beklentisizlik

• (bkz: gerçek mutluluk)
• tamamen edinmek basarılabilinirse -ki bence mümkün değildir,yasadıgımız sürece beklemekteyizdir- bütün güzelliklerin birer bonusa donusecegi ruh hali.
  
  (bkz: beklentisiz olunmaz beklentisiz dogulur)
• kabaca bakıldığında mutlu olabilmenin tek reçetesi gibi görülebilir. ancak bu bir yanılsamadır. gerçek anlamda beklentisiz olabilmek olası değildir. sokaklarda yaşayan evsiz şarapçıların bile çöpten para edecek birşey bulabilmek gibi beklentileri vardır. hülasa kulağa hoş gelse de ütopyadır beklentisiz olabilmek.
• (bkz: beklememeyi ögrenmek)
• depresyon nedenidir. aynı zamanda depresyon sonucudur.
• bir hissi gerçekten yaşamaktır çoğu zaman. hissin içeriğine hakim bir şekilde iliklerine kadar kabul etmek, sadece hissin içeriği ile yetinebilmek (burada ezik bir eylem gibi durmasına aldırmayın, aslında oldukça yukarıdan bakan güçlü bir fiil bu), hisle başbaşa kalabilmektir beklentisizlik. beklenti bir tuzaktır zira, insanı "karşılıklar" denizinde boğabilecek bir tuzak. yalandır o filmler ve kitaplar, hiçbir şeyin karşılığı olmaz. hisler ise sadece "beklentileri olmayanlara" aittir.
  
  (anlayana sivrisinek saz, anlamayana otuz santim az)
• beklentilerin satın alinmasi sonucunda bir süreliğine bekleyecek bir şeyin kalmadığı durumdur beklentisizlik. beklentiler gerçekleşirse yapılacak olanların hayali kurulmaz olur ya da duruma göre gerçekleşmesinden korkulmaz olur artık beklentilerin, beklenti gerçekleşmişcesine eylemde bulunulmuştur çünkü, duruma göre gerçekleşirse ne ala, gerçekleşmezse heyhat ya da tam tersi denir, biter gider.
• "yolun uzunluğu arzulanan hedefe ulaşma olasılığıyla ters orantılıydı.. bunda onun görüşüne göre tüm insan çabalarının gülünçlüğü yatıyordu; tüm beklentinin asıl anlamı, onun temelli olarak doyurulmamış kalmasındaydı, çünkü her doyum önünde sonunda sadece bir düş kırıklığıyla sonuçlanmak zorundaydı!.." (özgürluk hapishanesi; michael ende)
• belli ki charles dickens'ın taktığı konulardan biri. (bir diğeri malum: para)
  
  "it is a great human weakness to wish to be the same as our friends. if they are rich, we wish to be rich. if they are poor, the we don't mind being equally poor. we are not ashamed of being stupid, we are only ashamed of being more stupid than our friends. it is matter of comparison.
  
  it is also a matter of expectation. we don't miss things that we never expected to have. we are not disappointed at being poor if we never expected to be rich."
  
  (bkz: great expectations)
• iyi bir şey gibi görünse de insanı boşluğa sürükleyen bir durumdur. bi şeyler olur biter sen durup izlersin ama bi şeyler olsun diye umut etmezsin.