beşiktaş

• şerefli ikincilikler döneminde şampiyon olan takım taraftarlarının şikeci, mikeci, vs. diyerek yıpratmaya çalıştığı takım. beşiktaş'ın şike yapmadığını siz de çok iyi biliyorsunuz.
• 2014-2015 futbol sezonunun ilk 4 haftasında 2 galibiyet,2 beraberlik alarak 8 puan toplamış,4 gol atıp 2 gol yiyerek ligde 2. sırada yer alan takımım.
  
  keşke arsenal maçları olmasaydı sezon başında.şuan beşiktaşın oynadığı futbola bakınca düşündüğüm tek şey bu.geçen sezon başında 4 maçlık galibiyet serisinin havasına bu sezon başı sadece içerideki arsenal maçı sonrası ulaştık.oysa daha ne gol atabilmiştik ne de turu geçecek bir avantaj yakalayabilmiştik.yakaladığımız bir iki gol pozisyonu ve ellerimiz bomboş gittik londraya.bekleyerek turu geçemeyeceğimiz belliydi.eninde sonunda bir hata yapıp golü yedik ve iş artık atacağımız sadece bir gole kaldığında gerekli hücum aksiyonlarını yapamadık.oysa bütün dünya (buna arsenalli futbolcularda dahil) atacağımız bir golü beklemeye başladı.bir gol atıp suyun akış yönünü değiştirebilirdik ama olmadı.biz lige hızlı,diri ve istekli girme motivasyonumuzu londrada kaybettik.
  
  slaven bilic ile ilgili özellikle son asteras ve eskişehirspor maçlarından sonra ciddi homurdanmalar başladı.bir kısmı haklı olan homurdanmaların temelinde 2 sezondur takımı çalıştıran üstelik bu sezon daha ciddi bir hücum hattına sahip olan bir teknik direktörün şampiyonluğa oynayan takımının 1 gol attıktan sonra maçı kıracak hamleyi yapamayıp eninde sonunda bir gol yiyerek beraberliğe razı olmasıydı tabii ki.oysa slaven bilic ntvsporda katıldığı programda söylediği ve futbolun saha içi oyun kısmına kafayı yoran kimsenin dikkate almadığı bir cümlede ortaya çıkmıştı.şöyle bir cümle kurdu ortalama;"oyunun savunma yönünü iyi yaparsak bir şekilde gol atarız".yani mealen diyor ki hoca bekler ve gol yemezsek hücum hattındaki futbolcularım eninde sonunda gol yapar.bu taktik belki feyenoord takımına,mersin idman yurdu gibi pas yapmaya,organize hücum etmeye çalışan bir takıma karşı işe yarayabilir.çünkü organize atak yapmaya çalışan her takım arkasında boşluklar bırakır.sendemaç boyunca bekleyerek ve kazandığın topları hızlı oynayarak gol şansı bulabilirsin.fakat özellikle ligde oynayacağın maçları %70inde rakip takım oyun alanının kendi 3te 1inde 10 kişi bekleyen,alan bırakmayan,alan bırakmamak için elinden gelen sertliği göstermekten çekinmeyen takımlardan olacak.bu takımlara karşı nasılsa gol atarız diye bir hücum planı ile sahaya çıkarsan zemin,iklim gibi faktörlerden bağımsız olarak puan kayıplarını göze alırsın.oysa beşiktaşa gerekli olan bu kapalı savunmalara karşı b yada c planları.zekice bir duran top organizasyonu yada kanatları daha etkin kullanıp çizgiden yapılacak ortalarla gol aramak,gerekirse zaten hücumu düşünmeyen rakibin cılız hücumlarını beklemekten başka bir işe yaramayan 4lü savunmada ısrar etmek yerine 3 hızlı adam ile savunmayı kurgulayıp etkili kafa vuruşları yapabilen stoperini (sanıyorum bu oyuncu tarifi ile çek asıllı kaptanın adını zikretmeme gerek yok) hücuma göndermek gibi değişik varyasyonları deneyip maçı koparma planlarını çeşitlemeli.maçı birden fazla gol atarak kırmak hem o berbat stada maç izlemeye gelen taraftarlara maçın geri kalanında eğlenme zamanı verir,hem hoca aklındaki çeşitli rotasyonları profesyonel bir maçta deneme şansı bulur,hemde hiç oynama süresi bulamayan futbolcular fazla dakika bulup profesyonel maç tecrübesi kazanır.her açıdan maçı kırmak önemlidir.kıramadığımızdan dolayı kaybettiğimiz puan yada puanları saymaya kalksak oldukça uzun bir liste olacağından eminim.fakat slaven bilic kendini hücum antrenörlüğü konusunda geliştirmediği,yardımcı antrenörlere hücum antrenörü katkısı almayı kabul etmediği sürece bu durumun çok büyük bir değişiklik göstereceğini zannetmiyorum.kendisinin hatırlattığı ingilizlerin sözünde dendiği gibi "savunma yapmayı öğrenirsin,golü satın alırsın".slaven bilic sayesinde beşiktaş savunma yapmayı öğrendi fakat buarada organize hücum etmeyi unuttu.sezon başı kamplarında takıma denemesini yaptığı maç içinde taktik değiştirebilen akışkan takım hüvviyetini yarışma esnasında unutması ise başlı başına bir sorun.oysa bursaspor maçında dahi takım 1-0 öne geçip son dakikalara gelindiğinde sahaya bir stoper daha atarak galibiyeti perçinleyende slaven bilic değil miydi?2 sezondur büyük maç kazanamayan,kazanması gereken maçlarda gerekli kazanma arzusunu sahaya koyamayan,öne geçtiği halde asteras tripolis gibi bir takımdan bile ürküp gol yiyen bir beşiktaş arzusunda değiliz hiçbirimiz.
  
