• enişte öpmesinin yardırganmadan sorgulanmadan kabullenilebileceği nadir günlerden..
  • benim icin yillarca yurtdisi gezisi demek oldugunu farkettigim kavram. hayir simdi yurt disindayim ve herkes memleketten uzakta böyle seylerin daha bir degerli oldugunu söylüyor ama galiba isin özü bir aile gelenegine sahip olmakmis. e artik bi dahaki bayrama cine falan gitmek lazim *

    ha bir de (bkz: hic bir dine tam inanmayip tüm bayramlari kutlamak)
  • birinci günü aile ve yakın akrabalar içindir.
    ikinci günü uzak akrabalar, komşular vb. içindir.
    üçüncü günü uzaktan tanıdıklar ve diğerleri içindir.

    kurban bayramı bu yüzden 4 gündür.*
  • incesazin nefis bir enstrümantel parcasidir. insna sevinsin mi uzulsun mu bilemez.
  • çocukluğu hatırlatır ve haliyle gülümsetir.
    cicili-bicili giysiler, el öpmeler, harçlık, mektup, tebrik kartı, bisküvi arası lokum, horozlu şeker, mendil, mantar tabancası, çatapat, sınırlı şımarma hakkı, okul yok-ders yok, filan.
  • o eski bayramlar kalmadı diyenlerin ağzını kırmak istediğim ritüel. bayram öncesi istanbul'a gidicem ve tam 6, yazıyla altı, arkadaşımın ailesi gelecek olduğundan kalacak yer bulamadım lan!
  • bayram; sandıktaki kanaviçeleri evde en güzel yerde görmektir, saklanan porselenleri masaya dizmektir! güzel kokular sürüp-incilerini takan büyük kızların, yeni mendillerini takımlarının cebine yerleştiren büyük erkeklerin pamuk ellerini öperken çizgili yüzlerindeki gülümseyiştir. küçüklern harçlık hesabı yapan meraklı gözleridr, şeker mutluluğudur. bayram merhamettir,sevmek-sevilmektir.
  • gurbette buruk geçer.
  • yaklaşık 70 metrekarelik bir evde, neredeyse tanıdığın hiç kimsenin olmadığı bir şehirde olunca dahi sabahın köründe uyanıp gelmeyecek olanlar için hazırlık yaptırandır. geçmişe oranla daha sessiz, daha sakin olacak. küçükler büyüklerin elini öpmeyecek bu bayram bulunduğum bu evde ama ya çocuklar gelirse şeker istemek için...
  • (bkz: travma)
hesabın var mı? giriş yap