• 3 saniye kurali'nın yere düşen yiyeceğin kalitesine göre uyarlanmış hali. ekmek parçası düşse bu kurallardan hiçbiri işe yaramaz ama mesela kivi'nin son parçası iyi kalite çikolota, güzel pişmiş mangal eti gibi yiyeceklere göre bu kural 1dk kuralı veya yerler zaten temiz kuralına da dönüşür.
  • yere düşen yiyeceğin ilk beş saniye temiz kalması başlığında incelenmesine karşın bir kural olarak yeni bir başlığı hakettiğine inandığım kuraldır.

    yere düşen yiyeceklerin beş saniyeden kısa sürede yerden kaldırılması sonucunda mikroplardan arınmış şekilde gönül rahatlığıyla yenebileceğini iddia eder. ayrıca, ilkokulda bu kural ile beyni yıkanan safsalozların vazgeçilmez adetidir.

    işin ilginç tarafı bu teori ile ilgili bir kaç bilimsel araştırma yapılmış. araştırmalardan biri, jillian clarke adlı şahıs tarafından gerçekleştirilmiş, university of illinois'da stajını yaparken. üstelik sonunda bir de ig nobel prize almış 2004 yılında. bulgular mı ne? kuru zeminlere düşen yiyeceklerde kural genelde tutuyor. ama ıslak ve bol bakteri bulunduran zeminlerde bakterinin yiyeceğe bulaşma süresi 5 saniyenin çok altında.

    ha bu kadar mühimmidir yere düşen yiyeceğin peşinden koşmak? deneyler yapıp ülke laboratuvarlarını meşgul etmek? onu da araştırmaya ödül verenler düşünsün diyoruz ve ayrıca kuralın üç saniye versiyonlarına* kesinlikle inanmayınız diyerek entryimizi noktalıyoruz.
  • obur ve sakar insanlarin hayatini kolaylastiran kural. kaynagi hakkinda soyle bir hikaye duymuslugumuz da vardir: zamaninda cengiz hanin mogol gocerleri bozkirlarda at kostururken, ara sira susuzluktan vs. ölmüş hayvan leşleri bulurlarmis. efsaneye gore bu yigitler eger hayvan bir gunden kisa bir sure once dustuyse yerlermis de, daha uzun sure kaldiysa yerde mundar oldu bu der, hic bulasmazlarmis.

    bir de su nokta var: 5 saniye kurali zannimca nisbeten steril bir ortamda yetismis sehirli insanlara yonelik. yoksa daha kirsal ortamda yasayan ya da steriliteye cok kafayi takmayanlarda kuralin 6,7,10 saniye seklinde degismesi mumkun olabilir. netekim biz zamaninda cayimizi yerden buldugumuz odun parcalariyla karistirirdik, bir seycik olmazdi. tabi bunun neden cayin icinde bulunan antibak...**
  • organ nakillerindeki talihsiz kazalarda da uygulanan kuralımsı, örneğin mis gibi böbrek yere düşer, herkes birbirine bakarken 5 sn kuralı diye haykırılır, yerden kaldırılan organ hastaya takılır. bırakın böbreğin iflas etmesini, vucuda yayılan enfeksiyon geride bişey bırakmaz*.
    (bkz: sadece dizilerde gerçekleşen saçmalıklar)
  • tarafımdan yaratılmış bir kuraldır.

    kural şöyle : bir nesneyi dengede durması zor bir şekilde bir yere koyduğunuzda, 5 saniye boyunca dengede durursa, sonrası sizi ilgilendirmez.

    mesela bulaşık yıkadınız, tencereli filan. durulama sonrası bulaşıklığa koyuyorsunuz işi bitenleri, en sona tencere kalmış elinizde. ama gelin görün ki bulaşıklıkta bu tencereyi hakkını vererek alabilecek bir yer kalmamış. hiç olmayacak bir yere itinayla iliştiriyorsunuz tencereyi ve bir adım geriden izlemeye başlıyorsunuz.

    1.. 2.. 3.. 4.. 5

    artık o tencere sizin sorumluluğunuzda değil. gönül rahatlığıyla oradan uzaklaşabilirsiniz
  • mythbusters tarafından çürütülmüş kural.
  • bir şeye motive mi olamıyorsunuz, diyeti mi bozuyosunuz ya da bi sahneye çıkmak istiyosunuz ama korkunuz yüzünden konfor alanınızdan çıkamıyor musunuz?

    bu tip kararları almanızda hemen anında 5’ten geriye doğru sayın.
    o duygular sizi ele geçirmeden siz onu ele geçirmiş olup harekete geçiyorsunuz
    bi süre sonunda hayat rutini haline geliyor
    geriye doğru saymak beyni odaklıyor.

    bu yöntem ayrıca, beyninizin alın korteksinde bulunan, bir davranışı değiştirdiğinizde, yeni bir şeyler öğrendiğinizde veya düşüncelerinizi bir yere yönelttiğinizde kullandığınız kısmı da harekete geçiriyor.

    o zaman 5, 4, 3, 2 vee 1!
  • beynimiz isteklerimizi oluşturur. bu istekleri yapmazsanız rahatlık alanından çıkamazsınız. mesela sahneye bir gönüllü çağırıldı, siz çıkmak istiyorsunuz ama çıkamıyorsunuz ya da birisiyle konuşmak istediniz ama konuşamadınız. bunun sebebi rahatsız hissetmek istememenizdir. bu rahatlık alanı ''comfort zone'dur''. comfort zone'dan çıkmazsınız ama isteklerinizi de gerçekleştirememiş olursunuz ve mutsuz olmanız için bir sebep daha çıkar.

    bunun gibi olayları yaşıyorsanız size güzel bir çözüm önereceğim: ''5 saniye kuralı''. 5 saniye bir sizi comfort zone'dan çıkaracak bir düşünceyi uygulamaya geçirmek için elinizde olan süredir. eğer 5 saniye içerisinde düşündüğünüz şeyi yapmazsanız beyniniz rahatsız hissetmemek için sizi durdurmak isteyecek ve el frenini çekecektir.

    yani beynimizin el frenini çekmesi 5 saniye sürüyor. bizim yapmamız gereken beynimiz el frenini çekmeden önce harekete geçmek.
  • bunun sadece nba için geçerli olan bir versiyonu da var. ampul tabir edilen alan civarında sırtınız potaya dönük olarak 5 saniyeden uzun süre top süremezsiniz, sürdüğünüz takdirde top rakip takıma geçer. gavur ellerde five-second back to the basket violation olarak bilinmektedir.
hesabın var mı? giriş yap