• türkiye'ye ahlaksızlığı getirmiş olan jimnastik kulübü.

    (bkz: şerefsiz beşiktaş takımı fenerbahçe'ye 4-1 yenildi)
  • her yüzyılın efendisi büyük beşiktaş.
  • ilginçtir.
    iyi dönemlerinde de kötü dönemlerinde de bazı beyoğlu ve kadıköy sarışınları tarafından, başlık altında seviyesiz cümlelerle kuru kalabalık yapanlar bitmiyor.

    tanım: her yüzyılın efendisi camia
  • (bkz: #107877031)

    yine birtakım tiplerin, inanılmaz taraflı ve gerçekdışı argümanlar ile karalamaya çalıştığı takımdır.

    bu işleri bilen, kısaca tarihi bilen birisi bunları yer mi? tabi ki yemez.

    o kadar komik bir durum ki. bakın, adam(mesut bakkal) kendi kitabında inanılmaz ötesi ve önceden önlem anlamında pek tahmin edilemez bir itirafta bulunmuş. her şeyi apaçık söylemiş. mutlak olarak dopingden, teşvikten bahsetmiş. bu bahsetmiş olduğu şey de, bir kupada adeta etik dışı nasıl işlerin yapıldığı hususunda bazı gerçekleri ve kaynakları açığa vurmuş. ezelden beri tahmin edilen bazı şeylerin aslında tahminden çok daha öte birer yaşanmışlık olduğu hususunda güven sağlamış. o adam öyle ya da böyle bu kitabı yayınlatmış. bu olayın da daha nice şahitleri var zaten. ve üstüne üstlük bu olaya karşı en ufak bir yalanlama vs de resmi olarak bunların camiadan gelmemiş.

    sonra adamlar çıkıyor ve "ama 85-86 sezonu yeaaaaaa, gençlerbirliği yeaaaa" falan diyorlar. gerçekten inanılmaz bir durum. gençlerbirliği futbolcusu diyorsun da, bizzat malatya başkanı tarafından yani kulübün beyni tarafından ülke kamuoyu ile paylaşılan gerçeklerden neden bahsetmiyorsun? sonra altına geçip de şerefli(!) yazma cüretinde bulunuyorsun. sizlerden şeref öğrenecek olursak, o zaman şerefin aksi yönündeki ithamınızı kafaya takarız ve önemseriz belki. lakin hakikatler o kadar net ki.

    bir de sen orada 85-86 sezonu diye, 100. yıl diye bazı suçlamalarda bulunuyorsun da neden yazını gelip birazdan mesut bakkal, mehmet ağar diye öterler diye bitiriyorsun ki? sen yapınca her şey mümkün ama hakikatin bir başka boyutu hakkında başka insanlar konuşunca bu ötmek mi oluyor? burası sovyetler birliği mi kuzey kore mi kardeşim karşıt görüşler olmasın? insanlar fikirlerini söyleyemesin? bu zihin yapısından sıyrılın, bu zihin yapınız sadece ve sadece kaos üretiyor.

    fikir söylemek ve çıkıp somut belge ile gerçekler hakkında konuşmak ötmek ise sen ötüyoruz varsay. neticede hakikat her zaman yolunu bulacaktır. sen de kendi kendini böyle sözlerle tatmin etmeye ve "laf soktum" havalarına girmeye devam edersin. bu arada kendini kandırman için ben bir konu daha vereyim. eski önemli başkanlarınızdan birisi sizin takımın şike yapmadığına kefil olamayacağını dünyanın en net cümleleri ile beyan etmiştir. şimdi gidip bu konu hakkında da birkaç kılıf bulmaya çalışabilirsin. daha o kadar çok şey var ki, hepsinden bahsetsek başka bir iş yapmaya vaktiniz yetmeyeceğinden burada duralım şimdilik. ama son olarak önemli bir konu hakkında da bir iki şey söyleyelim.

    gelin televizyonlar karşısında milyonlar önünde ve ülkenin en saygıdeğer istatistik bilimcileri ve sektörün önde gelen isimleri ile birlikte bazı şeyleri tartışalım. yani tartışalım derken, böyle bir program düzenlensin. o programda da her zaman üzerine bastığımız "fikstürdeki akla ve pozitif bilimlere aykırı durumlar" tartışılsın. hatta insanlar son ana kadar sussun, o süreç zarfında yapay zekalar konuşsun. en olmadı, belli başlı grupların temsilcileri tarafından online olarak ulaşılabilir şekilde bu konular görüşülsün ve karşılıklı argümanlarla tartışılsın.(üç kere sertçe tahtaya vurma sesi) tamamen eşit ve objektif bir ortamda böyle o onu diyor bu şunu diyor değil tam bir netlikte her şey ortaya dökülsün.

