berlin is in germany

• şu sıra sinemaya gelmiş olan ödüllü enteresan bir alman filmi... izlemek lazım=para bulmak lazım.
• 'nicht uberlegen was man nicht machen soll, uberlegen was man machen soll'
• 2001 tarihli hannes stöhr filmi. berlin duvarının yıkılışından sonra sabık doğu almanya vatandaşlarının yaşadıkları anlatılmaktadır.
• adını minik velet (ki gecenin bir yarısı uyumamasının sebebini ingilizce çalışmak olarak ifade etmiştir) rokko'nun ingilizce defterine yazdığı cümlelerden almıştır. dolayısıyla ne almanca ad takılmalı ne türkçe ad takılmalı filme.
  
  o değil de engeldamın eski adını hatırlayamadım şimdi. şimcik gayet melekyeri...
• tema olarak benzer diğer bir film için
  (bkz: good bye lenin)
• almanya'nın birleşmesinden sonra doğu almanya'dan gelenlerin yaşadığı adaptasyon sorununu anlatan film.
• eski doğu berlin'in, halen ddr ruhunu taşıyan bir plattenbau odasında az önce izlediğim film. insanlar ne acılar çekmiş, bir duvar nelere mal olmuş şuanda o günleri görmeyen, yaşı yetmeyenler için bir hikaye gibi gelse de insanların duvarı geçmek için ölümü göze aldığını, dağılan aileleri, kaybolan hayatları düşününce büyük bir dram.
• uluslararası eskişehir sinema günleri kapsamında gösterilecek olan film.
• turkiye'de berlin almanyadadir ismiyle gosterime girmis alman yapimi, odullu film.
  film, hicbir yere ait olmama duygusu ekseninde gelismektedir. kanimca, hapisten yeni cikan kahramanimizin, halen evli oldugu karisi, onun sevgilisi ve oglu ile yasadiklari, en ic cektiren sahnelerdir.
  ayrica, guzide sozlugumuze, “biz burda yabancilari sevmeyiz” repligi bu filmden siringa edilmis olsa gerek.
• berlin almanya'dadır
  orjinal ismini ingilizce "berlin is in germany" olarak hatırladığım, ülkemizde festival kapsamında gösterilen (doğu) alman filmi. duvarın yıkılışını ve almanya'nın yeniden birleşmesiyle bundan sonraki süreci 10 yıllık hapis cezasını çekmekte olduğundan kaçıran, çıktığında filmin bütün bu 10 yılın eleştirisi halini almasını sağlayan iddiasız ama sağlam bir adamın öyküsü. yönetmen gelmişti emek'e ondaki tavırda da görülebilen alman gibi olmayan bir almanlığın hissedildiği film. sanırım baskı rejimi altında yaşamanın verdiği belli bir insanilik ve yakınlık buna olanak veriyor.