• bu laf ne kadar itici görünse de, gerçeklik payı epey yüksek. annem beni doğurduktan bir sene sonra ikinci kez hamile kalıyor. iki çocuğa bakmakta zorlanırız diye düşünerek, kürtaj kararı veriyor. son dakikada babaannem annemin kürtaj olacağını öğreniyor, olaya müdahale ediyor ve annemi vazgeçiriyor. kardeşim, doğumda vakumla çekilmesi sonucu spastik engelli olarak doğuyor. hatta bu nedenle sezaryen cinayeti de annemin bana vasiyetidir.

    sonra annem bir yıl sonra tekrar hamile kalıyor. bu kez bir sağlam bir engelli çocuğa bakmak, bir de sağlam mı engelli mi olup olmayacağı belli olmayan bir çocuğa bakmak daha da zor geleceği için kürtaj oluyor. bugünkü durumumuza baktığımızda en doğru kararı vermiş olduğunu görüyorum. ben de bu olayı kürtaj tartışmalarıyla yeni öğrendim annemden. sonuçta annemin bedeni, annemin hayatı, annemin kararı.
  • bazı şuursuz kitlelerin bu slogan hakkında abuk bir yorumu vardır: "benim bedenim benim kararım sözünün ardına sığınarak özgür cinsel hayat isteği" şeklinde. sanki özgür bir cinsel hayat istemek suçmuş gibi...
  • her kadının ve erkeğin destek vermesi gereken kampanya.

    ama işte o toplumsal seviyeye gelemeyeceğiz hiç. sizin beyniniz yıkanmaya bunca müsait olduğu için... mizojininin kitabının yazıldığı, mizojininin kitabına tapılan topraklar buralar.

    hele erkeklerdeki feminist nefretinin ve sırf erkeklere yaranmak için feminist nefretini dile getirecek zavallılıktaki kadınların hastasıyım. feminizm ne onu bile bilmeden "ehi ehi feminist" diye bok atan zeka özürlüleri gördükçe sinir kesiyorum.

    eşimin, sevgilimin, kardeşimin, kızımın, annemin kararı demekten aciz bu zavallı sürüsüne ne desek az..

    çocuk bakmayı bez yıkamak, bebeği de bok üreten şey olarak gören adama oy veren zihniyetten zaten herhangi bir şey beklemenin hiçbir anlamı yok. ama en fenası da güya iktidar karşıtı güya açık fikirli güya modern bir sürü adamın/kadının bu saçma sapan ruh üflemesi seviyesine bile inmeden "tecavüz" üzerinden kürtaj tartışması.

    ah analarınızın azıcık cesareti olsaydı da kaç kürtaj yaptırdıklarını ya da sizi/kardeşlerinizi aldırmak isteyip istemediklerini anlatabilselerdi.
    ah babalarınızın azıcık cesareti olsaydı da sizi yetkin bireyler olarak yetiştirebilselerdi...

    kafa siken feminist zırvasıymış. şunu yazacak tıynetteki insanlarla mı tartışılacak her hangi bir şey. tutar yeri yok.

    ister sevişirim, ister sevişmem, ister kürtaj olurum, ister çocuğu doğururum. bakire olmaya ne kadar hakkım varsa, olmamaya da o kadar hakkım var, çocuğu dünyaya getirmeye nasıl hakkım varsa, getirmeme hakkı da benim. benim bedenim çünkü.
    nasıl kimsenin bekaretini zorla bozamazsanız, kimseyi bekarete de zorlayamazsınız. nasıl kimsenin bebeğini zorla aldıramazsanız (sizin polisleriniz tekmeleyerek ve işkence ederek bebek öldürmeyi gerçi iyi bilir), zorla doğurtamazsınız da...

    kadın insandır diyen çapsız vekil çok doğru yapıyor, hedef kitlesini tanıyor. şu topraklarda milyon defa bunu tekrarlamamız lazım ki idrak edilsin. kadın insandır, bedeniyle, bedenindeki canlıyla ilgili alacağı karar kendi kararı olmalıdır. toplumun, onun bunun, hele ki devletin değil..

    bunu anlaması nasıl bu kadar zor?

    bebek bakmayı boklu bez yıkamak, çocuk yetiştirmeyi yapıp sokağa salmak zanneden geri zekalılar hakkıyla çocuk yapmak isteyen insanlara yüklenmeyi istediği kadar sürdürsün. hayvan değil insan olmaktır benim bedenim benim kararım demek.

    ve siz sosyal entelektüel evrimini tamamlayamamış organizmalara inat, kürtaj gibi evrensel konular evrensel kavramlar ile tartışılır. benim bedenim benim kararım duruşu da tüm dünyadaki evrensel duruştur.

