• ing. hemencecik şimdi döneceğim.
    bir msn messenger statüsü
  • (bkz: i ll be back)
  • aslen 'hemen dön' şeklinde bi emir cümlesi. ama o kadar önemli işlerimiz var ki her lafı kısaltıyoruz.
  • efendim bu msn statüsü, "sıçmakla meşgulum, hemen geleceğim" anlamında da yorumlanabilir.
  • "sağ bekte oynayacağım" anlamına gelen msn messenger şeyi.
  • hemen döneceğim anlamına karşılık gelen ingilizce cümle...
    genelikle anlık mesajlaşma programlarında yabancı insanlar ile yapılan sohbetin doruğa çıktığı sıralarda karşı tarafın bu cümleyi sarfetmesiyle muhabbetin içine edilir..
  • bir black mirror bölümü.
    yıllar önce bir makale okumuştum (bulamadım şimdi), bilgisayar oyunlarında gerçekliğe yaklaşıldıkça ufak hataların oyuncuları gerçeklik hissinden daha çok kopardığını öne sürüyordu. örneğin, çok başarılı bir 3 boyutlu oyunda, kütüğün üzerinden zıplamanız gerekirken, kütüğün içinden geçerseniz, bu o oyunun gerçeklik hissini 2 boyutlu bir oyunda yaşayacağınızdan çok bozuyordu.
    bu elbette, son yıllarda oynadığımız oyunların bir türlü eski oyunların hissini verememesini açıklar.
    ama ben bunu, çok daha düz şekilde, o hep peşinde olduğumuz yapay zekanın asla mümkün olamayacağı şeklinde okumuştum.
    yapay zekaya ne kadar yaklaşırsak yaklaşalım, onu "gerçek" olmaktan ayıran bu ufak, ama ufaldığı oranda derinleşen boşluk varolacak. mükemmel yapay zekamız örneğin bir ergen esprisini anlayamayacak ve komik olsa da, bir ergen esprisini anlamadığı için onu tiksinç bulacağız.
    black mirror'un bu bölümü, bu boşluğu iyi anlatmayı başarmış bence. bilimkurgunun ana konularından birini sağlam bir şekilde hikaye ediyor, yine de tuhaf bir "küçük boşluk" hissiyle dizinin önceki bölümleri kadar iyi değil (gerçi bu onlar 9,5/10 alıyorsa, bu 8,5/10 alıyor falan demek ama, yine de öyle).
  • en ürküten, en düşündüren black mirror bölümüdür kesinlikle.
  • black mirror ikinci sezon birinci bölümü. kanımca dizinin en duygusal bölümüdür. başarılı, düşündüren, izlenesi bir bölümdür.
hesabın var mı? giriş yap