  oldukça karamsar bir tablo çizdim bu entryde ama artık umudumun azalmış olmasından dolayı sanırım.
  
  neyse ki sevemez kimse seni
• tottenham maçı öncesi bir tane bile sakat futbolcusu olmayan takımım. insan gerçekten hayret ediyor... neyse maaşallah diyelim.
• tottenham karşısında tam kadro iyi zeminde futbol oynayacak takım. yalnız bu maçta da 11 kişi defans yapıp 1-0 yenilirsek o zaman güzel sözler söyleyemeyeceğim yönetenler hakkında. önemli bir sınav.
• burda beşiktaşa şike yaptın diyen aq ibneleri, beşiktaşın şike diye suçlandığı olay ne ? tek maç türkiye kupası final maçı değil mi? şike sayılan olay ne maçtan önce transfer teklifinde bulunulması ibrahim akın'a değil mi?
  
  lan yavşaklar galatasarayın böyle kaç tane transferi var? bir sürü
  fenerin kaç tane transferi var? bir sürü
  
  o zaman ne sikime gelip burda ötüyorsunuz şunu o sikim kafanıza sokun statik olarak yoksa ben zorla sokacam kafanıza bu ülkede şikeyi icat eden galatasaraydır, çünkü cincon ilklerin takımı bu konularda, kıçı kırık bir türkiye kupası için şike yaptın deyip 110 yılı devirmiş bir kulubü suçlayıp, hakemleri döverek karşı takımı satın alarak para yollayarak federasyon başkanının desteğiyle (bkz: haluk ulusoy) şampiyonluklar kazanıp oradan şampiyonlar ligine gidip tek başına tüm paraları alıp onlarla transfer yapıp 4 sezonun sonunda anca bir uefa kupası alabilmiş eziklerin bir de bunu demesi mallıktan ya da cehaletten başka bir şey değildir.
• bir galatasaray değildir
• iki elle bir şeyi bu kadar doğrultabilmiş takım. götünde kaç tane ya rock olduğu belli olmayan bir takımın da 4 sene şampiyonlar ligine gidip sonunda da uefayı kazanabilmiş olmasını büyük başarı diye sunmayın.
  
  kimden kaç yediğimize bakacaksak dön de kendi takımına bak aq tarihinin en kötü kadrosuyla liverpooldan 8 yemişiz tarihinin en iyi kadrosuyla geçen sene madridden 10 gol yemişsiniz adamlar bir de durdu aq durmasa rezillik çıkacaktı gelmiş burada ötüyorsun
  
  he aq alaattin çakıcıyla şampiyon olduk sinan engin gibi bir pısırık kimsenin sallamadığı aziz yıldırım saksocusu çok muktedir bu ülkede öyle şampiyon olduk ondan sonraki sene de zaten ilk yarı 11 puan fark atmışlen en yakınımızdakine yine sinan engin alaattin çakıcı sayesinde şampiyonluğu oradan verdik hadi koçum git yoluna.
• ağzına versen susmaz götünde sik kırığı varmış gibi üstüne oturamayan tip otur ve dinle bu takım tüm deliklerinizi kapatmaya geldi.
  
