• ekşi duyuru üzerinden sorunsuz aldığı çeviri işini, mutabık olduğumuz teslim tarihine çok az bir süre kala yapamayacağını belirterek beni çok çok zor durumda bırakan yazar.

    ek: oha linçle falan ne alakası var? kimseyi linç edelim falan demiyorum, bir "müşteri" olarak memnuniyetsizliğimi dile getirdim, gittigidiyor'da 1 yıldız vermek gibi bir şey bu. ileriki işlere olumlu/olumsuz referans verilir ki benzer bir durumda başkasının başı yanmasın. durum bu yani. iyi bitmiş olsaydı iyi yorumlarımı paylaşacaktım elbette.

    ikinci ek: hayır, belirtildiği gibi "usta sen bunu da yapsana yeaa" çekmedi işveren tarafı, tam tersine, teslim tarihinden çevirilecek paragrafların sayfadaki yerlerine kadar istisnasız "her şeyin" net bir biçimde konuşulduğu ve taraflar mutabık olduktan sonra yaşandı bu olay. "mutabakat" maili, yani tarafların onayı ardından iş kapsamında herhangi bir değişiklik olmamıştır. deadline'a kısa bir süre kala "işi yapamayacağım, bana her türlü küfürü edebilirsin" tarzı garip bir mail belirmişti gelen kutumda. söz konusu mailler gelen kutumda halen kayıtlı olarak bulunmaktadır, özel hayatın gizliliğine fazlasıyla saygılı olmamın yanında, profesyonelliğe gölge düşürecek basit iftiralara da kesinlikle prim vermeyeceğimi belirtmek isterim.
  • bir çeviri işi verip, teslim süresi için "rahat" diyen ve bir teslim tarihi bile sunmayan, yaz dönemine gelmesi ve ailedeki bir hastalık nedeniyle nezaketen gecikme açıklaması yapıldığında önemli olmadığını söyleyen, sonra durup dururken sıkboğaz edip, işi 30-40 aramaya vardıran, rahatsız ettiğinin anlaşılması için cevap alamadığında, ortadan kaybolmuş olduğunu iddia ettiği çevirmenin annesine facebook ve telefon üzerinden saldıran, üstelik bu anneye "sen" diye hitap ederek, onu da 30-40 kez aramasının yanı sıra, telefonda sesini yükselten, "aramızda kaç yaş var? sen desem ne olacak yani?" gibi laflar edebilen, enerjisi çok rahatsız edici bir kişi.

    ekşi duyuru'da yardımsever görünümüne kananları, çok yakınlaşmamaları ve güvenmemeleri konusunda uyarmayı boynumun borcu bilirim.

    söz konusu çevirmen*, artık iş alandan iş veren konumuna gelmiştir.
    çeşitli dillerdeki çeviri becerisine güvenen, öğrenmeye açık kişileri mesaj kutusuna bekler.
  • (bkz: #56802142)

    gecenin ikisinde üçünde dostane bir şekilde mailleşirken, birden bire karşısındakinin neden "yüksek ücretli" olarak tabir edilen işin yaptığı kısmının ücretini bile talep etmeden, çeviriyi tamamlamama pahasına kendini çektiğini bile sorgulamayan kişi.

    ayrıca kendisinin de bildiği gibi ortadan kaybolduğu iddia edilen kişinin* annesinin bile telefonu kendisinde vardır ve ekşi duyuru'da ve ekşi sözlük'te o tarih öncesinde de sonrasında da aktif olarak yazmaya devam etmektedir.
    aynı çevirmen, çeviriyi yaptırmak istemiş olan psikiyatrın kim olduğunu internet aracılığıyla (edilen sohbetler sırasında konuşulanları düşünerek) öğrenmiş ve doktorun muayenehanesine de işi kendisiyle ya da ben smyrna dışında birisiyle irtibatta olursa yapmaya devam edebileceğine dair açıklayıcı bir not bırakmıştır.
    kendisine geri dönülmediğinde de çeviriyi bırakmıştır.

    insan bazen karşıdakine saldırmadan önce, kendine "neden" diye sormalı.
    türk kızı, mürk kızı...

    muhatap alışım buraya kadardır.
  • bu ne lan. komik bile değil. troll desen değil. tuşlara random basmaktan farkı yok yazdıklarının.

    güzel olmuyormuş değil mi?

    edit: mesajlaşmayı kendi başlatan, cevap veremeyeceğini fark edince ağlaya zırlaya mesaj almayı kapatan, izmir'in sonradan kendini bir şey zanneden kesiminden bir arkadaş. eğer yerse, başlığına entry yazmayı kapatma tuşunu da icat etsin. az önce gönderemediğim mesajımı aynen paste ediyorum.

    "sen yok yere bana hakaret edince olgun, düzgün insan ol. bense 6 sene sonra yaptığın seviyesizlik ve terbiyesizlik aklıma gelip, sana ufak bir ders vermeye çalışınca kindar ergen olayım.

    pardon yaş kaç ya? kitap tavsiyesi verdiğiniz insanların yarısı kadar kitap okumadığınız fazlasıyla belli de, ondan soruyorum. 12bin entry yazınca kendini fularlı entel zanneden tipin teki yazmış bana şunları meğer. aa, bakayım. 9. nesilmiş. geldiğinizde sözlük bozulacak dediğimiz nesil yani. fena söylememişiz."

    şimdi hiç zahmet edip, bana mesaj atmaya çalışma. ağlayasın, zırlayasın varsa böyle herkesin göreceği yerlere yazarsın. hep beraber güleriz sana. zaten son yarım saattir nick altındaki çeviri - çevirmen rezilliklerini okuyorum, tam bir komedi. adam alenen haksız olduğu konularda bile zeytinyağı olmaya kalkmış, mailler duruyor istersen ifşa edeyim denildiğinde susmuş falan. baya iyiydi.
  • "sen anlamiyorsun, sen bilmezsin, ben hakliyim" ekolünden bir yazar. kibar üslubunun altinda kocaman bir hakli cikma arzusu yatiyor.

    ayrica tokyo olimpiyatlari ve futbol ile ilgili spor girdileri girdigim icin akli sira beni kücümsemeye calisip bir yandan da cansu derenin ayaklari, britney spearsin memeleri, starbucks kahve fiyati , keci boku gibi basliklara yazmasi da ayri bir sasirtti beni.

    edit: iyi biri bence, sanmıyorum ama eğer incitmişsem kendisinden özür dilerim.
  • peynirden anlayan yazar
  • gammazın tekidir. biraz delikanli olmasını tavsiye ederim.
  • bana şakirt demiş cins. (bkz: #37482843) ayrıca sanırım izmir düşmanı.
  • sorduğum soruyu en ince detayına kadar cevaplamış yardımsever bir abimiz. aynı zamanda oldukça mütevazı. kendisine buradan da teşekkürlerimi iletmek istedim.
  • sataşmayı seven bir yazar arkadaşımız. sanıyorum ki boş vakitlerinde yazarların profillerini inceleyip acaba hangi entry'sinden sataşsam diye düşünüyor. bana da “sen anlamazsın, bilmezsin, ezik” tarzında üstten bakış açısıyla dalga geçmeli mesaj göndermiş. her konuda en iyisini bilirim, başkaları bilemez tarzında bir yaklaşımı var ancak bu durum ne kendisine ne de karşı tarafa yarar sağlamaz.
    umarım bu durumun farkına varır, sevgiler.
hesabın var mı? giriş yap