    gel bakalım bazı şeyleri boşa mı konuşuyoruz yoksa temeli var mı? bakalım bizler mi yalancıyız yoksa doğruyu mu söylüyoruz? aksi takdirde yol gösterici düşünce özür dilemenin bir erdem olduğudur. haksızlığını kabul etmeyenin namert olduğudur.

    peşin edit: bunu yazana kadar silip gitmiş adam. ss de alınmadı maalesef. neyse, kalsın yine de. bazı troller gerçekten hiçbir ahlak sınırı tanımıyorlar. virüs elbet dünyada kontrol altına alınır, ama bu trollerin her mecrada devamlı olarak ektikleri nefret tohumları ülkeye en az onun kadar zararlı olacaktır. bu da bir çeşit virüstür. zihinleri, bilinçleri, karakterleri ve kalpleri etkileyen bir virüs.
  • büyük beşiktaş: her türlü şike teşvik oyuncu ayartma işlerinin kitabını yazmış kediciklerin, bu aralar kendilerinden bildikleri işleri gelip yansıttıkları ağlama duvarı. bu ağlayarak, çalarak haram kupalar kazanmaya alışmış kediler yüzünden başlık himmetli çorap kokusundan geçilmiyor. trollerin kabusu olmuş camia.

    her yüz yılın efendisi büyük beşiktaş.
  • (bkz: #107880962)

    cevap verdiğini iddia eden ama içinde hiçbir cevap olmadan beşiktaş'a karşı başka başka iddialar ile suçlamalar yapan enteresan yazarı gösteren takımımızdır.

    bir de "dandirik camialar" diye giydirmeye çalışmış yine. mantık olarak, saldırı gelmeden konuşmam diyen ama ilk etapta durduk yere twitter üzerindeki paylaşımları buraya taşıyan birisinin sözü ne kadar doğru ise "dandirik camialar" sözü de o kadar doğru olmalıdır. bir de "sürekli g.t etmek zorunda kalıyoruz" falan demiş. sana sataşan olmadan buraya yazan sensin. sonra senin yazdığına karşılık yazılar yazılıyor. senin yazılarında buradaki somut iddialara bir cevap olmadığı gibi, kendi yazdıklarında da sürekli "gelip buraya ağar diye ötecekler" tarzı bir üslup takınıyorsun ama sorsan g.t ediyorsundur. tabi ki ya.

    peki o zaman, başlayalım.

    ilk olarak kapı gibi orada duran gerçek neymiş? semra özal bizzat malatyaspor'a "beşiktaş'a yenilin." diye mesaj göndermiş. evet, bir de bu mesajın whatsapp kayıtlarından tut, görüntülerine kadar her şey ortadaymış.. falan diyeceğim sanılmadı umarım.

    bu mesajın kaynağı, kan davası yüzünden cinayet işleyip hapse giren ve daha sonrasında hapisten çıkınca kabadayılığa merak saran ve ayrıca avrupa'da da 2.5 ton malla yakalanan ünlü bir mafya babasının gazetelere verdiği demeçtedir. (not: aynı kişinin meşhur kabadayı dündar kılıç'ın kendisine bir konuda "biz çekiliyoruz sen varsan" dediği gibi bir iddiası da mevcut.) o kadar "kapı gibi" iddialar yani. sözlükte de daha öncesinde tartışılmış ve en detaylı açıklamalar ile bir dostumuz tarafından (bkz: #90124482) şu şekilde en ince ayrıntısına kadar incelemesi yapılmış. zaten fazlasıyla her şeyi yazdığı için üzerine söylenecek pek fazla söz yok. ağzına sağlık. bu arkadaşlar teker teker en aşağı 10 defa o yazıyı hazmede hazmede okumalılar.

    yalnız işin en vahim tarafı şudur, böyle bir demeci kapı gibi görenler vakti zamanında hakan şükür tarafından malum birisinin hangi başarılarda katkısının olduğu hakkında atılmış olan tweeti görünce neler söyleyeceğini inanılmaz merak ediyorum. vakti gelince bazı gerçeklerin açığa çıkacağı beyanlarını nasıl görmezden gelecekler onu düşünüyorum. eski yöneticileri altaylı tarafından geçmişte televizyonda milyonlar önünde edilen "fg'nin eli gs'nin üzerindedir." gibi dünyanın en açık cümlesi hakkında neler uyduracaklarını merak ediyorum. artık hangisi daha "kapı gibi" gerçeklerdir? onu dünyanın en subjektif karakteri bile inkar edemez zaten.

