• sansebastian yemeklik mekan. o kadar. mevsim yaz ama limonata yok. soğuk çay ve kahve çeşitleri var. filtre kahve de yok. brownie aşırı ağır.
  • gittim, yedim, döndüm, yazıyorum. epeydir aklımdaydı, san sebastian için buraya gitmek lazımmış. vedat milor yazdı, övdü, ardından kapısında kuyruklar, sosyal medya derken aldı başını gitti. b blok doluydu, masa yoktu, yeni açtıkları şubeye gittik. self servis. iki kahve, san sebastian, brownie aldık. sunum iyi, güzel, hoş da san sebastianları koydukları o metal tabak kebapçıların ezme koyduklarının aynısı, hoşuma gitmedi. gitmeden önce fotoğraflarına bakmıştım, pek hevesliydim. fotoğraflar mı yanılttı nedir, bir kere dilimler pek küçük. daha iri olduklarını düşünmüştüm. lezzetliydi, kremamsıydı, güzeldi ama ne bileyim; öyle aman aman, çok akılda kalıcı, "ay bir kere daha gideyim, gene yiyeyim." dedirtecek bir etkisi olmadı bende. brownieye gelince; hiç umduğum gibi değildi. bir kere en üst katmanda olması gereken o incecik ve çıtır kabuk; oldukça kalın ve çıtır değil katır kutur kıvamdaydı. aşırı şekerli, aşırı yumuşak, aşırı yağlı geldi bana; zaten yarısını bile bitiremedim. bir daha gelir miyim, hayır. gittiğime memnun muyum, evet. gitmesem, yemesem merak edip duracaktım. artık biliyorum.
  • 2 haftadır beşiktaşa gittiğimde gözüme çarpan kafe.
    çocukluğum sitemsi bir yerde geçti, site dediğime bakmayın binalar var etrafını tel örgüyle çevirmişler. b blokta otururduk biz de, en can en kardeş dediğim arkadaşlarıma sahipti o blok. ondan dikkatimi çekti burası da. gireceğim ama henüz zaman bulamadım bir de hani vardır ya bilinmeyen mekana girememe olayı, heh o cesaretim yok. dışarıdan güzel duruyor ama bir gün elbet gireceğim o zaman bu entryi editleyeceğim.

    geçgelen edit:
    bunca zaman şu dükkana girmeyi nasıl erteledim bilemiyorum, dükkan sahipleri ayrı tatlış sohbetleri ayrı...

    ayrıca kesinlikle creamy cheese cakelerini denemelisiniz. istanbul'a ilk getiren kişilermiş kendileri. bildiğimiz cheesecake algısına son *
    gidip denediğinizde teşekkür mesajını bekliyorum *

    yıllar sonra gelen edit: yılbaşından önce, istanbula gelince gitmemezlik olmaz dedim. hayallerim suya düştü. yapan şefi mi değişti, yoksa tarifi mi değişti bilmiyorum ama eski tadı yoktu. bir de tamam her şeye zam geldi de kardeşim hem zam yapıp hem de dilimler nasıl inceldi :( bir de arkadaşıma daha tombik bana daha ince dilim geldi (bazı fakirlik anıları)
  • akaretler’de creamy cheesecake’iyle meşhur olan kafe. sanırım 3 kız işletiyor. san sebastian cheesecake, istanbul’un heryerine yayılmaya başladı.
  • dün akşam arkadaşımla girmeyi deneyip kapısında yaklaşık 20 kişilik bir sıra gördüğümüz yer. bi cheesecake yemek için saatlerce sıra bekleyemem maalesef.
  • san sebastian cheescake konusunda aşmış mekan.

    zaten sadece san sebastian ve brownie satıyorlar. cheescake bir porsiyonu 20 tl. kesinlikle denemeye değer.
  • beşiktaş'ı arşınlayıp san sebastian uğruna gittiğimiz, dekorasyonuna vurulup san sebastian' ının bi numarası olmadığını üzülerek öğrendiğimiz yer.
  • yine memleketimin insanlarının abarta abarta bir hale soktuğu mekan. girdim bi tatlı kahve içeyim dedim. kahve zaten 3-5 dükkan dışında allahlık, herkes aynı haltı sunup bizimki çok farklı diyor, onu geç direkt. brovni dedikleri şeyi aldım bitiremedim, o nasıl şeker arkadaşım yediğin ağzına geliyor. ya ben çok hassasım ya da bizim millet iyice arap olmuş o şekeri kaldırıyorlar.
  • bir yıl kadar önce bir kış günü önündeki aşırı kuyruğu görünce 'o derece mi' diye kendi kendime sorup anca yenilerde hafta içi sakin bir zamanda gidebildiğim pastacı. san sebastiyan gayet beğendiğim bir tatlıdır ve ilk burası yapmaya başlamış istanbul'da diye duyduğum ve kapısında kuyruklar vs gördüğüm için beklentim yüksekti ama fazla abartıldığını düşünüyorum. kalıca'da liçi de san sebastiyan için çok başarılı bir alternatif bence.
  • brownisini yerken içinizin birkaç kez bayılabileceği mekan. hayır bu kadar ağır tatlı mı olur.
hesabın var mı? giriş yap