• bu konuda kesin kanıya varabildiğim iki nokta var.

    birincisi, kimin bakir / bakire olduğunun tahmin edilemeyeceği.
    ikincisi, kimin bekareti önemseyip, önemsemediğinin tahmin edilemeyeceği.
  • 99'da deldirmiştim ilk. o an ne düşündüğümü bilmiyorum; tek hissettiğim anlık heyecan ve ufak bir acıydı. aslında baya zamandır aklımda olan bir şeydi. yaşım 17 idi ama kendimi çok daha olgun hissediyor ve o şekilde yaşıyordum. ailemin kötü gözle bakmayacağından emindim; sonuçta her konuda destek olmuşlardı bana. ama ben yine de ölçüyor, biçiyor "bu yaşta olur mu" diyordum. sınıfta pek yapan da yoktu; sonuçta lise'deydik ve en yakın arkadaşımla arada muhabbetini yapsak da, sınıfta bunu öğrenen diğer arkadaşların tepkisinden korkmuyor değildim. geyiğini döndürürler miydi acaba; ezerler miydi beni? mahalle baskısını hisseder miydim? bakkal amca laf atar mıydı "pişştt naber lan" diye; beriki teyze kötü gözle süzer miydi beni :( bunları sadece sol kulağımı deldirirken hissettiysem bu ülkede; kızlarımıza/kadınlarımıza karşı biraz empati kurabildiysem ne mutlu bana. kişiye özel bir şey, dileyen dilediğini yapar; gönlünce yaşar. sevdikleri de ona destek olur. saçmalamayın yeter.
  • bazı forumlarda açıldığını gördüğüm konu başlığıdır. içinde yazanlara başıma gelecekleri bile bile dayanamayıp bakma gafletinde bulundum. tahiminden daha kötü yazılar olsa da aralarda çok doğru dürüst, rasyonalist söylemler de vardı bu konuda. yine de kendimce "bekareti olmazsa olmaz bir gerek olarak görenlerin çoğunlukta olduğu bir forumda" önyarguları mümkün mertebe yıkmaya çalıştım. :

    "dikkat ediyorum kimselerin yeterince değinmediği, atlanan bir konu var bekaret hakkında :

    bundan uzuun değil, 15-30 yıl önce kızların evlenme yaşı 13-20 arası imiş. yani fizyolojik olarak cinsel ihtiyaçları yeni başladığında, hatta bazılarının daha başlamadığında. o yüzden kızlar 15 yaşlarında evlendikleri için bir şekilde ilk cinselliklerini evlendikleri kişiyle yaşamak durumunda kalıyordu. ve bu adet haline getirilmiş, adına da bekaret denmiş.

    yıl 2006, kızların evlenme yaşı 20-30 arası.

    27 yaşına gelmiş sağlıklı bir kız eğer ki bakire ise tüm cinsel dürtülerini bastırmak için en az 7-12 yıl yoğun çaba sarfedecektir. kişiliğinde türlü psikolojik bozukluklar yer edecektir. bekaret fedakarlığı arkasına sığınırak türlü saçmalıklar yapacaktır. (bunun mertebesi kişinin sosyal yapısına göre değişir)

    yine 27 yaşına gelmiş sağlıklı bir kız geçen süre içerisinde sevecektir, aşık olacaktır. fizyolojisi gereği 27 yaşına gelmiş kadın (insan) aynı biz erkekler gibi cinsel birleşme yaşama* içgüdüsüne sahiptir. yemek yemek, su içmek gibi, nereye kadar karşı koyabilir. karşı koyarsa da kafada da bi-kaç tahta eksilmez mi..

    bekarete illa ki önem veren arkadaşlar için : burda önemli olan bekarete artı puan vermenizden daha çok, bakire olmayanlara ne gözle baktığınız. umarım ahmeti/mehmeti/mustafayi birisiyle beraber oldu(aşk beraberliği diyelim) diye nasıl kınamıyorsanız, bayanları da kınamazsınız. insan sever, insan aşık olur, aşık olunca da aşk yapmak ister, bu çok doğaldır. siz bu kızı seviyor musunuz ona bakın, gerisi hikaye.

    son olarak konuya bir ek daha; olaya maalesef aşk yaşamak gözüyle değil de s.kmek gözüyle bakıyorsunuz, bu kafaları acayip bulandırıyor, bazı söylemler mantıklı gelse de manevi olarak kabul edemiyorsunuz, olaya "aşk yapmak" gözüyle bakmaya çalışsanız? haa, "ben benden önce başkasına aşık olmuş birini de istemem" diyorsanız, sana hicbir sey demiyorum."

