• maliye, adliye gibi sonu "ye" ile biten (belediye) yolsuzlukları ile ünlü devlet kurumlarından biri. sonu ye olunca yolsuzluk kaçınılmaz oluyor tabi. sonuç itibariyle burası türkiye.
  • belediyede işler 4 e ayrılır.

    - acil işler
    - çok acil işler
    - çok çok acil işler
    - başkanın talimatı
  • copleri duzenli toplayip, sokaklari hayvan diskilarindan arindirmasi, alti ayda bir kaldirimlari yenilememesi, kar, sel, vb. afet durumlarinda 29 harfli bir plana degil sadece a ve b planina sahip olmasi, vb. kamu yararini gozeten faaliyetlerde bulunmasi beklenen yerel yonetim kurumu. bir de en cok goruntu kirliligi yaratan reklamlari, tanitimlari belediyeler yaparlar. oysa zaten o isleri yapmak icin goreve talip olmuslardir. degil mi?
  • hile, rüşvet, ihale yolsuzluklarının odak noktası. vatandaşların arazilerini kamulaştırıp yandaşlarına peşkeş çeken kurumlar. türkiye'de hiçbir belediye başkanının halka hizmet için o mevkiye geldiğine (kişisel çıkarları olmadan) inanmıyorum. belediye başkanlarının çoğu ticaretle uğraşır ve başkan olduktan sonra hemen hepsi inşaat sektörüne atılır. paraları cukkalar. cukkaladığı paraları da bir sonraki seçimde seçmenlere dağıtarak tekrar başkan olur. bu iş böyle sürer gider.
  • evire çevire dövmek istediğim kurum/kuruluş. lan günlerce tatil vardı bi bok yapmadınız da pazar akşamını mı buldunuz çalışma yapmaya başlayacak? hem de gecenin onikisini?! hem de ertesi gece de ve muhtemelen bu gece de ve bundan sonraki gece de devam edeceksiniz... gece yarımda başlayacaksınız, sabaha kadar vinçti, kepçeydi, kamyondu takılacaksınız. öldüm uykusuzluktan be! montajım var lan!
    uykusuzum, asabiyim belediye! kırırım seni belediye!

    uykum var sözlük :(((
  • türkiye'de alt işveren ilişkisi konusunda en çok muvazaalı işlem yapan kurum sanırım, hangi yargıtay kararına baksam davalı belediye görüyorum. hayır adamları üç kuruş daha ucuza çalıştırıp haklarını gaspetmeyi anlarım ama para senin cebinden çıkmıyor ki. belediye bütçesinden biraz daha az para çıksın diye bu kadar kanun dışı iş yapıp işçinin hayatını karartmanın ne anlamı var. yazıklar olsun dedirtiyor bu olay
  • belediye, o ilçenin/ilin anasıdır. çocuk sokakta düşse, dizini incitse nasıl anasına koşuyorsa, vatandaşta aynı şekilde belediye'ye koşar. konuyla ilgili kurumun belediye olması önemli değildir. bacamı tıkandı, ara belediyeyi. elektrik mi gitti, ara belediyeyi. evin duvarını delerken kazayla boru mu patlattın, ara belediyeyi. komşun çok mu gürültü yapıyor, ara belediyeyi. belediye'de ana olduğunu bilir, kimseye bağırmaz (bağırmamalı). usulca nereye gitmesi gerekiyorsa oraya yönlendirir.
  • --- spoiler ---

    mesleğim gereği birkaç belediye başkan adaylarının danışmanlıklarını yapmaktayım. belediye bütçesinden yapılan reklamın haddi hesabı yok. dağıtılan paraları tahmin bile edemezsiniz. bu işin sonunda zararlı yine halk oluyor. her ne kadar faturalarımı ödeyip hayatımı devam ettirmemi kolaylaştırsada bu alçak sistemin bir parçası olduğum için kendimden utanıyorum. - toli

    --- spoiler ---
  • ülkemizde, bir şehre politik kararlara bağlı olarak hizmet getiren yönetimlere denir.

    bir çevre düzenleme projesi hazırlarlar ve uygularlar. ya da yıllarca çözülemeyen sorunların kısa vadeli çözümü için orayı burayı kazıp çalışılıyormuş süsü verilir bu yönetimler tarafından. halkımız da belediyemiz çalışıyor zanneder. altyapının çökmüş durumu her zaman göz ardı edilir. çözümler her zaman geçicidir. nükseder durur bu sorunlar. önüne konulana her zaman eyvallah demiş ülkemde, bugüne kadar nasıl geldiyse bundan sonra da böyle gidecek gibidir.
    herkes eşit değildir bu yönetimlerin gözünde. şehrin her noktasına hizmet götürülmez. üvey evlat gibi davranılır şehrin dış kısmına. seçim zamanındaki oylar için götürülen hizmetler hep makyajdan ibarettir şehirlerimizde. bu sebeptendir kokuşmuşluk, çürümüşlük.
    şehrin her noktasına hizmet götürecek kimse yok mudur ülkemizde. tabiki var. problemleri bilen kimse yok mu? tabiki var. nedense bir türlü gelemezler o makamlara.

    en önemli konu planlamadır belediyelere. ondan da yoksundurlar. her departmanı birbirinden bağımsız, koordinasyonsuzdur, birbirinden kopuktur. birinin kapattığı çukurun üzerine diğeri asfaltını döker, 1 hafaya içinde bir başkası o çukuru tekrar açar. bunlar ülkemin her belediyesinde olur istisnasız.

    şehirçilik denen şey de neymiş? bunu bilmez belediyelerimiz. kara düzen devam ederler. bilimsellikten uzaktırlar. dedim ya çalışılıyor görünmek en büyük meziyetmiş gibi davranırlar. bürokrasinin çürümüşlüğü üzerlerine çökmüştür.
  • yağmur yağdığında yürünemeyen kaldırımları, canı sıkıldığında değiştirmeyi bi halt zanneden ve bunun için vatandaştan aldığı paraları kullanan yerel yapılanma kuruluşu. siyasal iktidarın toplumu yansıtması önermesi en çok belediyeler için geçerli bence. ülkedeki işsizliği,adaletsizliği kısaca her türlü kirliliği bir şekilde kadere vesaireye dayandırabilecek bir kafaya sahip olabilirsin, bunlar sana çok uzak kavramlar gelebilir de; yürüdüğün yola, oturduğun evine, sokağına sıçanları nasıl hazmedebilirsin anlamıyorum. sonuçta kirli su, bozuk kaldırım, insanı boğan çarpık çurpuk sokaklar,evler ve bunun gibi yüzlerce şeyi gözümüzün içine baka baka hizmet diye veriyorlar da, üzerine sevgi saygı görüp, şükran duyuluyorlar.
hesabın var mı? giriş yap