    "benim bedenim benim değil babamın kocamın abimin ama tecavüze uğrarsam kürtaj yaptırabilmeliyim tabi" diye bir duruş dünyanın hiçbir yerinde yoktur! en azından feminizmin fsinin uğradığı yerlerde yoktur. bunun oluru budur yavrum.
    siz türksünüz diye de size "benim bedenim demesinler" tarifesi uygulanmayacak.

    mevcutta olan kürtaj hakkını kaldırmaya çalışan muhafazakarlığa karşı durduk yere mücadele etmeye zorlanmışken düştüğümüz durum acıklı.

    memleket insanı delirtir!!!!!
  • aklı evvel, işlerine gelen canların gitmesine göz yuman, 4 kadına kadar müsade var denince pişmiş kelle gibi sırıtan, yasaklanınca herşeyin süt liman olacağını sanan, kadını sadece taşıyıcı bedenden ibaret sayan zihinlerin anlayamayacağı kampanyanın sloganı.

    evet kürtaj, doğum kontrol yöntemi gibi kullanılmasın, 10. haftadan sonra alınmasında tıbbi zorunluluk veya suça maruz kalma gibi koşullar aransın ama tamamen yasaklamak sadece bu işi merdiven altı yapacaklara yarar sağlar.

    ne doğacak o bebek, ne de onu doğuracak anne bundan fayda sağlayacaktır. istenmeyen bir bebek olsaydınız ve bunu doğduğunuz andan itibaren hissetseydiniz, yurt köşelerinde büyüseydiniz, sizi sevemeyen bir anneyle yaşasaydınız 'ooh iyi ki annem beni doğurmuş' diyecek kaç kişi var aranızda.

    herhangi bir şeyi yasaklamak, o şeyin ortadan tamamen kalkacağı anlamına gelmiyor. bunu yaptırmak isteyen, bu kararı veren bir yolunu buluyor. ama siz yasakçı zihniyetler bunu zaten çok iyi biliyorsunuz, amacınız ne can kurtarmak ne de sağlıklı doğumlar. amacınız da belli, yolunuz da.
  • bu aralar gündemde olan slogan.

    bu slogana "insan canı abi yea" diye muhalefet edenlerin yarısı töre cinayetleri ve uludere katliamı'nda aynı şeyleri ifade etmiş olsalar keşke.

    sivas olaylarında 30 küsür can yanarak yittiğinde, "abi onlar da provoke ettiler ama. dinsiz herifler" diyeceklerine candır deselerdi.

    bölgesel güç olmak hevesiyle, kuzey ırak'a girmesi son anda muhalefet tarafından engellenmiş bir parti ve taraftarları bugün gelmişler "can ama abi" diyorlar.

    hopa olaylarında ölen metin öğretmenin canı yoktu değil mi?

    istanbul'da protesto sırasında polisin karnına vurduğu hamile kadın düşük yaptığında bu "can" diyenlerin çoğunluğu timsah gözyaşları bir yana, sadist bir haz almadılar mı?

    meğersem ne kadar hassas mışsınız? ben evdeki kedimi kısırlaştırdım. ondan bile şüphe ediyorum. acaba ileri dönük canların katili oldum mu diye.

    bir kadın, kocası vesaire de dahil olmak üzere, kimseye kürtaj kararının hesabını vermek zorunda değildir. belki dini anlamdaki günahı olacaksa da bunu öbür dünya'da çeker. bu kimseyi ilgilendirmez.
  • erkeklerin patır patır kafalarındaki gerici kusmukları dökmesine sebep olan slogan.
    çok iyi oldu. dincileri falan geç de içimizdeki göööya moderen göööya açık fikirli erkek ve kadınlar dökülsün hele bir.

