hava gücüydü. doktrinel olarak en parlak taktik bombardıman kuvvetiydi. dünyada en fazla as avcı pilotu buradaydı. teknolojik olarak çok iyi teçhiz edilmişti. göring'in kendisine bu kadar neden güvendiğini anlamak hiç de zor değildir. tek eksiği neyi önce yokedeceklerine karar vermemiş olmalarıydı. stratejik planlama olmadan saf gücün rasgele kanalize edildiğini görmek bu açıdan çok acıdır. haziran başında tam on beş günü mal mal konvoylara saldırarak geçirmişler, adlertag boyunca havaalanlarına saldırmışlar, sonra ana bombardıman gücünü gece ve gündüz olarak ikiye bölerek kıyı savunmalarına, endüstriyel merkezlere, spitfire parçaları üreten fabrikalara, doğrudan altyapıya (demiryolu istasyonları falan ne alakaysa) saldırmışlardır. ingiliz moralini düşürebilmek için balıkçı barınağı bile 50kg bombalardan nasibini almıştır. (bkz: dover)

    bu kadar lakayıt ve stratejiden yoksun bir üst komutanlığın ne yazık ki emrinde dünyanın en iyi hava kuvvetleri ve en iyi küçük rütbeli subayları vardır. uçaklar en iyidir, pilotlar en iyidir, jagdgeschwader en iyi yönlendirmeye sahiptir, taktik olarak en sağlam ellerden beslenirler, bölge komutanları albert kesselring gibi italyayı tek başına hava kuvvetleri mareşali olarak tutabilecek bir dahidir. ama gelgelelim tepeden inme emirleri verenler ve verilen emirler nereye baskı uygulayacağını bilemez her şeyin yokedilmeye çalışıldığı bir imaj verirler. kraliyet hava kuvvetlerinde bugün dahi inkar edilmiyor ki almanlar on gün daha dirayetli olup sadece havaalanlarına girişseler o spitfire fabrikalarından çıkan hiçbir uçak, savaşın asıl bölgesi olan 11. bölgede barınamayacak. böylece southampton - londra - southend diliminde hava üstünlüğü sağlanacak. deniz aslanı operasyonu (bkz: operation sealion) için hedeflere ulaşılabilecek. hadi bunu yapmadınız, havaalanları yerine sadece endüstri merkezleri vurulsa uçak üretim miktarı kayıp miktarını karşılayamayacak ve ingiltere kendini koruyamaz hale gelecek. almanlar gücü bölüp hepsine aynı anda bölük pörçük saldırınca haliyle saptanan hedeflere ulaşılamadı.

    diğer taraftan alman kısmında radar nedir ne değildir ne tabii ki biliniyordu. ne işe yaradığı da biliniyordu ama bu aletin potansiyel getirisi o kadar yanlış yorumlanmıştı ki şayanı hayret bir olaydır. almanlar 1940 haziranında ingiliz radarlarını kendilerine faydalı bir hadise şeklinde yorumlamışlardır. "nereden geldiğimizi görsünler ellerinde ne var ne yok getirsinler vuralım düşürelim bitsin gidelim" tarzında olaya yaklaşmışlardır. oysa ingilizler pek de salak değillerdi. radar sinüsleri havada uçağın nereden geldiğinin yanısıra ortalama kaç tanesinin de geldiğini gösterdiği için adlertag + battle of britain süresi boyunca 2.5 ay uçaklarında sürekli scramble alarm şeklinde bulunan pilotlar almanların hep en beklemedikleri yerden çıkıveriyordu. vur-kaçlarını en akıllıca açıdan yapıyor avcı uçaklarının benzini bitene kadar menzil dışında takılabiliyorlardı. adolf galland ve vati werner mölders'in avcılarına yakalansalar bile ellerindeki uçak spitfire'dı. oberkommando des luftwaffe (okl - alman hava kuvvetleri komutanlığı) nin o beklediği raf hava armadası hiçbir zaman gelmeyecek, göring ve jeschonnek'in umduğu kesin sonuçlu hava savaşı hiçbir zaman olmayacaktı. ingilizler her tarafa squadronlar halinde dağıttıkları avcı uçaklarıyla memnun olacaklar, çok büyük sayıda ingiliz uçağı aynı anda hava olsa da hep dağınık olarak kalacak, alman avcılarını dağılmaya zorlayacaktı. nitekim çok büyük sayılarda karşılaşmalar hava mareşalı leigh-mallory nin 10. bölge- batı ingiltereden zamanında kaldırabildiği 50-60 uçakla londra harekatı sırasında olacaktı ama bu da battle of britain'ın neredeyse sonlarına denk gelmektedir. artık ağustos 20 falan olmuştur. yağmurlar gelmektedir.