  szin takımın ne sikim yediği umrumda değil ne başarıya imza attığı da sikimde değil gelip beşiktaş başlığında yorum yapacağına siktirin gidin kendi sayfanızda birbirinizin şeyini yalayın burada gelip bizle uğraşmayın bu başlıkta yarrak var herhalde yarrak var deyince duramıyorsunuz bunun da farkındayız.
• (bkz: sus ve yalamaya devam et)
  
  he şu burak yılmaz ın eliyle top indirdiği değil mi? ulan hangi sene hakem yardımıyla maç kazanmadınız? bizim sikimizde mi bak? işte sikimizde olmadığınız için zorunuza gidiyor hani şu dizilerde zengin piçleri olur ya etrafında kızlar olur ama ne o ne de başkalarını sikine takmayan birisi olur mahalleden gelir en karizma yine odur paran da olsa en güzel kızlar seninle de olsa istediğini yapabilecek güç bile sende olsa sikimizde değil anlıyor musun? sen yine o rahatlıkta rahatsız olup gelip beni rahatsız etmeye çalışan kıskanç tipsin yarrağım.
  
  yarışmadı,
  yenilmedi,
  açık seçik sizle oynamadı,
  gerilmedi
  
  (bkz: duman ah)
• bu aralar üzerinde durulması gereken bir konu var;
  
  - ronaldo ve zago kardesler
  - richey edwards
  
  yukarıda nicklerini belirttiğim 2 yazar da kısa bir süre önce uçurulmuştur.
  
  toplam entrylerinin %95'i beşiktaş'a dair olan, yazıları sözlükteki küfür ortalamasının baya baya altında olan, herhangi bir takıma/camiaya/gruba yönelik provokatif bir tarz veya üslup takınmayan ve formatla^* alakalı herhangi bir sorun yaşamayan bu iki yazar sebepsizce uçuruldu.
  
  ronaldo ve zago kardesler beşiktaş başlığı altında bir trolle verdiği "küfürlü" cevabı debe girdikten birkaç saat sonra uçuruldu.
  
  richey edwards ise sanırım yine benzer bir tartışma sonrası uçuruldu.
  
  pekala...
  
  yukarıda nicki geçen yazarları bu tip sebeplerden uçuran, marka değeri, itibarsızlaştırma ve nefret suçu gibi konulara olan duyarlılıklarını her fırsatta ifade eden malum otoriteye soruyorum;
  
  beşiktaş başlığı altında, belirli bir camiaya yönelik sistematik nefret suçu işleyen, itibarsızlaştırma çabalarında, yazdığı yazıların %90'ı bir camiaya yönelik "sizi siktiler", "size soktular", "hepiniz orospu çocuğusunuz" vs. tadında olan hatta tüm bunları formatı da zerre siklemeden yapan "malum" 4-5 yazara ne gibi bir yaptırımınız olacak?
  
  bunun algoritması nedir?
  
  şayet dileyenin dilediğini söyleyebildiği, isteyenin 7/24 belirli bir gruba karşı nefret suçu işleyebildiği, kişiye veya bir gruba yönelik küfür edebildiği, bir markaya karşı doğru olmayan argümanlarla saldırıp ilgili markayı itibarsızlaştırmaya yönelik sistematik yöntemler izleyebildiği bir yer ise burası...
  
  soru şu; neden ilgili yazarlar uçuruldu?
  
  yok eğer belli kurallarla sınırlandırılıyorsa birtakım hadiseler...
  
  soru şu; sözlükte en çok yazılan, takip edilen ve okunan başlıklardan biri olan "beşiktaş" başlığı altında 7/24 insanlara, gruplara, camialara sistematik bir şekilde küfür eden ve pek çok sözlük yazarını bu yönde tahrik eden malum 4-5 yazara neden herhangi bir yaptırım uygulanmıyor?
  
  ben kişisel olarak katı kurallardan yana değilim ve bence bu tip davranış şekilleri yazarların sözlükten uçurulmasına sebep olmamalı ancak madem siz böyle düşünmüyor ve böyle uygulamıyorsunuz bir takım kararları, o halde 1 hatası olan uçarken, hata yapmayı sistemleştiren ve insanları bu yönde tahrik eden kitle nasıl burada "sabit" kalabiliyor, bu kısmı kafa karıştırıcı...
  
  tanım: ekşi sözlükte günaşırı camiasına, taraftarına, başkanına sistematik bir şekilde küfür ve hakaret edilen, kamuya açık bir şirket.