• (bkz: mucur)
  • aslında tam olarak kendi durumunu ifade etmiş olan adaya ait sözdür.
    ayrıca her toplum hakettiğini yaşar.
  • (bkz: çocuğuma pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum)
    (bkz: ataması yapılmayan öğretmenin intihar etmesi)
    (bkz: işsizlikten intihar eden insanlar)

    üstteki başlıklarda geçen olaylar ve nicelerinin yaşandığı bir ülkede, iş arayan insanlara söylenen bu söz ya da tehdit utanç vesikasıdır.
  • belediye chp ye geçerse işten kovulursunuz diyen kişiler dir.

    (bkz: oportünist)
  • öldürme ve yaşatma özelliği de tamam, şimdi sıra güneşi batıdan doğurma meydan okumasında...

    "allah kendisine hükümdarlık verdiği için şımararak rabbi hakkında ibrâhim ile tartışan kişinin haline bir baksana! ibrâhim ona: 'benim rabbim hayatı veren ve hayatı alandır.' deyince o: 'ben de yaşatır ve öldürürüm.' dedi. bunun üzerine ibrâhim: 'işte allah güneşi doğudan doğduruyor, haydi sen de batıdan doğdur bakalım!' der demez kâfir donakaldı. zaten allah zalimleri hidayet etmez, emellerine kavuşturmaz.”

    (bakara 258)
  • eğer yukarıda bir yerlerde tanrı varsa belanızı versin
    inşallah yiyecek bir lokma ekmeğe muhtaç kalırsınız
  • adaletin olduğu bir ülkede bunu söyleyen adam partiden ihraç edilir, mahkemeye cıkar, suçlu bulunur ve cezasını çeker.

    ileri demokari olan ülkemizde ise, hiç bir şey olmaz hatta yarın öbürgün oy oranı artarsa, ödül bile alır.
  • linç yemiyeceksem normal bulduğum açıklamadır.bakın ahlaklı demiyorum normal diyorum.belediyede çalışan herkes bilir ki başkan kendi adamlarını belediyeye sokar.eski adamları ya zor işlere yollar ya da bir bahane bulup atar.
    e kardeşim bu adamda ben gelirsem iş veririm size ama ben gelmezsem yeni gelen sizi değil kendi adamlarını alır demiş.türkiye şartlarında ahlaklı olmasa da son derece normal bir açıklamadır.tüm belediyeye başkanları bu vaadi verir seni alıcam oğlunu/kızını işe alıcam diye. daha sonra seçim biter.kazanan taraf söz verdiklerinin %50'sini işe alır gözlerinde kahraman olur kalanlar ise aldatıldık diye küfreder.başkan ise bu seçim olmada ama sizin kızını önümüzdeki dönem alıcam der yine o insanları elinde tutar.böyle böyle gider.
    not:parti fark etmez
  • hükumet ilk seçildiği zamanda, ülke bir umut bir ışık arıyordu, mevcut siyasilerden insanlar usanmış ve artık yeni birilerini denemenin zamanın geldiğini düşünüyordu. ekonomik olarak zor zamanlardan çıkmış ve yeni yeni ekonomik terimler halkın dilinde dolaşır olmuştu.

    hükumet öyle bir zamanda kendini gösterdi ki halk aradığını bulmuş gibi oldu. ekonomik bedeller ödemiştik ama elimiz biraz rahatlamaya başlamıştı. herkesi, her kesimi kucaklayan hiç ummadığınız kişiler tarafından bile takdir toplayan bir yapısı vardı. uzunca bir dönem hemen hiçbir şeye zam gelmedi. enflasyon düşüktü. gelirlerimiz maaşlarımız öyle pek ahım şahım bir şey değildi ama piyasada fiyatlar değişmediği için daha rahat idare edebiliyorduk. paranızın tl olarak elinizde bulunması zarar değildi, birikim yapmak isteyen pek ala tl cinsinden birikim yapabiliyordu.

    sonra insanları kredilere yönlendirdiler. ev alın araba alın vs. kredi oranları gayet uygundu. kısa sürede bir sürü binalar yapıldı ev almayana mahalle baskısı yapılıyordu o derece yani :)

    tabi araya seçimler de giriyordu. işler biraz karışmaya başlamıştı fakat halk bu sefer yahu kredi çektik borca girdik mevcut yapıyı bozup riske girmeyelim diye düşündü ve tekrar destekledi.

    sonra işler biraz karışmaya başladı fakat bu sefer de muhalefet partilerinin liderlerinde insanlar yöneticilik vasfı olmadığını düşünmeye başladı. yine içlerinden en iyisi bu hükumetti.

    fakat hükumetin büyümesini ve halkın onun teveccühünü gören bazı uyanıklar bu nimetten faydalanmak istediler, yeni zenginler türedi, yolsuzluklar çıkmaya başladı hatta olağan bir durum gibi gösterildi halk da yiyor ama çalışıyor düşüncesi sanırım bu dönemlerde boy gösterdi.

    insanlar artık başka seçenekleri değerlendirmeyi düşünmeye başladı fakat bu sefer de terör ile mücadele, dış devletler ile çekişmeler vs. olunca yeni oluşan bu duruma direnç gösterebilecek tek yapı olarak yine hükumet görüldü.

    ancak son zamanlarda ekonomik sıkıntıların artık iyiden iyiye halka yansıması ve yapılan çoğu yatırımın bekleneni vermemesi hatta zarar ettirmesi ve bu zararın halktan tazmin edileceğinin ortaya çıkması vatandaşı tedirgin etti ve yine sorgulamaya başladı.

    yazıktır ki, insanların tercih ettiği, benimsediği, desteklediği bir konumdayken öyle yada böyle pek çok kişi tarafından devlet ile bütünleşmiş bir yapı varken, insanlar sizi tercih ettiğinde sistemde değişiklikler yapmanıza bile rıza göstermişken şimdiler de insanları ekmeği ile tehdit edip oy istemeye kadar düştünüz.
hesabın var mı? giriş yap