• sesi ile degil ozguveni ile dikkatimi ceken sarkici. duzenli olarak "turk popunda yeni ne var" diye bakarim, ederim. neredeyse 3-4 yildir bir cacik olmuyorken, bugun bu hanim kizimiza denk geldim. klibi yan gozle izliyordum, sarki guzel, ses de oyle. ama klibin ortasindaki dans sahneleri ile tamamen hastasi oldum! boyle bir kliple piyasaya "dalmak" cok yerinde olmus. sekilcilere kapak olsun! ustelik kotu de dans etmiyor. valla dans ediyorum diye cikan, koreograf tutan popcularin eline veriyor bence. hareketler super, mimikler harika... sana puanim 10 kanka!
  • lütfen 'çik gizil çikmişsin bingisiciğim' yapmacıklığını bırakın.

    güzel ses, vasat şarkı, kötü dans/klip, aşırı özgüven.
  • kelimenin tam anlamıyla tiksindiğim kadın. sebebi de ne kilosu, ne sesi, ne klibi... tamamen şu röportaj. bu nasıl bir kibir, nasıl bir özgüven ve kendini beğenmişlik? insan gerçekten ama gerçekten hayret ediyor. bilmem nerede bilmem ne eğitimi almış, bilmem kimi bu seçecekmiş, bilmem kimin geri vokalliğini yapmış, bu sektördeki türkler vasatmış, türkiye'deki insanlar beyinsizmiş, şişman diye hede hödö yaparlarmış. oysa yabancılar öyle miymiş? bayılırlarmış sağlıksız, kötü görünümlü -şişman- insanlara. aha hah haha hahah. öyleyse neden türkçe bir şarkı yapıp türk müzik kanallarında yayınlatmak için kapı kapı gezip reddediliyorsun annem? git yabancı müzik kanallarına ver.

    bu arada klibin dans kısmı da kötü evet, hoş görünmüyor göze ne olursa olsun. ama o en başındaki sahne, bu yazdığım her şeyden ama her şeyden daha berbat. o yukarıya bakarak şarkı söyleyişi falan o kadar yapmacık ki. sanki biri orijinal bir şarkının komik bir parodisini yapmış gibi.
    hay çok sinirlerim bozuldu.
  • az önce number 1'de klibini izledim. kilosunu, klipteki dansını, sesini vesaire geçtim sorun yok hatta pozitifim ancak şarkısı kusura bakmasın çok cacık.
  • su, pek çok inançta sonsuzluğa kavuşturan ve ölümsüzlüğe ulaştıran bir güç olarak karşımıza çıkar. yaşlıları gençleştiren, hastayı iyileştiren veya sonsuz yaşam veren su inancı (veya bir karışım) oldukça yaygındır.

    pek çok yaratılış mitolojisinde olduğu gibi türk mitolojisinde de dünyanın başlangıcınde uçsuz bucaksız su vardır.

    bengisu sembolünde de aslında yaratılış mitinde olan o ilk suyun izlerini görmek mümkündür. yani suyun varlığa hayat veren gücüyle ona ölümsüzlük kazandıran gücünün benzerliği…
    (bkz: yaratılış mitolojileri/@ay hatun)

    bazı altay efsanelerine göre göğün 12. katına kadar yükselen dünya dağı’nın üzerinde bir kayın ağacı vardı. hayat suyu da bu kayının altındaki kutsal bir çukurda bulunurdu. bu hayat suyunun başında, yine kutsal bir ruh olan bir bekçi vardı. efsaneye göre bu bekçinin adı da tata idi. bu su, içenlere güç ve kuvvet verir, hastaları iyileştirirdi.

    mecazen bilgeliği, kalıcı eserler bırakmayı, iyiliği simgelediği söylenen hatta ölüleri bile diriltebilen bu suyun aşığın buta (bade) alması sırasında içtiği suyla aynı olduğu da söylenir.
    (aşk masallannda, buta alarak hem kafası hem kendi güzelleşen kahramanlar vardır)
    (bkz: buta/@ay hatun)

    bengisu, köroğlu destanı'nda bir ırmaktan üç köpük şeklinde gelir ve kahraman bu suyu içerek yenilmezlik ve ozanlık özellikleri kazanır.

    türk mitolojisinde bengisu, hayat ağacıyla birlikte anılırdı:
    “ağacın tam kökünde, görülürdü bir kaynak,
    hayat suyu bu idi, akar giderdi apak
    ak ve kara inekler, ihtiyar olmuşlardı,
    bu sudan içenlerse, yeni can bulmuşlardı”*

    kaynak:
    türk mitolojisi bahaeddin ögel
    deniz karakurt - türk mitoloji sözlüğü
    bahattin uslu - türk mitolojisi
  • tabularinizi, mantalitenizi sikeyim dedirtmis kizdir. ben sarkisini sevmedim, kotu demiyorum, tarzi bana hitap etmiyor fakat klibini begendim, kizin kilolu olmasi da begenimi katmerledi. sozlugun saginda solunda zirlarim, ben kendimi bildim bileli sisman oldugum icin insanlardan cekmedigim kalmadi. ben ne cektiysem o milyar katini sevgili halkimizdan cekiyordur.

    ne yazik ki cahil, baskasinin hayat tarzini, tercihlerini, dis gorunusunu kabullenemeyen orospu cocuklari yuzunden daha da cekmeye devam edecektir.

    bak arkadas, bir sarkici zayif olmak zorunda degil, duzgun vucutlu, senin kafandaki kaliplara uygun olmak zorunda degil. televizyonunda o tarz seyler gormek istiyorsan ac fashion tv izle hala varsa, muzik de var hem. tam senlik. yuzune donup bakmayacak hatunlari izle, o cirkin, otuzbir cekmekten nasir tutmus ellerinle dokunup, les gibi sivilcelendirdigin suratini aklina getir ve öl. bitmezsiniz cunku siz.

