• varsa yoksa duştan çıkıp havluyla dolansın, puf puf parfüm sürünsün sıkınsın salınsın, teknelerden artistik hareketlerle atlasın, havalı havalı koşsun koşu bandında kulağında ipod'uyla, amcasının karısına sarksın, sonra pişman olsun, sonra yine sarksın, arada bir de spor kıyafetleriyle holdinge uğrayıp "amcam odasında mı?" diye sorsun. behlül haznedar budur. bi de nihal geçen bölümlerin birinde yalıcıklarının bir odasını behlül'e çalışma odası yapmaya kalkmadı mı , bitirdi beni. ah benim aptal kızım, bir sor bakalım kendine behlül hayatının herhangi bir döneminde çalışmanın tanımı içinde yer alan herhangi bir aktivitede bulunmuş mu?? bir kere azerbaycan'a gitti güya iş peşinde koşuyorum diye, onda da bihter'in derdinden atladı helikoptere mi uçağa mı unuttum, bir de kayboldu romantik it, millete yine iş çıkardı. çalışma odasıymış. hah!
  • aşk-ı memnu'nun final bölümünde gördüğümüz kadarıyla fakir hali çirkin olan adam
  • galatasaray üniversitesi mezunu ve akıcı fransızcaya sahip olduğundan iş bulması zor olmayacak kişi. o maaşla geçinmeyi öğrenmesi lazım tabi.
  • adnan bey'in sabah karısını akşam kızını götürüyor aşk-ı memnu dizisinde.
  • aşk-ı memnuda karakteri olmayan tek karakter.
  • en son manhattan' daki bir türk lokantasında bulaşık yıkarken görülmüş.
  • aşk-ı memnu 'nun final bölümünde gördüğümüz kadarıyla yanmış hali bayağı bi kırmızı adam. bir de "ah" ünlemini çok fena vurgulayabiliyor; şöyle ki "nihal... aıghhh nihal!"
  • dürüst ve imanlı bir genç olduğu için babalar açısından ideal damat olan mükemmel insan.
  • bu akşamki aşk-ı memnu bölümünde hilmi'yi dövdüğü sahnede gördüğümüz üzere kırmızı don giyen sarışın.
  • yetim-öksüz olmasının ve amcasının yanında büyümesinin ezikliğini içten içe çok fazla hissediyordu. adnan'a duyduğu minnet zamanla külfet haline geldi onda ve bu minnet duygusunun karşılığını iyilikle ve güzellikle veremeyeceğini bildiği için kötülüğe sığındı. bunları da bilinçli yapmadı çoğu zaman. adnan hiç evlenmeseydi dahi ileride bir gün behlül adnan'a büyük bir kalleşlik yapacaktı başka bir konuda bundan eminim.

    behlül yetersiz ve yeteneksizdi. o kadar para içinde yeterli ve yetenekli olmayı düşünmedi bile. öte yandan kendisine verilen emeklerin karşılığını vermesi gerektiğini de çok iyi biliyordu. amcasına karşı mahçuptu, her şeyini ona borçluydu bir yandan da ondan tam bu yüzden nefret ediyordu.

    behlül'ün bu iç mücadelesini, bu çıkmazlarını çok iyi canlandırmış kıvanç tatlıtuğ şimdi düşününce. adnan'la olan dialoglarında hep o mahcubiyeti hissettirmiş bizlere.
hesabın var mı? giriş yap