ben gurion havalimanı
-
israil'e girişlerde (check-in sırasında, hele eski tabirle gri-yeşil pasaport sahibi iseniz) bekleme ihtimalinizin yüksek olduğu bir oda var. beyaz alçıpan duvarlar, bir kola makinası, bir de plazma tv'den ibaret bu oda. yarım-bir saat kadar sizi bu odada beklettikten sonra bir polis abla gelip "dedenizin adını ve türkiye'de kullandığınız cep telefonu numarasını" sorar. standart prosedür gibi bir şey yani. heyecan yapmayın. terminal içinde göreceğiniz siyah takım elbiseli kulaklıklı abiler mossad'dan. bunların muhabbeti havaalanı güvenlik personeline göre daha iyi. banko bir haim revivo muhabbeti açıyorlar. antalya muhabbeti plase. erdoğan sürpriz.
-
thy ile gidip gelmenizi tavsiye ettiğim havalimanıdır.
özellikle, istanbul atatürk uluslararası havalimanı'ndan thy ile bu ülkeye yapılan uçuşlar sırasında yüksek güvenlik önlemleri uygulandığı için geliş ve gidiş nispeten daha kolay oluyor.
bu havalimanından ülkeye girmek de, buradan çıkmak da stresli.
giriş
uzun koridorlar boyunca yürüyorsunuz. o kocaman mermer koridorlar, devasa sütunlar ve yüksek tavanlar, the state of israel'in otoritesini üzerinizde hissettiriyor. ancak, böylesine görkemli bir havalimanında gömlekleri dışarıda ve ayaklarında sandaletleri ile dolaşan memurları görünce şaşırıyorsunuz biraz... ama, bu "rahat" görüntü sizi aldatmasın.
pasaport sırası bana geldiğinde, babamın ve dedemin isimlerini sordular. ne alaka, demeyin ve her soruya sakince cevap verin. cevapladım. bu sefer de babaannemin ismini sordular. hayır! dalga geçmiyorum.
bu soruları hızla yanıtlamama aldırmayan kadın görevli, pasaportumu alarak "beni izle" dedi ve pasaport kontrolün hemen arkasında bulunan alanda beklememi istedi. bekledim. on beş dakika sonra, elimde pasaportum ve mavi bir kart ile bir kadın çıktı ve "devam edebilirsiniz", dedi.
ülkeye girerken, "entry permit" denen mavi bir kart veriyorlar size. aman ha, bu kartı kaybetmeyin.
neden mi?
metro istasyonuna benziyen bankolar var. bu kart üzerindeki bar kodunu kapıya okutuyorsunuz ve kapı ardına kadar açılıyor.
yine de siz kartı atmayın. saklayın. çünkü; otele gittiğinizde, "check in" yapmak için bu kartı sizden istiyorar. pasaportunuz ile birlikte kartınızı da veriyorsunuz. otel demişken, ufak bir hatırlatma: kredi kartınızda belli bir para olsun. otele geldiğinizde, extralar için kartınızdan 200-300 şekel (nis) çekmek istiyorlar -- "check out" sonrasında geri ödeniyor.
sonrasında, çantamı aldım ve "green line"ı takip ederek gümrüğe takılmadan dışarı çıktım.
burada taksicilere dikkat!
tel aviv'e gidecekseniz, sabaha kadar işleyen dolmuşlar ve tren var. tren, 23:30'a kadar çalışıyor. şu link üzerinden tarifeyi bulabilirsiniz:
http://www1.rail.co.il/en/pages/homepage.aspx
dolmuş ile tel aviv port'a kadar gidip, oradan otobüs ile devam edebilirsiniz. genellikle fiyatlar şunlar:
havalimanı-tel aviv: (gündüz) 90 nis, (akşam) 130~150 nis.
havalimanı-herzliya: (gündüz) 150 nis, (akşam) 220 nis.
havalimanına uber veya gett ile taksi çağırmak da mümkün(müş -- bizimle birlikte festivale gelen ruslar öyle dediler).
yanımda ufak bir bavul (çek-çek), kamera ekipmanı ve sırt çantası vardı. trene bindim. tren ile tel-aviv, 13 nis. mis gibi ana istasyona geldik, oradan da otobüs ile kalacağımız otele kadar gittik (o da 6 nis tuttu). hiç yorulmadık.
