• kitapta geçmiyor ama filminde dünyanın en kritik sorularından biri yer alıyor:

    - ben seni hep beklerim dedi. nerede bekleyecek?
  • hülya avşarın sanat filmi çektiği kısa dönemin ürünü, yüzakı filmlerimizden. türk usulü kahirenin mor gülü, türk usulü what is the matrix deyu sorgulamak ve türk usulü hüzün.
    ayrıca;
    (bkz: fazilet)
    (bkz: ah belinda)
    (bkz: gölge oyunu)
  • sürekli sinema izleyerek yaşamın acı gerçeklerinden kopmaya çalışan yoksul bir genç kızın hikayesi anlatılıyor filmde. sinemada anlatılan dünyanın değil, içinde yaşadığı dünyanın kurmaca olduğunu düşünen bu kız (hülya avşar), bir gün izlediği filmlerdeki gibi güzel bir hayatı olacağına inanmaktadır. amma ve lakin, "kurmaca" hayatında karşısına çıkan "gerçek" aşk, o"na filmlerdeki gibi bir yaşamı olamayacağını hissettirince yine sinemanın büyülü dünyasına dönmeye çalışır. fakat, artık büyü bozulmuştur...
  • firuzan'ın en güzel kitabıdır,zevkle bir solukta okunur.filminde hülya avşar ve rahmetli yaman okay nefis bir oyunculuk sergilemiştir.çok güzel bir filmdir.
  • hayata doğuştan yenik başlamış veya ipin ucunu bir yerlerde kaybetmiş insanların bu makûs talihi değiştirmek adına çabalamalarının, ancak her defasında biraz daha ezilip, hayallerinden ve kendilerinden bir şeyler daha kaybetmelerinin olabilecek en yalın, en bildik, en tanıdık ifadeler ve inanılmaz güzel bir dille anlatıldığı, su gibi akan ve hiç durmaksızın bir oturuşta okunan, buram buram fakirlik, yalnızlık, bir noktadan sonra artık hayata karşı bir boşvermişlik ama en çok da çaresizlik kokan nefis bir firuzan romanı.
  • firuzanin kitabindan filme cektigi eserdir. kitabi okumadigim icin karsilastirma yapamayacagim ama teknik ya da finansal sikintilar disinda yazan ve ceken ayni kisi oldugu icin orjinaline oldugu kadar sadik kalindigini dusunuyorum. filmde uzerinde yeterince vurgu yapilmayan sey bence hulya avsarin sinemaya olan yonelisidir. boyle bir seyin seyirci farkindadir ama gosterilmek istenen bir olum kalim derecesinde sinemaya gitmek icin mevzu bahis duruma dusulmesi ise, dedigim gibi bence tam olarak verilememistir. bunlarin disinda film gayet guzeldir, oyunculuk konusundaysa "hulya avsar keske hep genc kalsaymis" dedirtmistir.
    ilgisiz not: hulya avsar'in cocuklugunda izlemeye gittigi yazlik sinema piano piano bacaksiz filminde cocugun supurerek para kazandigi sinemadir.
  • şu an mubide gösterimde olan 1990 yapımı film. filmdeki bu sahne ister istemez insanın aklına aylak adam romanındaki şu satırları getiriyor:

    "çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. sinemadan çıkmış insan. gördüğü film ona bir şeyler yapmış. salt çıkarını düşünen kişi değil. insanlarla barışık. onun büyük işler yapacağı umulur. ama beş-on dakikada ölüyor. sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar."
  • füruzan'ın başyapıtı. hem öyküsünü yazdı, hem de filmini yönetti.

    şu entryde (bkz: #97047475) güzelce sınıflandırılmış aslında; sinema aşkı konulu film diye. hayalle gerçeklik arasında sıkışmış bir nesibe karakteri var, nuovo cinema paradiso'daki toto'dan hallice. şimdi düşünüyorum da, aslında küçük çocuğun ayakları yere daha sağlam basıyordu. neyse spoiler vermeyeyim, zaten başka bir şey yazmaya gelmiştim.

    filmin başlarında nesibe sinemadayken, marilyn monroe'nun kadrajda göründüğü filmi, izleyeli uzun zaman olmasına rağmen, tek karesiyle hatırladım; niagara, 1953 yapımı. benim sinemalarım da 1990 yapımı. ben de bunu 2016'da izlemiştim. zaman müthiş bir hızla ilerlemiyor mu? yıllar, sanki takvimlerde birer yapraktan ibaret... öylesine sakin, öylesine sinsi. fakat ben istemiyorum bu kadarını. bu hız beni çok korkutuyor. sorunum yaş almakla, değişmekle de ilgili değil aslında ama.. neden bilmiyorum, beni çok rahatsız ediyor.
  • füruzan'ın önce yazdığı sonra filmleştirdiği eseri..

    başrollerinde hülya avşar ve merhum yaman okay'ın olduğu film pek çok festivalde ödülleri ve parsayı toplamıştır ve haklıdır..

    zira hayli sağlamdır, ayrıca göz yaşartıcı bir filmdir: köy-kent arası ikilemde sıkışmış küçük insan motifi üzerinde temellenen bir ailenin, sinemaya meftun kızının hayal ve özlemlerinde hülya avşar pek aladır..

    ayrıca alakasız ama yine de (bkz: fazilet)
  • yazar "furuzan" ve "gulsun karamustafa" hem yazmis hem yonetmistir.
    hulya avsar , yaman okay ve sema aybars basrolleri paylasirlar.
    yasamin gerceklerinden uzak olan kizimizin hayallerine sinema ve oynayan oyuncularda katilinca iyice bir spirutuel hayal ortami baslar.
    hulya avsar 1990 da bu filmdeki roluyle "sinema yazarlari en iyi kadin oyuncu odulu" nu almistir.
hesabın var mı? giriş yap