beklentileri azaltarak yaşamak

• (bkz: hayatta hiçbir hırsı olmayan insan)
• mutluluğu getirir. ama kişiliği götürür.
• bazen beklentileri azaltmak iyidir ama dozunu iyi ayarlamak lazım, sonra bir de amaçsız, sonuçsuz, isteksiz, kimsesiz kalmak var işin ucunda.
• abartıldığında,insanı "aha nefes alabiliyorum lan süper" durumuna getirebilir aman dikkat.hayaller güzeldir,hayal kırıklıklarıyla beraber.
• ''böyle olcağını biliyordum''un zirve yaptığı yaşamınızda, artık zorunlu kıldığınız eylem. en azından hayal kırıklığı minimumda. insanlar sevginizi ve zaafınızı kullanıyorsa mecbursunuz. en azından benim için öyle.
• özgürlüğe yelken açmaktır. başarabilene aşk olsun. (bkz: ne kadar beklentisizsen o kadar özgürsündür)
• mutluluğun tek yoludur. kesinlikle.
  
  iktisat sözcüğünün kitaptaki tanımı şöyle başlar; " sonsuz ihtiyaçların, kıt kaynaklarla karşılanması için...."
  
  kısıtlar teorisi'ndeki "kısıt" tanımı da şöyledir:" bir sistemin hedefine ulaşmasını engelleyen faktör."
  
  insan eğer mutlu olmak için yaşıyorsa, yani mutlu olmak hedefse ihtiyaçlarını ve beklentilerini azaltacak. kendi kendisinin kısıtı olmayacak. kendi önündeki engel olmayacak. öyle donanımlı, kalibreli insanlar var ama mutlu değiller. sebep? yine kendileri tabii ki.
  
  insanın doğasında sahip olduğu ile yetinmeme vardır. bir basamak tırmandikça hep bir üste çıkmak ister, çıkamayınca mutsuz olur hatta farkında degildir belki ama tekrar bir basamak aşağı iner.
  
  peki ne yapmalı? mutluluk eşiğini düşürneli. basit şeylerle mutlu olabilmeli. beklentilerini hep daha kötüsüne endekslemeli.
  
  o zaman farkında olmadan mutluluğa kavuşuyorsunuz. mutlu olmak için çabalamaya gerek kalmiyor, insan beyni esasında zayıftır. ne telkin ederseniz ona inanır. bütün mesele inanmakta.
• kısaca bazı şeyleri bay geçmektir. zaten konunun bas harfleri bunu işaret ediyor. yani "b.a.y."
• hayata tutunmaya çalışmanın ilk basamağıdır. genelde 20 li yaşların ortalarına gelindiğine bu yargıya varılır, gayet de mantıklıdır aslında, 30 lu yaşların ortalarına gelene dek.
  
  hayatta kaldıkça, kendini kandırmalar azalıp gerçeğin tek olduğunu kendini kandırmadan kabul edince ortaya başka bir sonuç çıkıyor.
  
  beklenti azaltarak yaşanmaz, sadece bir süre idare edilir. kimden, neden, hangi sebeple, niçin, ne beklediğini biliyor insan yaşı daha da ilerleyince. herkesin bahsettiği hayat tecrübesi bu sanırım. sanırım diyorum çünkü 10, 20 ya da 30 yıl sonra ne düşünüp, ne hissedeceğim hakkında elbette bir fikrim, bilgim ve deneyimim yok.
  
  beklentiler azaltılamaz, sadece herkesten her şeyi beklememek gerektiğini farkeder insan. bunu farkettikten sonra da nispeten daha kolaylaşır hayat.
• hep denedin hep yenildin deneme artık nolur lan'ın farklı bir şekilde söylenişi. hayallere ket vurmakla eşdeğerdir. sözkonusu hayalperest bir yaysa ve bunu tercih etmeyi kafasına koymuşsa vay haline. adam uygulamanın ilk saniyesinde ölür lan!