beklentileri azaltarak yaşamak

• güzel bir hayat felsefesidir. beklentiniz ne kadar düşükse, beklentisi içinde olduğunuz şeyle karşılaşınca daha mutlu olursunuz;çünkü muhtemelen beklediğinizden daha iyi bir şeydir. böylece sizin için hayal kırıklığı değil sürpriz olur o olay.
• "fazla beklenti sarsar insani" sozunun felsefe olmus halidir.
• kısa ve acılı bir süreç sonrası huzuru getirmesi amacıyla yapılan eylem.
• iktidarların işine gelen bir felsefedir, kanmayınız.
• zamanla acı acı öğrenilen bi yaşam biçimi
• beklentiler zaten azken ya da yokken, birden ortaya cikip "yoksa sandigim gibi diil mi?" diye dusunduren ve kuslar gibi civildamaya sebebiyet veren seylerin yok oldugunun gorulmesiyle, eski hale donus yapmak ve nefes almaya devam etmeye calismak.
• beklentilerimi mutsuzluklarımla ezerek küçülttükçe içimde yaşam isteğim de azaldı sanki...sadeleştirdikçe kendimi karmaşam arttı içimdeki ve kendini yakmaktan korkmadan ateşin peşindenden giden pervane gibi ya da ne istediğini bilmez bir halde her esen rüzgarla sallanan kırılmaya hazır bir dal gibiyim şimdi...istemeyi bilmedikçe kimsenin birşey vermediğini öğreniyorum ve gün geçtikçe bencillik batağına biraz daha saplanıyorum...yine de gökyüzüne çevirdim başımı ve hissizleşen bedenime aldırmadan ruhen olmasa da fiziken hala yaşıyorum...
• beklentiler ne kadar azsa, hayal kırıklıkları da o kadar az olur.
  beklentiler ne kadar azsa, süprizler de o kadar çok olur.
  bir çeşit mutluluk oyunudur.
  
  yine de "hayallerimdir beni ayakta tutan" diyen bir insanı mutlu edemez.
• eger hayata karşı bir beklentiyse yapılacak en yanlış olaydır... beklentilerimizin peşinden koştugumuz sürece varlığımızı sürdürebiliriz vicdanımıza karşı... beklentisiz ve sıradanlaştırılmış bir hayat sadece seyirci kalmak demektir... beklentilerimiz için savaştığımız sürece hayatın kalbinde yaşayıp, "yaşadım" diye haykırabiliriz...
  
  ama kişilere karşı beklentiden söz edilirse; doğru bir harekettir... hayal kırıklığına ugramaktansa bırakalım sürpriz olsun..
• (bkz: doğu felsefesi)