    bu toplum öğretisi* altında önyargılara sahip olmuş kişilerin fikrini değiştirmek için en yumuşak/yapıcı/olumlu anlatım bence.
    gerçek fikrim daha kısa ve öz : "bekaretin önemli olduğunu düşenen kişi dişi ise aptal, erkek ise zavallıdır" *
  • bir toplumda bekaretin onemi arttikca, daha ziyade ahlakla iliskilendirildikce, kiz erkek iliskileri de o kadar samimiyetsizlesir, yozlasir.

    neden bu boyledir, bu sonuca nasil varilir? benden evvel guzel guzel anlatildigi uzere, evrim boyunca hamileligin dogurdugu sonuclar yuzunden kadin sahiplenilen, erkekse sahiplenen olmustur. evrimin bu etkileri gunumuzde iki degisik sekilde hayatimizi hala etkilemektedir.

    birincisi, sosyal yasam hizla degisse de, biyolojik olarak hala cok eskilerde yasiyoruz. yani hormonel olarak ormanlarda, daglarda bayirlardayiz hala.

    ikincisi ve belki de daha onemlisi, genlerden direk etkilenmenin yaninda, bir de bu genlerin dolayli yoldan neden olduklari kulturden etkileniyoruz. yani kadin mal olarak gorulurse, bu zamanla yasam tarzina, kulture, dile yansir. bu kultur de sonraki nesilleri bu sekilde etkiler. hem iceriden hem disaridan bu tip bir etkinin esirleriyiz.

    kulturun bu etkileri o kadar derin ve temeldir ki, bu sozlukte ben dahil, kendini aydin ve acikgoruslu diye nitelendirecek herkes, ama istisnasiz herkes, kadinlara degisen derecelerde mal gozuyle bakar. kadinlar dahil! bunun istisnasinin, bir tane bile, olabilecegini dusunemiyorum. bunu ozelestiri mahiyetinde falan yapmiyorum zira ortada doganin ve insan kulturunun gerceklerinden bahsediyoruz, kotu veya iyi diyerek ahlaka tabi tutmak aptalca olur. bu iddiada bulunurken, dikkat cekmek istedigim nokta, hayatimiz boyunca gorduklerimizin, duyduklarimizin ve belki de en onemlisi kullandigimiz dilin, dusunce yapimizi temelden etkilemesi.. biz farkinda olmasak bile. kadin erkek iliskileri hakkinda hayatimiz boyunca ogrendigimiz ve algiladigimiz sayisiz sey de, bazen inceden inceye bazen dupeduz, kadinlarin sahiplenilme ozelligini vurguluyor ve bu da bizi o sekilde dusunmeye sevkediyor.

    ozetle, doga sartlari genleri belirliyor. genler yasam stillerini belirliyor ve bu da, yeterli karmasiklikta ve devamlilikta bir sosyal yapi meydana geldiginde kulturu belirliyor. kultur, her turlu dusuncemize direk etkisi olan dilimizi belirliyor (vice versa) ve yeni nesiller egitiliyor. bu iliski iyice karmasiklasip gelenekler ve ahlak sistemleri ortaya cikariyor ve artik her birey, degisen oranlarda bu sisteme bagimli oluyor.

    tabii bazi toplumlarda kadinin "malligi" daha bir on plandadir.[bu arada bir anda duygu asena olup, kadinin mal olarak gorulmesinin erkeklerin malligi olarak yorumlayan varsa lutfen hatirlasin ki, neden sonuc iliskisinin oldugu yerde ovulecek veya yerilecek birsey olmaz, ahlaksal normlar gecerliligini yitirir] daha onceki bir yazimda da belirttigim gibi ganimete ve yagma kulturune dayali bazi sark toplumlarinda kadinlar daha belirgin bicimde maldirlar. (bkz: turkiyede cinsellik ikiyuzlulugu)

    tabii bu olay sark toplumlarindan da once de vardi, hatta isa kadinlarin da ortak oldugu bir komunizm dusluyordu. fakat ganimet kulturunden farkli olarak, bunu dunyevi hirslardan uzak bir toplum dusledigi icin oneriyordu. boyle bir kollektivizm, sahiplenme olgusunu oldurur mu bilemem. oysa sark toplumlari daha rekabetci bu konuda, kazanan hepsini alir mantigi guduluyor.
    [sark toplumlari okuz, o yuzden boyleler demiyorum. bu toplumlarin kulturu de cevresel sartlarin bir sonucu]

    neyse, sonucta degisen derecelerde kadinin sahiplenilisi gercegi, kulturun bu kadar icine girmisken [ozellikle ganimet kulturunde] bekaretin asiri deger kazanmasi cok dogaldir. sahiplenme durtusu yuzunden kadin, bekareti kadar deger tasimaya baslar. isin kotusu kadinlar da bu sartlandirilmadan nasiplerini aldiklari icin ayni gorus acisini benimserler, kendi degerlerini arttirmaya bakarlar. bunu bazen alenen, ucuz bir sekilde yaparlar, bazense hic de bilincli olmadan, sessiz ve derinden olur. bu "orospuluk" falan degil, sartlara uyumdur ve insanin temel bir ozelligidir, bir secim degil.