    adlertag ve battle of britain de işe yaramayınca artık luftwaffe sadece terör doktrinine döner. blitz başlar. gece bombardımanıyla ingiliz sanayisinin çökertilmesi amaçlanır ama yine okl içindeki tüm tartışmalar stratejiden çok taktiğe yöneliktir. nerelerin ne kadar süre vurulacağından çok hangi açılardan hangi yüksekliklerden vurulacağı tartışılır. haliyle ingilizler çok ağır darbe almaz, yaraları da çabuk telafi ederler. 1941de de ingilterenin sanayisi bütün o blitz'e falan rağmen büyüme gösterince almanlar gelen istihbarat raporuna bakakalırlar.

    zaten ne bekliyorlardı ki. fabrikalar yıkılınca ingilterenin teslim olmasını mı?

    böyle insanın kendi gücüyle kendini rezil ettiği bir garip savaştır battle of britain.
  • "- almanlar ruslara bulaşmayacaktı yea!" gibi fiktif ww2 senaryolarından nasibini fazlaca alan bir başka savaş. bir gözlükle kazanılması imkansız, bir gözlükle hatalar yapılmasa kazanılabilir, bir gözlükle ise salaklıktan kaybedilmiş savaştır.

    öncelikle şunu ifade edelim. ingiltere'de "battle of britain day" diye resmi bir kutlama günü var. tarihsel olarak 15 eylül 1940'a tekabül eden bu gün, savaş sonrası genel olarak eylül'ün 3. pazarı olarak kutlanmaktadır. 15 eylül 1940 ise bir pazar günü olup, luftwaffe'nin ingiltere hava sahasındaki en büyük ve son gündüz harekatına tekabül eder. bu açıdan raf fighter force'un zaferi kabul edilir. yoksa londra'nın falan yerlebir olması bu tarihin sonrasına tekabül eder, görünüşte bir zafer günü/teslimiyet/ateşkes günü falan değildir.

    şimdi geyiği de yapalım, boş geçmeyelim.
    peki ne olurdu?

    şu olurdu. adolf hitler'in maymun iştahlılığı ve hermann göring salağı olmasa battle of britain kesinlikle kazanılabilirdi. öncesinde iyi ve bütünlüklü bir planı olmayan, kara gücünü taktik seviyede desteklemek üzere yapılanmış luftwaffe, stratejik bir rolü kaldıramamıştır. olan budur.

    öncelikle şu sorulmalı? battle of britain nedir, neden yapılmıştır? alman tarafında bu sorunun yanıtı bile muammadır. bu savaş ingiltere'yi komple yenip ingiltere'nin karadan ilhakına mı tekabül etmektedir, sadece ingiltere'yi alman şartları ile bir barışa mı zorlamaktır, ingiltere'yi savaşamaz hale getirmek midir yoksa ingiltere hava sahasında air superiority sağlamak mıdır?

    görünen hedef air superiority idi. çünkü alman yüksek komutasına göre nihai olarak gerekli olabilecek işgal için bu zorunluydu. ingiliz kraliyet donanması'nın ezici üstünlüğü bir çıkarma harekatına imkan vermiyordu. bu gibi bir çıkarma harekatı (bkz: unternehmen seelöwe) ancak hava üstünlüğü ile sağlanabilirdi.