    "bedenim devlete, tanrıya, erkeğime ait" denilmemesinin karşısında kuduran iktidar yalakalarını izlemek öfkemizi daim kılsın.

    "içine boşaltan kadın doğuracak" (boşalan erkek diil içine boşaltan kadın, edilgenliğe bak) diyecek kadar zıvanadan çıkmış ruh hastalarının ifşasına sebep oluyor bu slogan. erkeğin bu edilgenlikte ama hep muktedir olduğu patolojik sosyal iklimi göstermesi çok eğlendiriyor şahsen beni.
    cinselliği yaşamaya duydukları bastırılmış istek ve öfkeyle öyle hazin öyle acıklı öyle zavallılar ki...

    sevişebilenler bedel ödesin istiyorlar. zevk alanlar ceremesini çeksin istiyorlar. bir kadının zevk alabilmesi fikri nasıl da rahatsızlık verici. seksi üremeye endeksleyip içindeki zevk kısmını bastırmaya, unutturmaya çalışıyorlar işte. seviştiysen doğuracaksın derken demek istedikleri sadece "sevişmeyin". kimsenin umrunda diil can falan. herkesin umrunda beden.

    benim bedenim umrunuzda. benim bebeğim kutu içinde verilseydi bir hastanede umrunuzda olmayacaktı, olmadı, devlet bombalasaydı bebeğimi umrunuzda olmayacaktı, olmadı, polis tekmesiyle düşseydi bebeğim umrunuzda olmayacaktı, olmadı.
    bedenim umrunuzda, çıplaklığı, cinsellikten zevk alabilmesi. o bedene sahip olamayacak olmanızdan, o bedenin üzerinde karar verici olamayacak olmaktan dolayı öfkelisiniz. zavallılığınızı vuruyorsunuz sadece tüm bu kadın nefretiyle yüzümüze.

    "ne demek beden benim bedenim" diyor şaka gibi! erkeğin bedeniyse tabii ki kendi bedeni. öylesine kolay ki işte, erkek tabii ki boşalır, erkek tabii ki sevişir, kadın namuslu olsun, kadın bedenine sahip çıksın, kadın yapmasın kafası.
    niye?

    kadın örtünsün. kadın tahrik etmesin. niye niye?
    erkek bakmasın. erkek tahrik olmasın.

    kürtaj yasaklansın. zina da suç olsun. derdiniz o diil mi? niye?

    erkeğin bedeninin kendinin olmasında sorun yok. erkeğin bedeni de tanrının, erkeğin bedeni de devletin. oralarda da diil sorgulama zihniyetiniz, hani vicdani redde varabilecek bir çap zaten sanmıyorum. ama en çok çıldırtan kadının bedeninin erkeğe ait olmaması fikri. bu uğurda babalık bile akla geliyor. vay be.. babalık.

    hadi hayatında eli, 3-5 vesikalı fahişe ve karanlıkta siktiği karısı haricinde kimseyle sevişmemiş adamcıklar (bu adamların siktiği kadıncıklar) neyse de, cidden cinsellik nedir, iyi seks kötü seks nedir bilecek kadar deneyimi olan insanlar nasıl andavallaşıyor onu anlayamıyorum. (andavallaşmıyorlar büyük olasılık da bu cinsel zavallılığı bariz toplumda azınlıklar)
    %100 koruyan yöntem yok. başınıza gelmediyse de her an gelebilir, sevişemiyorsunuz ki gelemiyor sanırım...

    dert bebek diil. dert beden. ve bu yüzden de bu kampanya çok yerinde. her yerde bu tartışma beden üzerinden yapılmıştır. türkiyede ne yazık ki 100 yıl gecikmeli ama yine beden üzerinden yapılacak.

    benim bedenim üzerinde kimse ne sezaryan ne bekaret ne namus ne kürtaj vb. saçma sapan erkek egemen değerlerle hak iddia edemez.

    kadının bedeni üzerinde kendi kendine tasarrufta bulunması sizin derdiniz. dayanamadığınız bu. hiç bebek muhabbeti falan yapmayın. kadın sevişmek istemeyince tecavüze yeltenen de sizsiniz, ya benden öncekilerle daha çok zevk aldıysa ve ben bu işi beceremiyorsam kompleksinden bekaret arayan da sizsiniz, kadını mal olarak gören ineğe denk gören, berdel, başlık parası, töre cinayeti gibi utançları başımızda tutan da sizin zihniyetiniz, sizin dininiz, sizin değerleriniz.

