• hakkında fikir sahibi olmak için bu başlıkta yazanlarin diline bakmak -içerikten bahsetmiyorum bile- yeterli. boşuna kasmayin, beyni inaklarla dolu, bir dine veya başka bir inanışa sorgusuz teslim olmuş kimse bilim adamı olamaz. sosyoloji bölüm başkanı olur ama; yeni türkiye'de.
  • kimmiş diye baştan okudum, adeta anlatanların ilahı; şöyle donanımlı, böyle mütevazı, bu derece bilgili falan. dedim herhalde başka bir bedri gencer daha var. sonra övgü sahiplerine biraz yaklaşınca anladım ki tam kalıbının adamı.
  • küçük yaşta evliliğin yasaklanması ile felaketler arasındaki ilişkiye yaptığı yorumla, sahip olduğu kafa yapısı bizlere göz kırpmakta.

    bir de böyle bir kafa üniversitede hocalık yapmakta.

    çocuklarımızı ufkunu açsınlar diye kimlere teslim ediyoruz ya rabbim, sen çocuklarımızı bu zihniyetten koru.
  • an itibari ile morphoius nevzat'in haberturkdeki yeni bakislar programinda mithat paşaya 'kripto yahudi' demiştir. bedri hoca bildigin kadir misiroglunun biraz daha akademi murekkebi yalamis hali :)
  • imam gazali ve mezhepler hakkında söylediklerinden sonra ciddiye alamadığım tip. sosyologluğu geçtim bir caminin vaizi kadardır değeri.
  • yıldız teknik.. sosyoloji.. bu adam..
    baştaki güzellemelerde kafam karıştı. ama sona gelince kullanmak istediğim kelimeler burada gg olur.
    bir adet ünvanlı.
  • savunmaya başlamış. kendisi ve destekçileri. sözleri çarpıtılmış. itibar suikastı yapılmış. mış da mış.
    diyesiymiş ki 15 yaşında kaçıp evlenenler ve babaları suçsuz yere hapiste. bak amca: modern hukuk bireyi 18 yaşında reşit sayıyor. ne yazık ki sahip olduğun meslek nedeniyle en az benim kadar fark ediyor olmalısın, rüşd yaşı 18'in de üzerinde. 20 yaşındaki çocukların evlilik kararı verip, evliliği sürdürme becerileri yok. neyse bunu açıklamaya gerek de yok.

    ayrıca dindarlık değil dinciliğin nedeniyle yediğin ilk herze değilmiş. 3 mart 2019'da "28 şubat dindar valiler kadınların elini sıkabilir hale gelmesi nedeniyle bitmedi" demişsin. uzmanlık alanım sosyoloji değil. ama ilgilenmişimdir hayat boyu. amca senin evrensel bir sosyoloji öğretisinde yerin yok. sosyoloji ile islamı entegre edeceksen, buyur kadının ilk dönem islam toplumunda örgütlenmedeki yerinin emevi dini takipçileri tarafından nasıl baltalandığını, hiç olmamış sayıldığını tartış, tartıştır.

    son söz: yıldız teknik bundan 20 yıl önce üniversite idi. tıpkı benim okulum gibi. dindar hocalarımız da vardı. dinsiz hocalarımız da. ama alanla ilgili konuşurlardı. derslerde hiç inançlarının ortaya geldiğini hatırlamam. bir tanesi vardı sadece. o da yıllar sonra "alevi kadınlarına orospu demedim, benim karım alevi" diyerek savunma yapmak zorunda kalmıştı. dinin ruhla ilişkisi sizi ilgilendirmiyor. siz dini bedene indirgemiş canlılarsınız. allah sizi bildiği gibi yapar da sizin ellerinizi bu toplumun geleceğinin üzerinden çekecek bir hukuk sistemi özlemi içindeyiz.

    ek: bir de değişik savunmalar deniyor. deprem japonyada tabiat olayı, avustralya ve çin'de ise ilahi ikazmış. sen mi karar veriyorsun canım buna? küba'da kimsenin zarar görmediği bir deprem oldu yenice. onlar için de tabiat olayı diye düşünüyorsun değil mi? nasıl bir din anlayışınız var sizin yahu? sonra, "alime iftira atıyorlar".
    siz zat-ı alinize laubali bir dille hitap ettim ama, dikkate almam bile gereksizdi aslında.
  • bir üst entryde de ifade edildiği gibi bir alimin twitter'da nasıl yok olmaya doğru ilerlediğini görüyoruz. bugün de bir twitter trollünün yazdığı ertem eğilmez filmlerindeki masonik(lol) göndermelerle ilgili bir tweet zincirini "önemli bir tefrika" başlığı altında paylaştı. yazdıklarına olan hürmetimiz böyle böyle bilinçaltının gavur elinde tezahürüyle yok olacak herhal.

    edit: 4 yılda yok oldu. hiç oldu. sakarya'daki sofuoğlu'ndan farkı yok.
  • akademik olarak yükselmesini sağlayan modernite ile yetişme tarzı arasında kalmış, kafası karışık islamcılardan biridir.

    meşhur tweetini ilk okuduğumda intihalle akademik kariyer yapan, hükümet sayesinde torpille yükselen profesörlerden biri sanmıştım. biraz araştırdığımda aslında boş birisi olmadığını, hatta hükümeti eleştiren yazılarının olduğunu gördüm. maalesef gerçekten akademik olarak boş olmayan ama çocukluktan beri etkisinde kaldığı bağnazlıktan kurtulamayan, bunun gibi çok insan var.

    bağnazlık derken yanlış anlaşılmasın. hayatını kuran'ın hükümlerine göre yaşamak isteyen insana saygı duyarım. isterse kızını, torununu "allah'ın helal kıldığı yaşta" evlendirsin, umurumda olmaz. ama sen profesör ünvanını bir kenara atıp artık en cahil insandan bile duyamadığımız şekilde konuşursan bu muameleyi hak edersin.
hesabın var mı? giriş yap