bernard black üşengeçliği

• serpilebilecek ölü toprağının en yüksek dozunu temsil eder. tek sigaranın ucunun sınırı ve sandalyenin ulaşım alanı dışında kalan tüm noktalara karşı hissedilen bir tükenmişlik, bitkinlik halidir. cümle kurmayı dahi angarya addeden bir yaşama biçimidir.
  
  pasaklı huzur ile adapte olunan yaşam sahasına müdahale edildiği ya da bu ortam bozulduğu takdirde abartılı öfkelenme halini de beraberinde getirir, şiddetli uygulamaları kendince meşru kılar.
  
  -kitap okurken sandalyeyi tuvaletin girişine kadar sürükleyip uzun menzilli işemek
  -telefonda konuşurken karşıdakinin lafı fazla uzatması sebebiyle telefonu kapatmak yerine telefon ahizesi kablosunu kesmek
  -alınan pizzayı her gün başında oturulan masadaki dosyaların, kitapların arasında unutup içinde eşek arıları yetişene kadar da varlığından haberdar olmamak
  -odanın tavanına yapışmış bir reçelli ekmek
  -bardak altının masaya yapışması hadisenin içerken bardak ile birlikte sehpayı da kaldırmak zorunda kalma noktasına gelmesi
  -hamburgercide işe girip menüleri bilmediğinden rastgele hamburger vermek, müşteri yanlışlığı bildirince "buna bir şans vermelisin" diye diretip başka hamburgere uzanmaktan kurtulmaya çalışmak, patatesleri daha kolay olduğu için avuçlayarak doldurmak, kola doldurmayı beceremeyip yerine biraz daha patates vermek
  -kitap satmaya üşenip müşteriyi kovduğun bir kitapçı işletmek
  -buzluğa ağzından çubuk sokulmuş şarap şişesi koyup şarap donduktan sonra şişeyi kırarak lolipop elde etmek
  -saçını bıçak ile kesmek
  
  gibi etkileri ve sonuçları vardır kişi üzerinde.
  
  (bkz: bernard black)
  (bkz: black books)