    halbuki bana göre bu tam bir hayaldir. karl donitz de böyle düşünenlerdendi. raf yenilmiş, tarihteki battle of britain kazanılmış olsaydı bile ingiltere'ye bir çıkarma, ezici ingiliz donanması'ndan ötürü imkansızdır. luftwaffe ideal olarak ingiltere hava sahasında uzak durmalı, sadece anakarasını savunmalı, atlantik'teki denizaltı savaşı'nı ve barbarossa'yı destekelmeliydi. yani ingiltere aç bırakılarak yenilmeliydi, direk savaşarak değil. bu savaşta luftwaffe'nin aldığı yara, tüm savaş boyunca yerine konamamış ve aslında almanların kaderi rusya harekatı ile değil, bu harekat ile dönmüştür. çünkü luftwaffe özellikle deneyimli pilot bazında çok zayıflamış, çok yorulmuş, ciddi ekipman ve uçak kaybetmiştir. bu zayıflık zincirleme olarak barbarossa'yı ve tüm cephelerde alman ordularını etkilemiştir.

    mevcut, yani gerçekte olan savaş kazanılabilir miydi? bunu ingilizler de kabul ediyor ki battle of britain'ı ingilizler kazanmamış, almanlar kaybetmiştir. defalarca fikir ve taktik değiştirip güçlerini böldüler. hedefleri raf fighterları mı, havaalanları mı, şehirler mi, fabrikalar mı, limanlar mı bir türlü karar verip herhangi birini tamamlayamadılar. (bkz: dowding system)

    bana göre yapılması gereken havaalanları ve şehirleri bırakıp ingiliz uçak endüstrisi başta olmak üzere silah üretim tesislerini hedef almalıydılar. çünkü savaş sürerken ingiltere kimi kaynaklara göre haftada, kimi kaynaklara göre ayda 300 uçak üretmeye devam ediyordu.

    bunu teminen büyük kanatlar (yüksek sayıda bomber grouplar) kuracaklardı. bomberlara yakın escort yapmadan havaya çektikleri fighterlarla bağımsız ilgileneceklerdi. ana amaç havaya fighter çekmek değil, tesisleri etkin bombalamak olacaktı. özellikle başlarda kaybettikleri bomberlara katlanacak ama bombaladıkları tesisleri yerle bir edecekler, küçük başarısızlık ve kayıplarla da fikir değiştimeyeceklerdi. raf'in kayıp uçağı yerine koyma kapasitesi bitince savaş zaten kazanılmış olacaktı. savaşın uzaması almanya'ya değil ingiltere'ye yaramıştır. çünkü savaş ingiliz anakarası üzerinde vuku bulmaktadır.

    biraz fantastik ama gündüz operasyonuna hiç bulaşmayıp, tamamen gece operasyonu(ki battle of britain'ın son safhasında zaten bu olmuştur-the blitz) ile hiç fighter commande bulaşmamak bile çok iyi bir fikir olabilir. tamamen bomber üzerine ve gece navigasyonu üzerine bir efor harcanabilirdi. (bkz: battle of the beams)

    bir başka fikir ne gece ne gündüz ingiltere'yle hiç çatışmamak, bütünüyle the battle of atlantic'e konsantre olmak olabilir. aç kalan bir ada ülkesi zaten yenilmiştir.

    geyik bitmez.
  • ikinci dünya savaşının ingiltere ayağı.

    "fransa'nın savaş dışı kalmasıyla almanya'nın karşısında tek bir düşman kalıyordu: birleşik krallık. 19 temmuzda hitler, birleşik krallık'a barış teklifinde bulundu; ancak londra bu teklifi şartsız olarak reddetti. böylesıne bir barış, almanya'nın kıta üzerindeki hakimiyetini tanıması demek oluyordu. bu red üzerine hitler, birleşik krallık'ı da barış masasına oturmaya zorlamak, gerekirse istila etmek için britanya savaşını başlatmıştır.