    işin bir diğer yanı da "ulan samet aybaba'nın yazdığı kitabın kapağında bile özal'lar var." cümlesidir.

    bunu acaba yanlış mı görüyorum diye tekrar tekrar baştan okudum. ve emin oldum. doğru. böyle tarihi bir cümle sarf edilmiş. gerçekten.

    ya, şu cümle o kadar inanılmaz ki.. bak, o kadar inanılmaz ki. hakikaten pes artık ya. 2016 senesinin sonunda türkiye'yi kasıp kavuran birtakım görüntülerden ve tarihi beyanlardan haberi yok demek ki bunların. çünkü, bir fotoğraftan bin senaryo çıkaranlar apaçık derecede binbir veriden nasıl sonuçlar çıkarırlar? orası vicdanlara kalmış bir mevzu.

    kapı gibi sonuçta. birincil ağızlar, birincil kişiler, birincil veriler. kapı gibi.
  • 15 marttan beri non stop bu başlıkta zırlamaların devam ettiği türkiye’nin en büyük camiasıdır.

    zırlayan arkadaşlar daha bir kaç ay önce mesut bakkal’ın, yaptıkları teşvik şikesi ve rakip oyuncuları maçta kusturacak seviyede verdikleri at dopingi itirafı ortaya çıkıp tüm türkiye’ye rezil olduktan sonra iyice kuduz köpek gibi sağa sola saldırmaya başlamışlardır.

    herkesin malumudur, şu şu kanıtlarla yapmadım demektense iftira atıp o da yaptı yeaaa şeklinde savunmak daha kolaydır ülkemizde.

    valla bu ülkede spor kulvarında ne kadar pislik varsa iğrenç kulübünüz kaynaklıdır. dua ve himmetle! kazandığınız şampiyonluklar, kulüp efsanelerinizi fotoşoplamadan fotoğraf paylaşamamanız, teşvik şikeleriniz, haluk ulusoy dönemi pislikleri, kritik maçlardan önce rakibin yıldızlarıyla alakalı basına transfer haberleri sızdırmalar(fatih terim’in signature hareketidir), rakiplerinizin rakiplerine at dopingi basmalar. saymakla bitmez rezillikleriniz.

    yıllarıdır ekşi sözlüğü takip ederim, daha bir kere bile galatasaray başlığında ne yazılıyor diye merak edip bakmadım, o kadar siklemiyoruz koçum sizi ancak maşallah bu başlıkta beşiktaş’lıdan çok fetöcü var. haydi şimdi babanızın başlığında ama siz de bık bık diye zırlamaya devam.

    edit: etmişler, lol.
  • çoğu yazarın engelli listesinde olduğu için yazdıkları gözükmemesine rağmen istisnasız her gün günün ilk saatlerinde ilkokul seviyesindeki laflarla başlığına damlayan ergen tiplerin saldırısına uğrayan takım. çok merak ediyorum akıl sağlığı yerinde olan bir insan nasıl olur da bıkmadan usanmadan bu mesaiye devam edebilir? trollük falan olamaz bu artık bir iki kere yaparsın bıkarsın çünkü. her gün buraya gelip insanları tahrik etmeye çalışmanın, kavga ortamı yaratmanın kime ne faydası var? cidden öylesine sormuyorum bunu bu derece bir mesaiyi kimse trollük olsun, sözlükte isim yapayım diye harcamaz çünkü. tabi ben bu kişileri tanımam etmem belki akıl sağlığı bozuk kişiler de olabilirler. belli başlı kelimeleri takıntı haline getirip sürekli anlamsız cümleler içinde kullanmak yaygın bir şizofreni belirtisidir.

    sözlük yönetimi buna nasıl müsade ediyor onu da anlamıyorum. düşünün bir mekanın var ve o mekana her gece belli başlı tipler gelip sistematik bir şekilde mekandaki belli bir grubu kasti olarak tahrik etmeye çalışıyor. buna hangi işletme izin verir?
  • o değil de özledik.

    tanım: güzel takımım.
  • özlediğim takımım. takımda 11 adet necip olsa bile oturur günlerce izlerim maçlarını o derece.
hesabın var mı? giriş yap