• söz - müzik: deniz özçelik

    akşam oldu şehrimde
    penceremde kuşlar göründü
    bir yaşlı hayal gözlerimde
    gözlerimi yaşlar bürüdü

    çilem dolmuyor
    giden dönmüyor
    çalan olmuyor kapımı

    ağlamaktan kurudu gözlerim
    ağlıyorum neydim ne haldeyim
    hatırlarsan bıraktığın yerdeyim
    hala sevdalıyım
    bela sevdan var ya
  • eski, parazitli bir radyodan duyarız sanki:

    "akşam oldu şehrimde
    penceremde kuşlar göründü
    bir yaşlı hayal gözlerimde
    gözlerimi yaşlar bürüdü"

    anlarız ki yaş kemale ermiştir. ahşap bir dağ evinde bir sonbahar akşamıdır, camlar buğulu, hava soğuk. gözleri dolar yaşlı adamın. gözler camdan dışarıya odaklanır, yıllar öncesine döneriz.

    mutludur o zamanlar. güzeldir hayat. evin dışında bir zamanlar varolan salıncakta görürüz kahramanımızı*. sevdiğiyle. çalıkuşu'nu söylüyordur çocukça bir sevinçle. hayatında istediği her şey gerçekleşmiştir o an, tek yapması gereken sahip çıkmaktır elindekilere.

    yine hiçbir şey yolunda gitmez elbette. hayat acıtır, sevilenin vurduğu bir fiske düşmanların salladığı balyozlardan daha fazla yaralar. ve kanar esas oğlan, kana kana...

    "çilem dolmuyor
    giden dönmüyor
    çalan olmuyor kapımı"

    kararır her şey yeniden, gözleri dolu doludur ama ağlamıyordur yaşlı adam, yıllarca ağlamış olmak yetmiştir belli ki. en kötüsü de bekliyordur hala, üç ay, beş ay, bir yıl değil, bir ömür beklemiştir ve devam edecektir beklemeye, ne sevda bitmiştir, ne beklenen gelmiştir, neden bitsin ki bekleyiş?

    "ağlamaktan kurudu gözlerim
    ağlıyorum, neydim ne haldeyim
    hatırlarsan bıraktığın yerdeyim
    hala sevdalınım, bela sevdan var ya"

    ev yerli yerindedir, içinde harcanmış bir hayatla.

    o ses tekrar duyulur, köşede duran siyah radyodan:

    "akşam oldu şehrimde
    penceremde kuşlar göründü
    bir yaşlı hayal gözlerimde
    gözlerimi yaşlar bürüdü..."
  • şarkının başında ve sonunda duyulan ses daha önceden de denildiği üzre deniz özçelik'e aittir. fi tarihinde harbiye açık hava'da gittiğim bir konserinde yaşar, sahneye deniz özçelik'i davet edip bu kaydın ve aynı zamanda şarkının hikayesini anlatmıştı. özçelik 1997 senesinde -yanılmıyorsam ardahan'da- askerliğini yaparken şarkıyı bestelemiş ve bunu bir şekilde kaydedip yaşar'a göndermeyi başarabilmiş. başında ve sonunda duyulan bölüm, askerde doldurup yaşar'a gönderdiği kaydın orijinal haliymiş.*
  • bekleyenlerin, bu bekleyişten bezmeyenlerin şarkısıdır.
  • ağlıyorum,neydim ne haldeyim?

    rakı var dert var bu şarkı var bize uyku yok. gidenleri umutsuzca bekleyenlerin milli şarkısı. bekleyengiller olarak hepimize yarasın bu şarkı
  • "yollardayım,
    çıkmazdayım,
    bilemiyorum sonunu."

    "ağlama bak, ne güzel günlerdi, yalnız bunu düşün, sen kiminleydin, hatırlarsan bıraktığın yerdeyim hala sevdalınım, bela sevdan var ya"

    https://www.youtube.com/watch?v=orhd7gs-9ag
  • şarkının başında ve sonunda duyulan ses deniz özçelik'e aittir. bu tip bir kayıt aletiyle kaydedilmiştir.
  • öle bağıra bağıra sölenesi yardırası mp3 arşivinde yerini rakılık playlistinde yer edinmiş yaşar şarkısı ama yaşanmaz şarkı.
  • akşamüstü, gazete serili küçük bir tabure üstünde biraz peynir, bir de çay bardağında rakı ile dinlenecek şarkı, bırakılan yerde kalanların milli marşı.
  • yaşar'dan başkasının söylemeye cesaret edemediği muazzam şarkı.

    hele bir de yağmurlu bir ikindi vakti, yalnızken dinleyin, bakın ne oluyor.
hesabın var mı? giriş yap