    bir yerlerde medeniyet var. ve o medeniyette kadının sevişme/sevişmeme kararı nasıl kendisini ilgilendiriyorsa, doğurma/doğurmama kararı da kendisini ilgilendiriyor. çünkü kadının bedeni sizin saçma sapan değerlerinizden, devletlerinizden ve dinlerinizden ötede ve var. o medeniyete sizin gibiler yüzünden uzağız.

    ben kaburga kemiğinden falan yaratılmadım. erkekle eşit haklara sahibim. vesileyle "benim spermim olmadan üreyemezsin" diye böğüren gerizekalıya hatırlatalım: çocuk sahibi olmak isteyen bir adam tek başına çocuk sahibi olamaz. dünya kendinden sandığı çocuğun başkasından olduğunu öğrenen erkek hikayeleriyle de doludur.

    ideal olan korunmaktır. doğum ve çocuk taşıyıcılığı yapmadan erkek sevişebiliyorsa kadın da sevişebilir. ekstra olarak isterse korunmaz ve doğum yapabilir. doğum yapmak istemiyorsa da bedeni kendi tasarrufundadır. devletin ve dinin zaten diil. ama siz erkeklerin hele hiç değil.

    kadının internet sitesine fotoğrafını koymasına bile tahammülünüz yok. kadının ne giyeceğini, nereye gideceğine, ne yapacağına, sevişirken yapacaklarına, sevişip sevişmeyeceğine, her şeyine karışma hakkınız var sanıyorsunuz ya andaval andaval. yok yavrum öyle diil işte.

    bu arada vesileyle tekrar belirteyim ki ayşe arman'dan tiksiniyorum.
  • istenmeyen bir gebelikle karşı karşıya kalmanın ne demek olduğu hakkında zerrece fikir sahibi olmayanların, böyle bir gebeliğin ortaya çıkma sürecini değerlendirmekten aciz olanların "cenin öldürmek" zırıltısına kurban olmayacak kadar haklı bir söylem.
    kürtaj meselesi ile ilgili zibilyon tane entry yazdım fakat konuya dair kişisel fikrimi hiç beyan etmedim.
    diyelim ki kişisel olarak kürtaja karşıyım. böyle bile olsa aşağıda yazacaklarımı savunmak için canımı bile verebilirim.
    - kadınlar sadece sokakta değil evde de tecavüze uğruyorlar. kocaları tarafından. sevişmek isteyip istemedikleri kendilerine sorulmuyor bile.
    - erkekler zevklerinden zerrece ödün vermedikleri için kondom kullanmıyorlar ve gebelikten korunma sorumluluğunu tek başına kadınlara yüklüyorlar.
    - yumurta döllenmiş olsun ya da olmasın sahibine aittir. onunla ne yapacağına kişi kendisi karar vermelidir.
    - bedenimiz kamu malı değildir. bedenimizle ilgili verdiğimiz kararların toplum ya da devlet tarafından cezalandırılmasını da ödüllendirilmesini de istemiyoruz.

    ben kürtaj hakkının kadınların elinden alınmasına karşı olmak bir yana daha da iyileştirilmesini savunuyorum. bence kadın kürtaj yaptırmak için kocasının bile onayını almak zorunda olmamalı. kuluçka makinası değiliz.
  • cok degerli yazarlar dollenmis yumurtadan saman, fil, gergedan degil insan ciktigindan, her dollenmis yumurta insandir mealli bir arguman ortaya atmislar. enteresan bir gorus. dollenmis bir insan yumurtasinin sadece insan olabilme potansiyeline sahip olmasi, her dollenmis hucrenin insan sayilamasini gerektirir demek biraz iddiali, hatta belki olasi sonuclari cok iyi dusunulmemis bir arguman bana kalirsa.

