• gelmiş geçmiş hayatında seni en çok rahatlatan şey nedir diye sorsalar düşünmeden vereceğim cevap. hayatımda bundan daha çok rahatladığım bir an bilmiyorum. zaten lavaboya eğilirkenki ürkek teslimiyetin ödülü bu olmasa eğilmez insan. berber kafanı lavabodan kaldırırken evvelden arka başlıkta hazır ettiği havluyu hızlıca kafana atıp yüzünü çevreleyecek şekilde sarar. işte bu sarma anından sonra havlunun ve berberin hareketsiz olarak beklediği andan başkası değil bahsettiğim an. evin dibindeki berberde tıraş olsam bile yıkama yaptırmamın yegâne sebebi.
  • bu havlunun yuzden ayrilip ayna ile ilk goz temasinda bulundugunuz andir en buyuk mutluluk. o ilk bakis, darmadagin sac, seviyorum lan ben bu cocugu dusuncesi* , yeni seklin verdigi gaz... neyse konumuz havluydu. pistir lan bunlar, oyle her berbere gitmemek lazim, uyuz muyuz olursunuz maazallah.
  • yurtdisindayken en cok ozlenen seyler kategorisinde on siralarda...
  • bir güven duygusunun maddeleşmiş halidir. saçınızdan yüzünüzden tek bir damlanın bile üstünüze damlamayacağının garantisidir. saniyelik bir meditasyondur. gözlerinizin üzerinde su damlaları varken, havlu başınızı ve yüzünüzü sarmış, bir anlığına dış dünyadan koparmıştır sizi. ılık bir karanlıkta kalırsınız. gözlerinizi açamaz, boğuk sesleri duyamazsınız. berberiniz şefkatle gözlerinizi kurular, havluyu çenenizin altına bastırır, özenle başınızı kurular ve havluyu açar. o ılık karanlığın yerini serin bir ışık çarpması alır. eğer hâlâ göz kapaklarınızda su kalmışsa kırpıştırırsınız, bunu gören berberiniz, sağladığı güven duygusunun yaralandığı korkusuyla hemen yeniden alır havluyu eline, şefkatle yeniden göz çevrenizi oğuşturur. hatta bazen fısıldar kulağınıza: "tamam mı ağbi?"
  • saclara son sekil verilmeye baslanmistir. favoriler yavasca kisaltilir, varsa boyundaki saclar temizlenir, ve evet artik o can alici an gelmistir. hafifce egilirsiniz, saclariniz uzunsa eger biraz daha egilirsinizki sacinizdan suzulen sular tamamen ustunuze gelmesin. o masajdan anlamayan ciraklarin elleri saclarinizi yikar, sampuanlar, sertce ters yonde durular. aman tanrim ne rahatliktir, nasil bi duygudur. sonra havlu fasli gelirki sirf bu sebepten lenslerimi cikarip giderim berbere. o inanilmaz rahatlatan havlu zevki bi kac saatligine gozlerimden feragat etmeye deger diye dusunurum. sonu "mutlu sonla" biten masajlardan sonra belki de en rahat gidebildigimiz masaj yaptirip gercekten mutlu ayrilabildigimiz yegane yerlerden biridir.
  • son derece tiksindirici bir havlu çesidi. o havluların günlerce yıkanmadığını ve başkalarının yüzünü ve burnunu kurulama ve silme işlevini yerine getirdikten sonra direk çamaşır makinesine gitmeyip; yazın kapının önündeki kurutmalıkta kışın da sobanın üstünde kurumaya bırakıldığını bile bile, ve bunun böyle olduğunu bir berberin de teyit etmesini müteakip son derece ızdırap verici hale gelen havludur kendileri. o nedenle berberin; "saçı yıkayalım mı abi?" sorusuna "gerek yok ev yakın zaten gidince yıkarım" cevabının verilmesine neden olan havludur ayrıca...
  • yıkama sırasında yüzün birkaç defa sıvazlanması gibi hayli edilgen bir duruma yol açar. zaten berber saç keserken değdirmesin diye iki büklüm oturmaktan bütün özgüveninizi kaybetmişsinizdir. belli ki orada patron berberdir. havluyu sarıp bir hışımla kafa yukarı kalktığında yapmanız gereken tek şey aynada kızarmış yüz ve kulaklarınızı seyretmektir. şaşmaz bir ezberle ve hızla kulaklarınızı kurutan pamuklar hoyratça yere atıldığı zaman bu çılgınlık bitmiş demektir. yoo hayır bitmedi şimdi sıra modern erkeğin evrim artığı gereksiz tüylerinden arınmaya gelmiştir. eğer hatrı sayılır bir kıllılığa sahip değilseniz bu süreci pas geçmeniz en iyisidir. şansınız varsa üzerinize teklifsiz sıkılan ucuz parfümle kurtulabilirsiniz.
  • orgazmdan daha zevkli anlar listesinde en üst sıralarda yer alan anlardan birini yaşamanızı sağlayan obje. bir nevi huzur depolatıcı, bir çeşit antidepresan.
  • ne havlunun temiz olup olmadığı (benim gittiğim berberde tabi ki temiz) ne de huzur duygusu, ikisinin de uzağında bir hisse sahip olurum o havlu yüzüme kapanırken..bildiğin huzursuz olurm zira yüze kapatayım derken tam da kulakların arka kısmında kalan bölgede su sızar hafiften yeni kesilmiş saçlarınızdan ensenize doğru..işte o an huzursuzluk kaplar bünyemi, on yıldır düzenli olarak gittiğim ve artık kankam olan berberime de abi bundan sonra havluyu önce saç kurulamada ardından zaman kalırsa yüz ovuşturmaya ayırsak da diyemem..yani söylemesi uzun ve kafadan obsesif damgası yedirtecek bir rica olacağı için hep susarım ama hep de unuturum iki üç saniye sonra, çünkü her nasılsa o damla hiç ulaşmaz ense köküne..
  • doğrulmadan önce berber iki eliyle kafanızı enseden başlayıp alnınıza kadar sıyırmıştır. evde ne kadar denediysem de o kadar etkili yapamadım o hareketi. nasıl bir tekniktir bu yahu ?
hesabın var mı? giriş yap