bu arada, ufak bir not: israil'de toplu taşıma sistemi çok iyi ve devamlı. şabat dışında pek sorun olmuyor. her yere gidebileceğiniz toplu taşıma hizmetleri mevcut.
sizi uyarabileceğim tek şey taksiciler. ortalıkta pek çok kaçak taksici var ve saf buldukları herkese müthiş geçiriyorlar. aman dikkat. toplu taşıma candır.
gidiş/dönüş
öncelikle, israil çok pahalı, ama havalimanı ultra ultra pahalı. havalimanına gelmeden önce yiyecek ve içecek cinsinden bir şeyler alın. şehirde 5-7 nis olan içeceklerin ücreti, havalimanında 10-12 nis civarında. yani, çok pahalı. dandik bir sandviçe 35 nis (=36 tl) istiyorlar. yuh!
evet, denilenler doğru:
en az üç veya dört saat önce bu havalimanında olun. benim tavsiyem dört saat öncesinde gelmeniz. bankolar uçuşa üç saat kala açılıyor, ama öncesinde uzun bir kuyruk oluyor.
havalimanına kadar tren ile gelmenizi tavsiye ediyorum. özellikle, cuma ve cumartesi günleri treni kullanın. ultra ortodoks yahudiler havalimanı önünde cuma ve cumartesi günleri gösteri yaptıkları için araba ile gelmek eziyet olabiliyor. o yüzden, tren ile gelmek çok daha garantili. tren ile gelirken, istasyona girmeden önce pasaportunuzu sorup, çantalarınızı bir fasıl arıyorlar.
thy'nin bankosu giriş katında (g kısmında). havalimanından içeriye girdikten sonra sağa dönüp yürürseniz, "g" yazan sütunların orada thy bankolarını görüyorsunuz. orada otomatlar var. otomatlara pasaportunuzu okutup check in yaparak biletinizi bastırmanız gerekiyor. bunu yapmadan güvenlik kontrolüne giremiyorsunuz ne yazık ki. dört-beş saat önceden gelirseniz, sıra olmadan check in'inizi yapar, biletinizi bastırırsınız.
bankoların açılmasına yarım saat kala güvenli bölgenin önünde sıraya girdim. ancak, şöyle bir şey var: bir yetkili geliyor ve kendi kafasına göre insanları belli alanlara diziyor. yani, sıraya ilk girmek işe yaramadı pek. beni de bir yerlere sıkıştırdılar. güvenlik kontrolüne girdiğinizde ilk olarak üç soru soruluyor:
- bavulu siz mi hazırladınız? (evet)
- havalimanında sizinle kontak kurmak isteyen biri oldu mu? birilerinden bir şey aldınız mı? (hayır)
- çantanızda kesici bir alet veya makas var mı? (hayır)
tipinizi beğenmezlerse her şeyinizi didik didik arıyorlar. özellikle, laptoplardaki çatlaklar veya tam kapatılmamış parçalar çok sıkıntı yaratıyor. her şeyi soruyorlar. neden israil'e geldiniz, nerede kaldınız, ne yaptınız, vs.
benden önce uçağa binen arkadaşlarımı iki saat bekletmişler.
beni bekletmediler. üç soru sordular. teşekkür ettiler ve thy bankosunda sıraya girmemi söylediler. benim şansım sanırım. güvenlik soruşturmam beş dakika bile almadı. sticker alıp çantaya yapıştırıyorlar. thy bankosundaki görevli de o sticker'ı kontrol edip, işleminizi yapıyor.
ondan sonra da üçüncü kattaki güvenlik kontrolüne çıkıyorsunuz. burası standart. istanbul'daki gibi kontroller. sıkı yani. kontrolden çıktıktan sonra da elektronik pasaport bankosuna gidip, kendi kendinizi ülkeden şutluyorsunuz: pasaportunuzu makineye okutuyorsunuz ve o da size pembe bir bilet alıyor. o bilet ile, yine metro giriş bankosuna gidiyor, kartınızı okutuyor ve gate'lere doğru yürüyorsunuz.