    size rahat tabi. ne kadar cirkin olursan ol gittigin magzada ustune kiyafet bulabilirsin, o zaman toplumun guven cemberindesin. ama biz sisman varliklar ne yaparsak yapalim toplumda kabul gormuyoruz. ıster kapali ister acik bicimde olsun. ben bugun sizin gibi igrenc insanlarin yillar boyunca benimle sirf kilolarimdan oturu tasak gecmesi yuzunden antidepresanlar kullanip, kendi canimi almamaya calisiyorsam bunun suclusu sadece bir insan fazla kilolu oldugu icin ona cektiren sizlersiniz.

    yok arkadas dunyadaki butun kaliteler sende olsun, dizi dizi diplomalarin, basarilarin olsun, sismansan karsidakinin gozunde bir birey degilsin. sen insan degilsin. sen igrenilen, nefret edilen, ayiplanan, bazen acinan bir varliksin.

    ben senin sozde goz zevkin yuzunden bunlari yasamak zorunda degilim.

    sikerim sizin kaliplarinizi sevgili dostlar.

    daha da bunlari gordukce, gotumu basimi acar gezerim. sen bi kosede igrenmeye devam et. hadi.
  • gram şekilci değilimdir.hiç tuhaf gelmedi şahsen.bence seside guzel yani.sadece yaptiğı müzik benim pek tarzım degil bana hitap etmiyor ki edecegi yerler vardir muhakkak.fizigi guzel diye aysehatun dinleyen adamdan iyidir abi ne diyim.
  • berklee hesaplarını takip edip öğrencilerine salya akıtan keşke orada olabilseydim diyen alaylı bir davulcu, rahmetli john blackwell'in yakın takipçisi ve justin timberlake'in madison square garden konserini 20'den fazla kez izlemiş biri olarak, kendisininden bahsedildiğini bir kez bile görmedim ve duymadım.
  • içildiği zaman sonsuz hayata kavuşulacağına inanılan efsanevi su, ab-ı hayat
  • başarılı bir müzisyendir. kendisiyle ilköğretimde aynı okuldaydık, klasik olarak okul korosunda yer alırdı benim de zamanında kısa süreli bulunduğum fakat içeriğini oldukça bildiğim. çok güçlü bir sese sahipti daha çocukluktan, yeteneğinin zaten farkındayız fakat tabi bu işlerin çoğu pratikle çalışmayla oluyor, o da olabildiğince iyi çalışırdı. koroya ayrı bir önem verirdi. geleceği küçüklüğünden belliydi aslında müzikle olan haşır neşirliğinden.

    koroyu daha sonra kendi başına aldığı sahneler kovaladı 1 şarkılık 2 şarkılık. michael buble*'ın sway* parçasından bıktırmıştı bizi ne yalan söyleyeyim. ne kadar kutlanması gereken gün varsa 19 mayıs 29 ekim vs hepsinde sahne alır bu sway'i söylerdi.

    daha sonra lisede pek görüşmedik, çok yoğun takip etmiyordum fakat bir kez daha bir arkadaş ortamında gördüğümde yurtdışında müzik eğitimine devam edeceğini söylemişti. daha sonra cem yılmaz'ın bifo'sunu izlerken maestro denemesi yaparken görüp şaşırmıştım, müziğe yeteneği olduğunu da oradan da göstermişti.

    günümüze gelmeden önce bu başarısının en büyük mucidi arkasındaki kadın olan annesidir gözlemlerime dayanarak. koro için özel görüşürdü, sahne alması için ayrı ısrar ederdi, ben de müzik piyasasının kısmen de olsa içinde bulunabildim fakat bengisu'nun annesinden daha iyi menajer görmedim. profesyonelliği var mı bu konuda bilmiyorum ama iş halledebilme yeteneği %100. bunun dışında bengisu'nun her yükselişinde her ileriye adımında annesinin kesin bir etkisi vardır eminim.

    günümüze gelelim dünyanın öteki ucuna* adlı bir single çıkarmış, pop müziği genel olarak sevmem fakat o klasman için şarkı olarak oldukça iyi. klipteki görsellik en azından dans vs de güzel olmuş ama kanaatimce bengisu'nun potansiyeli harcanmış. sesini yeterince gösteremediğini ve potansiyelinin bunun çok üzerinde olduğunu düşünüyorum. bir diğer husus ise genel olarak klibe gelen yorumlardan görmüştür ama kilosuna dair eleştiriler var. ben de oldukça kilolu bir insan olarak müzik yapan insanların kilosuna yönelik eleştirileri mantıklı bulmam fakat pop türünde yapılan bir müzik genele hitap eder. genelin de pop müzikten beklentisi söyleyenin göze hitap etmesi çünkü genel olarak böyle bir önyargı var: "popçu fiziğiyle kazanır yaptığı müziği siktir et." bu da tabi bir çok şeye zarar veriyor. eğer farklı bir tarzda devam etseydi ün ve para çok çok daha az olacaktı tabi ki pragmatik yaklaşmak gerekirse fakat potansiyelini kullanabilecek fiziksel görünüm de önemsiz olacaktı. fakat pop gibi bir müzik türünde maalesef halkın önem verdiği şeylerden biri de bu. yine de eminim ki gerek ona bu müzik dünyasının içinden insanlar olsun gerek arkadaşları olsun bu konuda akıl verip yardımcı olmaya çalışıyorlardır. kendisi de bunun için çalışacaktır. müzik konusunda hırslı bir kişilik kendisi. başarılarının devamını dilerim.
hesabın var mı? giriş yap