• hayal kirikliklarini onlemek amacli mutlu olmanin bir yolu. yalniz sadece kendinizin degil, baskalarinin da sizden beklentilerini azaltmaniz gerekir. zurnanin zirt dedigi yer burasi.
  • shakespeare "kendimi her zaman mutlu hissederim. neden biliyor musunuz? çünkü kimseden bir şey ummam. beklentiler daima yaralar." diyerek konuya aciklik getirmistir.
  • (ancak) güzel olabildiği kadar, küstahtı!

    hem güzel değil, hem de küstah değil.

    ne anladım kara lahana sarmasından ne anladım kuru fasülyeden.
    sahi ne anladım ben böyle işten.
    daha özgür nasıl olunurdu kinayeden,
    belki o ciddi, hepsinden daha güzel.
    değil. değil de,
    peki en çok neyle uğraşır bir adam, eli şakağındayken?
  • yoketmemek de lazım.yoksa hayatın amacı kalmaz.ancak bi saatten sonra sadece olası şeyleri beklemeli insan; yoksa ruh hastası olursun, evlerden ırak.
  • monoton ama daha mutlu bir yaşam. istekler azalınca daha makul oluyor.
  • nasıl yapıldığını bir türlü anlayamadığım şey
  • mutluluğa giden en kestirme yoldur.
  • daha mı mutlu olunur bu durumda bilemiyorum ama, daha az mutsuz olunacağı kesin.
    daha az beklenti; daha az hayal kırıklığı, daha az acı, daha az pişmanlık, daha az stres demek gibi geliyor.
    hatta belki beklemediğin bir anda gelen güzellikler seni daha çok mutlu edebilir. sanırım mutluluk eşiğini düşük tutmak gibi bir şey bu beklentisizlik.
    zamanla daha az hayal kurarsın, daha korunaklı bir duygu durumun olur. tabi hırslı bir insan değilsen yapabilirsin bunu. eldekilerle yetinmek de denilebilir bu duruma. büyük hayaller ve hedefler insana yük olabilir zamanla. gerçekleşmedikçe yorulursun, bıkarsın.
    gelecekle ilgili uzun vadeli planlar yapmazsın. kısa vadede gerçekleşmesi mümkün, an'ı yaşamaya odaklı hedeflerin olur. sistemin seni akıntıyla sürüklemesini bir derece yavaşlatmış olursun. nasılsa gideceğimiz yer belli. hayatı maraton haline getirmeye gerek yok diye düşünüyorum. hayat kısa, tadını çıkarmak lazım.
  • ilişkilerimiz üzerinde bana göre beklentileri azaltmak daha mantıklı ve daha az yaralanmamıza neden olacağını düşünüyorum.hayatımıza bütün olarak baktığımızda ise çok maddesel bir toplumda yetiştiğimiz için ne kadar çok mal mülk o kadar mutluluk olarak öğrenip algıladığımız için başarılı olabileceğimizi düşünmüyorum.

    kendi hayatım tarafından yorumlarsam hedeflerim olmazsa yaşamak için pek bir nedenim kalmaz.bu da insanın doğası mıdır yoksa böyle yetiştirildiğim böyle baskılandığım için midir bilemiyorum ama böyleyim...
  • bir şeyleri gerçekten isteyen ve çabalayan insanları görünce gözlerinin dolmasıdır. hedeflerini, yaptıklarını hevesle anlatanları anlıyormuş gibi yapmak, gülümseyerek dinlemeye çalışmaktır.

    benimse gerçekten hayatıma dair hiçbir fikrim yok. ne yapabileceğimi, neye yettiğimi hiç anlamadan bu yaşa geldim.
    denemek için geç olmasa da, ben artık tek başıma denemek istemiyorum. beklentilerimi karşılayamadıkça, kendimi suçlamaktan ve kötü hissetmekten yorgunum.
hesabın var mı? giriş yap