duttyfree
içki fiyatları türkiye'deki duttyfree'ler ile aynı. ama... ama ve yine ama... parfüm, %15 daha ucuz. duttyfree'den bacılarıma ve sevgilime bolca parfüm aldım. atatürk havalimanı'nda 90 avro olan parfüm, burada 60 avro civarında (dolar üzerinden satış oluyor).
onun dışında, su almanıza gerek yok. her yerde su fıskiyesi var. susadığınız anda kana kana içebiliyorsunuz. ve işin güzel yanı, bu fıskiyelerdeki (arıtılmış) su, şişelenmiş sudan çok daha lezzetli.
bir de, sıkça "silah ile dolaşmak tüm terminaller için yasaktır" anonsu yapılıyor. "nasıl yane!" diye dumura uğrayabiliyorsunuz. -
en fazla istanbul'dan uçulan havalimanıdır. thy'nin günlük 8-9, pegasus'un günlük 2-3 seferi var. dünyanın başka hiçbir noktasından bu kadar tel aviv seferi yok.
-
pasaportunuzda arap ülkelerinin ve iran vizesi varsa israil vizeniz olsa bile güvenlik sorgusuna girmeden ülkeye giremiyorsunuz. bu sebeple havaalanından çıkmanız uçak indikten sonra yaklaşık 1 saat sürüyor.
dönüşte uçuştan 3,5-4 saat önce havalimanında olunması tavsiye edilir. yoksa güvenlik kontrolleri nedeniyle uçağınızı kaçırmanız çok olasıdır.
gözlük sileceğine benzeyen bezleri 25-30 cm sopalara geçirerek bütün bavulun içini cm cm onunla siliyorlar. daha sonra da bu bezi dıştan santrifüj cihazına benzeyen bir makina ile çok kısa sürede analiz ediyorlar. eğer ki yanlış bir şey çıkarsa bittiniz. uçağa gidene kadar 3 farklı noktada bavulumu açtırıp analiz yaptılar.
ucundan bile illegal bir şeyler yapmayı düşünüyorsanız yakınınından bile geçmemeniz gereken havalimanıdır. -
son 3 gündür, çalışanlarının iş yavaşlatma eylemi yapmalarından dolayı bagaj bekleme süresinin en az beş saat olduğu havalimanı.
-
aslinda sempatik tavirlar takinmaya calisan ancak dogalari itibariyle asabiyet sahibi guvenlik gorevlilerini barindiran havaalani. elinizde neden orada bulundugunuza dair belgeler mevcutsa isiniz 10 dakikada bitebilmektedir.
bir de donuste guvenlik gorevlisiyle yasadigim, eklemeden gecemeyecegim bir dialog:
(gorevli bavullari check ederken bavulun icine gaz gibi bisey sikmaktadir)
ben: hehe hijyen icin mi o? herhangi bir virus vs. bulasmasin diye koruma icin mi?
gorevli (gulumseyerek): ne icin oldugunu bilmek istemezsiniz. -
sunduğu bedava kablosuz internet sayesinde yaklaşık 2 saat olan bekleme süresini ekşi sözlükte geçirmemi sağlayan havaalanı.
-
az once faa butun amerikan ucuslarini 24 saat icin bu havalimanina yasaklamistir.
http://www.faa.gov/…tory.cfm?newsid=16694&cid=tw235
umariz uyariyi butun havayolusirketleri ciddiye alir. -
duty free shopları efsane olan havaalanıdır. parfüm bölümünde çok güzel indirimler ve promosyonlar olur. parfüm bölümü bulunduğum havaalanları içerisinde en ucuz olanıdır.
fiyatları referans alabilmeniz için aldıklarımı da yazayım. 2 tane 100 ml burberry brit for men'i 110 dolara , 4 tanesi 100 dolar promosyonundan da 2 tommy for men 100 ml , 1 calvin klein euphoria for men 100 ml ve 1 wish chopard 70 ml aldım. -
uçagın rötar yapması ile bu havalimanında torrent'a abanıyım diyerek, isohunt'a girdim;
"you have tried to access a web page which is in violation of your internet usage policy"
diyerek beni şaşırttı.adamlar zeki.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap