• loser adinda hemen hemen herkese tanidik gelen bir sarkisi olan muzisyen..
  • bir anime serisidir beck isimli bir alternatif rock grubunun doğuşunu ve akabinde seyreden maceralarını anlatır. karakterler şirin, grafikler ortalamanın üstünde ve karakterlidir. karakterlerin t-shirtlerinde, kütüphanelerinde, rüyalarında bilindik gruplara (the ramones, queen, beatles, nirvana) çok sayıda gönderme bulunur.

    --- spoiler ---
    hele en son bölümde grup seattle'da konser verirken ekranın sağ tarafında kurt cobain gözükür ki bence fazlasıyla duygusal bir sahnedir.
    --- spoiler ---
  • radyo eksen'in ekmeği.
  • yeni albümü morning phase ile kalbimi fethetmis, büyülü müzisyen. hala dinlememis beck severler varsa, hemen dinlemelerini tavsiye ederim. ecnebilerin tabiriyle, ilham verici bir albüm yapmis beck. sarkilari dinlerken bir taraftan yazip, cizmek, bir seyler yaratmak istiyor insan. albümün hüzünlü, melankolik ama egilip, bükülmeyen, dimdik, güclü, umut verici bir soundu var. su siralar tam da ihtiyacim olan sey, ilac gibi geldi diyebilirim.
  • rock müzik tabanlı, 26 bölümlük anime serisi. rock müziğe yönelik diyince akıllara direk nana geliyor tabi ama beck onun seviyesine çıkamamış. nana'ya göre kötü demek animenin kendisine de kötü demek değil aksine nana ile karşılaştırılabilecek kadar kaliteli bir seri.

    anime, j-pop dinleyen gencin hafiften platonik olduğu kız nedeniyle onun dinlediği grubu dinlemeye başlaması ve yaşadığı çevredeki rock müzik yapanlarla tanışmasıyla başlıyor ve buradan da ilerlemeye devam ediyor. pek çok yan karakter var ama neredeyse hiçbiri derinlemesine işlenmemiş, çok yüzeysel kalmışlar. konu da çok durağan ilerliyor o kadar karışık olmamasına rağmen. böyle hep kötülermiş gibi oldum ama izlerken hiç sıkılmıyor, peş peşe bölümleri sıralıyorsunuz. kötülermiş gibi görünmemin bir nedeni de yazarken bile istem dışı olarak nana ile karşılaştırıyor olmam. ikisi de müzik-drama türünde içinde fantastik şeyler barındırmayan yapımlar ve birinden bahsederken diğerini unutmak kolay değil.

    kapanışta ise sanki açık bir kapı bırakıyorlar. ama asla da "böyle de bitirilmez" dedirtmeden olayları güzelce toparlıyorlar. üzerinden 6 sene geçmesi nedeniyle artık devamının geleceğini zannetmiyorum ama belli de olmaz tabi bu işler anime dünyasında. müzik(rock ağırlıklı) ve drama türünde anime arayanlar ve özellikle daha nana'yı izlememiş olanlar daha da beğenerek izleyebilirler.
  • son albumu guero'nun tanitim turu nedeniyle, su an itibariyle (8 haziran 2005) amsterdam heineken music hall'de bir konser verip bizi mutlu eden karizmatik sarkici.

    ilginc bir setup'la ciktigi grubu ile tam anlamiyla sahnede show yaparak hayranlarini etkiledi. sahnede bir iki enstrumana eslik edip, konserin %80'inde zip zip ziplayip break dans yapmaya calisan showmen elemani da konseri beraber izledigimiz sirius black'in cektigi fotograflarla kayda gecirilmis oldu bu arada. ara sira ona eslik eden beck'de iyi bir muzisyen -ama kotu bir dansci- oldugunu bize kanitladi :-). (her ne kadar konserin baslangicinda delay fx'i ile caldigi gitari ile show yaparken kisa bir an ritmi kacirdiysa da bunu konser yeni baslamis oldugundan daha isinamamis olmasina verdim. zaten ilk 20 dakikanin ardindan sahneyi tamamen etkisi altina alarak gayet doyurucu bir show verdi).

    konserin en ilginc tarafi sahneye bir ara getirilen meyva ve icecek dolu sofraya grup elemanlarini oturtup, sea change albumunden bir kac sarkiyi akustik yorumlamasi oldu. kendisi akustik gitari ve harmoniumu ile tek basina takilirken, bir sure sonra sofrada tikinmakta olan grup elemanlarida kasik, catal, bardak ve tabaklarla ritm tutup kendisine eslik etmeye basladi. (tur esnasinda, konser oncesi ve sonrasi verilen yemek molalarinda edilen geyiklerden mi dogmustur bu fikir bilemem ama gordugum konserler icindeki en ilginc showlardan biri oldugunu soylemeliyim). showun ertesi yerlerine donen muzisyenlerden klavyecisi, seyirciye uzum atarak muzik tarihi icersinde de bir ilke imzasini atti herhalde. genelde baget, pena falan atar muzisyenler seyirciye ya neyse!.

    kisa bir aradan sonra isikli elbiselerini giyerek sahneye donen grup, beck'in son albumunden daha elektronik agirlikli sarkilari yorumlamaya basladi. baslangicindan sonuna kadar butun her seyin dikkatlice planlanmis oldugu belli olan show, beck'in konsere basladigi introyla konseri bitirmesiyle gayet klas bir sekilde sona erdi. yetenekli adam vesselam ne diyelim.
  • can't help falling in love'ı hayvan güzel coverlamış!!!

    ahanda
  • 57.grammy'de album of the year ödülünü kazandı, 1-2 dakika önce, biraz şaşırdı mı? ben mi öyle sandım, bak bilemedim şimdi...
  • 2006 bonnaroo'da radiohead'den once calan, yaptiklari sahne sovuyla kalbimde taht kuran grup. radiohead dolayisiyla 100000 kisiye konser verip herkesi de eglendirmislerdir. sahnede arkalarina kukla sanatcilarini dizmis ve dev ekranlardan kendilerini degil kuklalarini gostermislerdir. radiohead'i yakin gorecez diye binbir eziyetle sahnenin dibine girildiginden kuklalarin hakkatten de titizlikle birebir grubu yansitacak sekilde oynatildiklarina sahit olunmustur. bir ara cilkini cikarip sahnede yemek yemisler, yemek yerken de tabak canakla gayet hos muzik yapmislardir. (kuklalar da yemek yemistir ve hatta tabak canaga vurmustur...). muzikleri, sovlari ve delilikleriyle neselidirler, sevecendirler...
  • sabanci universtesinde bulunan, istiklal caddesinde yururken gorulebilen pek cekici bi kisiligin adini bilmeyenler arasindaki lakabi.
hesabın var mı? giriş yap