    hitler, ingiliz filosunu imha etmek ya da felce uğratmak konusunda pike bombardıman uçaklarına güveniyordu. britanya savaşı, almanya tarafından, britanya'nın istilası için hazırlanmış olan denizaslanı operasyonu'nun hazırlık evresi olarak düşünülmüş olup, raf'ın (ingiliz kraliyet hava kuvvetleri) imhasını amaçlamaktadır ve esas olarak luftwaffe (alman hava kuvvetleri) tarafından yürütülmüştür. 8 ağustosta goering hava kuvvetlerine hücum emri verdi; ancak alman uçakları birleşik krallık'ta ümit etmedikleri kahramanca bir müdafaayla ve tanımadıkları bir silahla karşılaştılar. bu yeni silah radardı. bu yeni aletle ingilizler, birleşik krallık'a doğru yola çıkan alman uçaklarınıın yerlerini ve istikametlerini çok önceden keşfedebiliyorlardı. ingiliz hava filosunu savaş dışı bırakmayı hedef alan alman uçakları, her hücumdan ağır kayıpla dönüyordu. bu durum karşısında almanya, ingiliz hava ve deniz üslerini ve endüstri merkezlerini hedef almaya başladı. 6 eylülde alman saldırısı, londra üzerine toplandı. londra bir ay boyunca hergün bombalandı. bu bombardımanlar sırasında 14.000 kişi ölmüş, 20.000 kişi yaralanmış olduğu düşünülmektedir. ingiliz havacıları, alman uçaklarına, londra'da yarattıkları cehennemi çok ağır bir şekilde ödetti.

    raf'ın sert direnci karşısında luftwaffe, goering'in emriyle 7 ekim'de geri çekilmek zorunda kalmış ve harekât başarısız olarak sona erdirilmiştir. bu savaşta, raf 700 uçak kaybetmesine karşın, luftwaffe'nin kaybı 3000 uçağı geçiyordu. londra savaş süresınce hergün bombardımana tutuldu. ekimde şehre atılan bomba sayısı 10.000, kasımda ise 7500 olarak tespit edilmiştir. aralık ayında şehirde büyük hasarlar oldu; 1941 yılı başında coventry'de ayakta kalmış tek bir duvar yoktu. ama buna rağmen hitler, partiyi kaybetmişti. napolyon gibi o da, hayatının en tehlikeli kumarını oynamak ve ingiltere ile bir ölüm-kalım savaşına girişmek zorundaydı.

    böylece mücadele, karayla denizin çarpışması olarak bir başka cephede yeniden başlıyordu."

    wikipedia dan araklanmıştır. boş vakitte değil bir araştırma neticesinde, dalga geçme döverim sayın yazar!
  • britanya'nın 1744, almanya'nın ise 1977 uçak kaybettiği hava savaşı. 700'e karşı 3000 uçak gibi abartı rakamlara itibar edilmemeli. bu savaşta almanya'nın en büyük kaybı uçak sayısı değil ölen ya da esir düşen iyi eğitimli tecrübeli pilotlardır.
  • ikinci dünya savaşı'nın en ünlü uçaklarının kullanıldığı hava muharebesidir. aynı adı taşıyan filmde bu uçakları bolca görebilirsiniz.

    (bkz: spitfire)
    (bkz: messerschmitt bf 109)
    (bkz: hawker hurricane)
    (bkz: defiant)
    (bkz: heinkel he 111)
    (bkz: stuka)
    (bkz: ju 88)
  • "kıssadan hisse odur ki küçük adamla** büyük işlere mübaşeret caiz değildir." **
  • tagline'ı "eksiklerimize rağmen galip gelmeyi bildik" olmalıymış bu filmin. havadaki çarpışmalar, yerdeki patlamalar falan güzel ama kurgu ve karakterler çok yavan. zaten sonunda da, bizden şu kadar pilottan şu kadarı öldü, onlardan ise şu kadar; şeklinde ayrıntılı bir "toplu sonuçlar ve puan durumu" veriliyor.
  • havadaki çatışma sahneleri gerçekten çok heyecan verici. ama filmin bütününe bakıldığında kopuk kopuk bir senaryo var. belli ki filmin asıl kozu olan uçaklara fazlasıyla güvenilmiş.

    yine de her şartta ingilizliğinden taviz vermeyen klasik karakterleri sevenler için izlenmesi gereken bir 2.dünya savaşı filmi.
  • 1969 yapimi filmin gercegi cok yakindan yansittigi, savastan sonra nato catisi altinda bulusan zamanin raf ve luftwaffe pilotlarinin asagidaki belgeselde yaptigi aciklamalardan da dogrulanabilir. 1969 yapimi filmi, bu belgeseli gordukten sonra tek bir kelimeyle tanimlamak isterim: rispekt

    https://www.youtube.com/…gh8&feature=youtu.be&t=930
hesabın var mı? giriş yap