    dollenmis bir insan yumurtasi, en iyi ihtimalle, insan olma potansiyeline sahip bir adet hucredir – ki burdaki potansiyel kelimesinin altini cizmek istiyorum. dollenen yumurtalarin onemli bir kismi insan olma potansiyellerini gerceklestiremeden yok olurlar. her dollenme bir hamilelikle sonuclanmadigi gibi, hamililiklerin yuzde yirmi besi de, cogunlukla genetik anormallikler yuzunden embriyonik gelisimin ilk 6 haftasi icerisinde vucut tarafindan kendiliginden sonlandirilirlar. yani demem o ki dollenme, bir genetik birlesimden insan uretme surecinde bir asamadir sadece ve bir sperm bir yumurtayi dolledi diye bu isin sonu illaki insan olacak diye bir sey yoktur, varolan sadece bir potansiyeldir, ustelik de dusuk ihtimalli bir potansiyel. boyle bir ihtimalin mevcudiyetini insan olmaya delil saymak da oldukca sikintili bir arguman olur zira, dollenmemis bir yumurta hatta bir spermin de, dollenmis bir yumurtadan az da olsa, bir insana donusme potansiyeli vardir ve ayni dusunce sistematigi devam ettirilerek, her insan ureme hucresinin bir tur insani dokulunmazligi oldugu dusunulebilir - ki bu da pratikte pek de makul olmayan sonuclara yol acar. ustelik, dollenmis bir yumurtanin insan disinda baska bir canliya donusme ihtimali olmamasini canliliginin surdurulmesi gerektigine dair bir tez olarak ileri surmek, babalarimizin homo sapiens turunden bir erkek olmasi zorunlulugunu her sakalliya baba muamelesi yapmamiz gerektigi yonunde bir arguman olarak ortaya koymaya benzer; en iyimser bakis acisiyla gercekcilikten uzaktir.

    siz tabi bu gorusteyseniz sizin bileceginiz is. isterseniz her attirdiginizda spermlerinizi bir kavanoza koyup besleyin "hepsi insan bunlarin" diye, bence bir sakincasi yok. zaten bana kalirsa bu sloganin kotu bir slogan olmasi da biraz bundan kaynaklaniyor; bu slogan, asil mesele olan baska insanlarin kendi hayatlari ile ilgili baska tercihler yapabileceklerinin, kendi inanclarimizi baskalarina empoze etme hakkina sahip olmadigimizin altini cizmek yerine tartismanin fiziksel aidiyet, yahut embriyonik gelisim asamalari seviyelerinde devam etmesine neden oluyor. bana kalirsa, demokrasi soylemi altinda surdurulen cogunluk diktasina dikkat cekecek, insanlarin kendi hayatlari ile ilgili olarak kendi deger yargilari ve gorusleri cercevesinde secim yapabileceklerini, sizin o deger yargilari yahut goruslere katilmamanizin baskalarini cok da baglamasi gerekmedigini vurgulayan bir slogan daha basarili olabilirdi.

    bu genel kurtaj tartismasindan bagimsiz olarak, kadinlarin kendi fiziksel bedenleri icerisinde gelisimini surduruyor diye bir bebegin fiziksel sahipligini de ustlenmelerine pek sicak bakmiyorum ben dogrusu. cocuk dunyaya gelince en az kadin kadar erkegin de cocugu oluyor, fiziksel gelisim kadin bedeninde suregeliyor diye kadinlarin hamileligin surdurulmesi ile ilgili tum karar verme hakkini kendi uzerlerine almalari erkeklere haksizlik oluyor diye dusunuyorum.
  • "tamam istediğine verebilirsin, istediğinle istediğin yerde sikiş, senin de nefsin var sen de bir yarrak arzuluyorsun, bunun sonucunda hamile de kalabilirsin, bahsettiğin yöntemlerle çocuğunu düşürebilirsin de, biz de karışamayız amenna, ama istersen amını orta yerinden yırt, gene de realiteyi değiştiremeyeceksin, kürtaj 4 hafta ile sınırlandırılacak. artık kalem mi sokarsın, hap mı alırsın o senin arzuna kalmış" diyenler ve"bunu savunanları sikmeyeceksin, evlenmeyeceksin, kürtajı da serbest bırakacaksın ki soyları kurusun." diyenler tarafından karşı çıkılan slogan.

    dökün kusmuklarınızı çok güzel. herkes kimlerin hangi tarafta olduğunu görsün. bu slogana karşı çıkanlar yukarıdaki kusmukları kusanlar ve türevleri..

