• şu saatte hüngür hüngür ağlatan.

    vay amına koduğumun hayatı, daddy! diye çocuklarının çıldırdığı ne bileyim milyonların sevdiği birinin elinden kayıp gidiyosun. sanırım şu an buraya en uygun söz adaletini sikeyim dünya olur.
  • izlerken hayatın zaten bildiğiniz bir gerçeği yüzünüze öyle sert bir şekilde vurur ki, ekrana öylece bakarsınız.herkes bilir bir gün öleceğini. annesinin, babasının, arkadaşının, sevdiğinin öleceğini. ama bazen düşünmez. hem de hiç düşünmez. başka şeylerle doldurur, doldurur hayatı.ta ki o sizi durdurup, düşünmeye zorlayana kadar.
    şahsen tanışmadık hiç birimiz onunla, ama bu tarihte bu saatte dünyanın ona çok uzak bir yerlerinde o ve geride bıraktıkları için üzülebiliyorsak, insanlığımıza dair hala bir umut yok mudur? bence vardır.
    ışıklar içinde uyu andy.
  • belgeselde çektiği fiziksel acıya tanık olmak çok koyuyor insana. insan her gün izleyip kendini özdeşleştirdiği adamın böyle şeyler yaşamasını yediremiyor kendine. iki sezon boyunca sürekli yaralanmasını, kan kaybetmesini, acı çekmesini izledik ama aynı acıyı gerçek hayatta çektiğini görmek bambaşka bir travma. böyle olmamalıydı.
  • “yaşamınızı kızgınlık ve öfkeyle doldurmak insana iyi gelmiyor, bunların tam tersiyle sevgiyle merhametle affedicilikle doldurmalıyız”

    haklısın be tracian. bu üç günlük dünyada neyin kavgası lan bu.

    bizim gibi stresli bir ülkede belki biraz zor ama umarım bu öğüdünü aklımdan çıkarmam

    be here now...
  • kolay ağlayan biri olmamama rağmen başından sonuna kadar hüngür hüngür ağlayarak izlediğim belgesel. yaklaşık 1 ay kadar önce izlememe rağmen etkisinden çıkamadım hala. şu anda tıp fakültesinde intern olarak onkoloji servisinde çalışmaktayım. geçenlerde bir hasta yakını geldi, artık yapılacak bir şey kalmamış ve ölümü bekleyen bir hastanın oğluydu. o sırada da doktor odasında sadece ben vardım ve adamcağız geldi "çok teşekkürler doktor bey her şey için" dedi. hayatımın sonuna kadar unutmayacağım bir ses tonuydu adamınki, bütün çaresizliğine rağmen nezaketini koruyabilmesi beni çok etkiledi. doktor odasına çikolata bıraktı ve en son dayanamayıp ağlamaya başladı adamcağız. adamı teselli ettim ve gitti. adam gittikten sonra eve geldiğimde bu belgeselin sonlarına doğru andy'nin çocuklarına veda ettiği kısmı tekrar açtım ve yine hüngür hüngür ağladım. ertesi gün geldiğimizde amcanın vefat ettiğini öğrendim ve boğazım düğümlendi.
  • bunu izlerken en çok düşündüğüm şeylerden biri "bu adam kelebekse biz neyiz?" idi. bu kadar imkana, pozitifliğe ve güçlü kalmaya rağmen insan bu kaçınılmaz gerçekle yüzleşebiliyorsa bu allahın adaleti mi yoksa adaletsizliği mi hayatımın en büyük ironilerinden biri olacak. ayrıca son sahnede andy'nin oğlu ekrana baktığında adeta andy'i gördüm gözlerinde ve ürperdim.
  • destek kampanyasının bitimine 38 gün kala hedefin yarısına ulaşılmış durumda. izlemeye yürek dayanır mı bilinmez. trailerı bile yetti.

    1,966
    backers
    $104,528
    pledged of $200,000 goal
    38
    days to go
  • gece gece kanserden kaybettigim en iyi dostumun hikayesini hatirlatan buram buram samimiyet kokan hikaye. ne yaptiniz birader ya. oldu mu lan simdi bu? simdi uyu uyuyabilirsen...
  • duyuruldugundan bu yana uzerinden 2 seneye yakin zaman gecmesine ragmen hala bitip bitmedigini bilmedigim proje. allahini seven defansa gelip beni bir bilgilendirsin.
hesabın var mı? giriş yap