    dolayisiyla bekaretin degerli olmasi, ahlakliliktan ziyade kadinlarin "malliginin" bir olcusudur. zaten "ahlak" diye tabir edilen, yukarida da bahsettigim gibi, mevcut duzeni koruyarak sonraki nesillere aktaracak bir kurallar butununden ibarettir. yani ahlaktan "ahlakli" olmasini bekleyemeyiz. bekaretin onemi de korunan bu duzende guzide bir yere sahipse, ahlakla iliskilendirilme derecesi yuksek olacak, gerekirse bir tabuya donusecek.

    cok basit bir ornek vererek konuyu kapatayim. rus kizlari denince kafada cakan flaslardan birinin ortasinda orospu yazar. ne de olsa turk kizlari gibi hem modern hem de iffetli olamamislardir. evet, efendim, rus kizlari daha kolay "verir". ama sozlukteki 350 iqlu bayanlardan ozur dileyerek iddia ediyorum ki turk kizlarindan daha ahlaklilar. yukarida kullandigim gibi degil, gercek anlamda ahlaklilar. seksle ahlak rus toplumunda bize kiyasla cok daha ayridir. bir rus begendigi erkekle yatar kalkar, eger meslek icabi degilse bunu zevk icin yapar. ama siz ona yalan soylediginiz zaman "beyimdir" demez, basar tokadi. aksam eve gelmediginiz zaman "evinin kadini" olmaz, kisilikli davranir. biraz ciddiye binmis bir iliski icin fedakarlik yapiyorsa, karsiligini da bekler. iste ahlak budur kardesim. oysa bizde kizlar da bu "mal" kulturunden nasiplerini aldiklari icin, degerlerini arttirmak amaciyla gorunurde olabildigince namuslu, iffetli takilirlar. bir kere alicisi cikti mi artik kisiligin bir onemi kalmaz, amaca ulasilmistir zaten. iran gibi kapali toplumlarda durum daha beter. bekaret ve ataerkillik artik had safhada oldugu icin, piyasaya olabildigince iffetli gorunmek farzdir, lakin kapali kapilar arkasinda bu maskeye gerek yoktur ve maskenin arkasi bombostur. arkadaslarimdan birkaci iranli bayanlar oldugu icin bu igrenc iliski patternini defalarca gordum, oysa ki o natasalarin en rezili bile daha erdemli davranir.