    kardeşim, sen yanlış mı buluyorsun? yaptırmazsın. madem bu kadar kötü yaptırma. benim ne yaptırdığımdan sana ne?
    ne güzel işte neslim tükenir. nasılsa öteki tarafta allah beni cazır cazır yakacak, oh işte sen hurilerle takılırsın ben de yanarım. anlaştık.

    sen eşcinsellikten hoşlanmıyor musun eşcinsel olma, eşcinsel evliliğine karşı mısın eşcinselle evlenme, kürtaja karşı mısın kürtaj yaptırma, kürtaja karşı bir erkek misin lobotomi yaptır ya da kendini sana kuluçka makinesi gören kadınla seviş.
    sorun yok benim için.

    benim bedenimden, benim çocuğumdan sana ne!
    sana ne ben orospunun tekiyim de mi kürtajı değerlendiriyorum, çocuğa bakacak psikolojik yeterlilikte diilim de mi kürtajı değerlendiriyorum, maddi durumlardan dolayı mı kürtajı değerlendiriyorum, sana ne!

    sana ne!

    bu memleketin ve bütün müslümanların, dincilerin temel sorunu bu: "bana ne" demeyi bilmemeleri.

    benim kürtaj yaptırmam senin toplumsal huzurunu nasıl bozuyor? noluyor sana ne girip çıkıyor? ruhun duymamış, ananın, yandaki komşunun, bacının yaptırdığı kürtajlardan haberin mi olmuş... haberin mi olacak, oluyordu önceden?

    hükümeti geç, onların ucuz işçi elde etmek ve nüfusu artırmak gibi dertleri de olabilir, islam üzerinden kutuplaşmaları keskinleştirip cemaatle zıtlaşmaları minimize ederek oyları korumak derdi de olabilir.
    ama sizin derdiniz zina. hiç lafı dolandırmayın. evlilik dışı cinsel ilişki bütün sorun. siz sevişemiyorsunuz. sizin berbat cinsel hayatlarınız var dolayısıyla kimse sevişemesin istiyorsunuz.

    bebek mebek umrunuzda diil. canmış manmış 30 yıldır kürtaj yapılırken niye mevzunuz olmadı? birden aklınıza geldi. çünkü gelecek olan zina yasağını, muhafazakarlık olasılığını kestirdiniz gözünüze.

    yasa herkes kürtaj olacak, bebeklerini kesecek falan demiyor.
    içinde kürtajın yapılabileceği yasal süre (ki çoğu ülkedekinden az) ve jinekolog kararı zorunluluğu da belli.
    isteyen parasını da vererek (yani senin verginle yapmıyor bunu devlet yavrum) bu müdahaleyi seçebiliyor.

    sen kendi hastalıklı kafanı dayatmak istiyorsun. sen de olmayacaksın. kendi karım vb. kürtaj yapmayacağı gibi elalemin karısı, kızı da yaptırmayacak diyorsun. ben de sana diyorum ki "benim bedenim benim kararım".

    hala daha "sikiş isteyen orospu"lar diyorlar ya!! tecavüz karşısında da aynı kampanya kullanılabilir. benim bekaretim benim kararım. benim bedenim benim kararım. sen kendi kendine karar veremezsin.

    sevişmek istemeyeni sevişmeye zorlamak nasıl tecavüzse, sevişmek isteyeni sevişmemeye zorlamak da tecavüzdür. doğurmak isteyeni kürtaja zorlamak nasıl tecavüzse, doğurmak istemeyeni doğuma zorlamak da tecavüzdür. straight bir erkeği eşcinsel ilişkiye zorlamak nasıl tecavüzse, eşcinsel bir erkeği straight ilişkiye zorlamak da tecavüzdür.
    "benim bedenim benim kararım" bu.

    dincileri, yobazları, "sikişmezseniz hamile kalmazsınız" adamcıklarını geç de, bu yarı aydın erkeklerdeki hani böyle bebek aracılığıyla dile getirdikleri rahatsızlık var ya. beni o çıldırtıyor en çok.