    bu yazidan cikarilacak sonuc pek iyimser olamaz, zira bekaretin kulturun ve dusunce tarzinin bu icice gecmis iliskisi, insanlarin kafalarinda ne birkac kanunla ne de bos soylevlerle degisebilir. yuzlerce parametreye bagli olarak olusmus koklu kulturlerin ve dusunce yapilarinin degismesi cok uzun surerken, dunya cok hizli degisimlerden gecmekte, sosyal yasam kulturun ayak uydurabileceginden cok daha hizli degismektedir. bu sebepten, fazlasiyla ataerkil olan toplumlarda daha iyi bir anlayisin yerlesebilmesi icin, en iyi ihtimalle tepeden inme radikal degisiklikler ve birkac nesil gecmesi gerekir. yani bir nevi kulturel reset, fakat bu da iki ucu keskin bicaktir zira gecmisin degerlerinin tasmasindan kurtulmus bir kultur, baska alanlarda cok hizli yozlasmaya ugrayabilir. (bkz: amerika birlesik devletleri)
  • arkadasimin babasi:
    "atcan her dogan kiza bi parmak, bak bakalim bi sorun kalio mu, gulluk gulistanlik..."
    (bkz: no comment)
  • bekaret = kızlık zarı olarak görüldüğü sürece, sadece 2 damla kana bakılarak hakkında atıp tutulan kavram.
    bekaret kızlık zarından ibaret olmadığı gibi, evlenene kadar ailene emanet olan, evlenince kocana teslim etmek zorunda olduğun bir yük de değildir.
    babam genel cerrahi uzmanı olduğu için ve uzun süre doğu illerinden birinde çalıştığı için, pek çok şeye şahit oldu. bunlardan biri de, bana belki de ders olsun diye anlattığı 15 yaşındaki kız.
    annesiyle birlikte kontrole gelen kızın, ileri derecede anüs yırtığı varmış. kız artık acıdan bayılacak haldeymiş. hemoroid acısını bilen arkadaşlar, onu 5'le çarpsın. acilen ve zorlu bir ameliyat yapmış babam, kızın 10 gün yüzüstü yatması gereken, bir sürü dikiş gerektiren.
    babam asla nedenini sormamış, fakat refakatçisi çıktığı anda ağlayarak babama olan biteni anlatmış. erkek arkadaşı ilişkiye girmek istemiş, kız "evlenmeden olmaz" demiş, erkek ısrar etmiş, kız anal sex'e razı olmuş vs. vs.
    ne güzel de bakire kaldı kız değil mi? sağlığından oluyordu, inanılmaz, katlanılmaz bir acıya maruz kaldı, zor bir ameliyat geçirdi. üstelik 15 yaşında.
    önce şu ikiyüzlülüğe bir son verin. size "vermeyen" "kezban" sevgilileriniz de ihtiyacı olmuyor mudur? hepsi mi frijit? ilişkiye girmeyi kabul ederse "orospu" demeyeceksiniz çünkü.
    hassas bir konu elbet, insanız sonuçta kadın veya erkek, sevgilimizi kıskanabiliriz. "keşke ilkini birlikte yaşasaydık" diyebiliriz. fakat sevgilisiyle ilişkiye girip sonra "sandığım gibi masum değilmişsin" diye ayrılanlar da var, ilişkiye girdikten sonra "oh bunla yaşayacağımı yaşarım, bakire bir kızla da evlenirim vakti gelince" diyen de var.
    bugün sözlükte evlilik öncesi kızlık zarı diktirmek konusu gündem olmuş. bir kadın, evleneceği, belki ömrünün sonuna kadar birlikte olacağı adama yalan söyleyerek bir ilişkiye nasıl başlar? düşünsenize, onunla 40-50 yıl geçireceksin, çocuk büyütecek, belki torunlarını görecek, birlikte yaşlanacaksın ve ilişkinin temelinde bir yalan var.
    eh hiç bir kadın keyiften kızlık zarı diktirmiyor elbet. onu buna mecbur bırakan eşine ne demeli? karşındaki insana deli gibi aşıksın, her konuda uyuşuyorsunuz, onu ömrünü birlikte geçireceğin insan olarak seçmişsin, ama senden önce başka biriyle birliktelik yaşamış diye evlenmekten vazgeçiyorsun. bu mudur yani? diğer bütün özellikleri çöpe at, bakire değilse bitti mi?
    peki oğlu biriyle birlikte olunca "aslan oğlum" diye sırtını sıvazlayan, kızının birlikte olduğunu duyunca döven, evden atan, ve hatta öldüren babalar, oğlunuzun birlikte olduğu da birinin kızı değil mi?
    dediğim gibi, hassas bir konu, burda kimseyi "yıl olmuş 2012, bekaret muhabbeti yapıyo, bunu önemsiyo" diye eleştirecek değiliz. herkesin görüşü, ahlak anlayışı, beklentisi, görgüsü kendine. tek eleştirdiğim nokta, istediğini elde edene kadar "ben bu konularda çok rahatım, efendim herkes sevgilisiyle rahatça cinsel ilişkiye girmeli, sevgilisi yoksa fuckbuddy'si olmalı, bekaret de neymiş?" diye konuşup, iş evlenmeye gelince "bakire olmayacak bir kadınla evlenecek değilim!" diyen ikiyüzlüler.
    bekaretin kadınlar için değil, erkekler için daha önemli olduğunu unutmayın. kadınların da sex arzusu olur, kadınlar da karşısındakiyle bir şeyler yaşamak ister. fakat kadınlar "ya bir gün birine aşık olursam, ve bakire değilim diye beni istemezse?", "ya hamile kalırsam?", "ya ailem öğrenirse?" diye düşünmek zorunda kalıyorlar.
  • ne yokluğunu eleştirmek insancadır, ne varlığını kınamak. ikisi de bireysel tercihtir ve başkalarını ilgilendirmeyecek kadar özel hayata dairdir.
    cinsiyet üzerinden faşizm tasarlamakta kullanılması ilkellikten öte hayvanlıktır.
  • bakir olmayan erkegin karsisindaki insandan talep etme hakki olmadigina inandigim sey.cinsiyetlerin yeri degisse de gecerlidir.
  • takanların takmayanlara orospu, takmayanların takanlara yobaz dediği olgu. *
  • - erkekler neden illa da bakire kız isterler?
    - eleştiriye tahammülleri yoktur da ondan..
hesabın var mı? giriş yap