    -ya tamam kürtaj hak ama bu slogan yanlış.
    -nesi yanlış?
    -ya öyle "benim bedenim" deyince seks geliyor akla, onların ekmeğine yağ sürülüyor.

    beden deyince seks geliyormuş akla! kadın deyince aklına seks geldiği için bayan diyen de bu yarı-okumuş erkek topluluğudur.

    kürtajı cinsellik üzerinden tartışmayacakmışız! beyler kararlarını vermişler. tecavüz üzerinden belki tartışabilirmişiz. kadın ancak mağdursa çünkü tartışma noktasını tutabiliriz. dünyada nasıl olduğu da bu arkadaşları bağlamazmış. feminizm falan boş işlermiş. üstelik burası türkiyeymiş. kürtajı savunuyorlamış ama beden üzerinden diil, sakat çocuklar, tecavüz mağdureleri muhabbeti yapacakmışız. yoksa dincilerin eli güçlenirmiş.

    üniversite mezunları var lan bunların arasında.
    adam kürtaj yasağına ve hükümete karşı, ama "her şeyin sınırı var, ne demekmiş 'benim bedenim,benim kararım.' toplumsal bazı şeyler var mesela" (senin penisin toplumsal!) diyor.

    düşündüm de.. dincileri falan geç onların zaten çapı belli.
    ey üniversite lise okumuş olmasına rağmen "ehi ehi feminiklik yapmayın, kadın da neymiş ya, naalaakası var" diyen o sefil kendini modern sanan cahil var ya (kadın veya erkek genelde erkek) en acısı o.

    şu memleketin en büyük sorunu dinciler diil. bu sefil entelijans, bu aptal münevver kesimdir.

    beden deyince akla seks geliyormuş, yanlış sloganmış.buna karşı çıkmakta ne varmış...
    zavallılık var.

    kadın "beden" demeyecekmiş, slogan haklıyken haksız konuma düşürmüş bizi. tecavüze uğrarken haklıyız, sakat çocuklar doğurmak zorundayken haklıyız sadece, beden benim deyince birden hoppp haksız konuma düşmüşüz.

    burası türkiye'ymiş. evet sayenizde öyle.

    edit: bu arada freudian slip: vazektomi yerine lobotomi demişiz.. ahahaha
  • hangi anne, hangi kadin icinde kendisinden olan bir parcasini zevk icin aldirir?

    hangi kadin mecbur degilse, ayaklarini koyup iki yana hic titremeden,
    aglamadan kaniyla birlikte kaybeder, icinde biraksa bir canliya donusecek parcasini?

    hangi kadin bir mucizeyi onlemek ister?

    ben sana cevap veriyim: hicbir kadin.

    lakin sen simdi diyeceksin ki bana, yok mu oyle kadinlar?

    yuzunde cikmis bir sivilceyi aldirir gibi rahat.. ben de sana derim ki zaten o kadin annelik yapamaz
    henuz, saglikli bireyler yetistiremez, birak ki aldirsin..

    kimse anlamiyor hala.. benim bedenim onun bedeni senin bedenin davasi degil bu!

    bedenlerle insan olunsaydi, katiller de, tecavuzculer de olurdu insan, sayabiliyorsan insandan..

    mesele onun hayata geldigi dunyasi, yuvasi, ailesi.
    birileri cikmis diyor ki kurtaj bebek katliamidir,
    katliam, o bebegi uygun olmayan kosullarda dunyaya getirip buyutmektir !

    bir de su anlasilsin bak, kurtaj karsiti olabilirsin, sana saygim var,
    senin uygunsuz ortam dahi olsa o bebegi dunyaya getirmene ben sesimi cikarmiyorsam eger
    sen de benim getirmeme hakkima karisamazsin, karismamalisin!

    kurtaja karsi olmak ve baskasinin karsi olmama hakkina mudahale etmek ayri
    seyler, kurtaj karsitiysan dogur sana aldir diye baski yapan yok, ama bize dogur diye baski yapan var.
    bak dusuncede bile hep kurtaj karsiti olanin hakki var, oteki bireyin yok..

    uzun lafin kisasi, kampanya iyi niyetli, demek birileri boyle karar vermis mucadelesini gostermeye,
    ben buna yanlis yol dersem, sanki ilk amac alt etmeye calismak gibi karsi gorusu.. yolu yordami benden/senden gecmese de baltalamamak lazim diye dusunuyorum.
    o yuzden herkes kendi yontemiyle gostersin tarafini diyip cekilmek lazim..
hesabın var mı? giriş yap