• ramazan bayramı boyunca 3 günde 17 kapı dolaşıp bi yandan da 22 tanesini okumayı becerebildiğim yayınlar.

    beyaz dizilerin özelliklerini genellemeye çalışırsam:
    i. hikaye daima genç kadının gözünden anlatılır. başroldeki erkeğin sadece hareketlerine tanık oluruz, onun düşüncelerini ancak kitabın son iki sayfasında anlayabileceğizdir. belki de bu yüzden beyaz dizileri sadece bağğyanlar okur. (mu?)
    ii. hikayenin serim bölümünde genç kadının eskiden aşık olduğunu sandığı bir genç adamla başından geçenleri ve ayrılma nedenlerini öğreniriz.
    iii. düğüm bölümünde muhakkak genç kadın ve genç adam arasında bir yakınlaşma olacaktır.
    iv. kaçınılmaz gelişme: yakınlaşmanın ardından ikilinin arasındaki yanlış anlama kitabın 100. sayfası civarında vuku bulacaktır.
    v. çözüm bölümü: mutlu son. şu kadar beyaz dizi okumuşluğum var mutsuz şekilde nihayete erenini görmedim.

    şimdi karakter özellikleri:
    i. gelin adayımızın (bkz: gelinim olur musun) vücudu süperdir, çıplakken nefes kesicidir.
    ii. damat adayımız kartal burunludur, bakışlarıyla soyar, şakaklarında birkaç gri saç teli vardır, süper kaslıdır, boyu fezalara kadardır, %80 esmerdir, çıplakken nefes kesicidir.
    iii. gelin adayımız uzun, gür saçlıdır.
    iv. damat adayımız sinirlenince yüzündeki kaslar gerilir, çenesi titrer.

    buradan özellikle kitaplardaki şahane akıcı çeviriler, imla hatasız cümleler münasebetiyle sırasıyla beyaz dizi çevirmenlerini ve gelişim yayınlarını kutlar, kendilerine en derin teşekkürlerimi iletirim.
  • yazlıkta bulup okuduğumu kısaca özetlemek gerekirse

    --- spoiler ---
    kadın karakter "çok güzel değildir öyle yea" diye başlar kitap, bir tasfir ederler saç kızıl göz yeşil zümrüt, bel 30 göğüs 130 cm, kalça dolgun ve de çıkık bacak desen beyaz sütun.
    kadın terkedilmiştir nişanlısı tarafından, unutmak için ingiltereye tatile gider.ne tesadüf ilk karşısına çıkan adam düktür(prens wilyım çıkmamış hemen, buna da şükür)
    dük olan bu amca omuzları 2metre genişliğinde, teni güneş yanığı, derin mavi(bazen dondurucu bakan) gözlü, 30larında nefes kesici über seksi ve yakışıklı, maço ama romantik bir adamdır.

    aşka inanmayan dük amerikalı betaniyi görür daha ilk görüşte onu çılgınca arzular, sonra bi ara fırsat bulur tutkulu bir şekilde öper, ve oh evet betani hiç böyle tutkulu öpüşen görmemiştir.
    sonra dükün sarayında kütüphanede sevişirler, böyle çıplakken çok nefes kesicilerdir, nefesler kesilir falan.
    sen de böyle bir zevk dalgası ben diyim bir tutku fırtınası, haldır güldür.

    neyse sonunda dük evlenme teklif eder kızımıza, 9 ay sonra ilk bebeleri wilyım, 18 ay sonra da kızları roz.(bkz: seri üretim)
    sonra hayatları sonsuza dek mutlu devam eder(pastalar, akşam yemekleri, gülmece eğlenmece, birlikte yaşlanmaca vsvs)
    --- spoiler ---

    ana fikir:yazlığa giderken kendi kitaplarımızı götürmeliyiz.
  • 60'lı yılların sex, drugs and rock'n'roll dönemi çılgınlığından ingiliz kızlarını kurtarmak için üretilmiş anafikri "evlenene kadar bakire kalırsan dünyanın en zengin ve yakışıklı erkeği sana kul köle olur" olan afyonların genel adı.

    ha bu akım ayrıca pembeden başka birşey giymeyen soylu barbara cartland ile başlamıştır. ama onun romanlarında halktan gelen ya da soylu olduğu bilinmeyen bir genç kız ile muhakkak soylu bir bey ilişkisi konu edilir. beyaz diziler bu anlamda çelik grisi gözlü patronuna aşık olan daktilo kızlar çerçevesinde saha sosyal içerikli sayılabilir.
  • ingiltere'de özellikle londra'nın sosyal yapısını ortaya seren kitaplar dizisi.... örneğin baş kahramanımız olan hemşire kızımızın parası ev kiralamak yerine oda kiralamaya yetebiliyor ancak... tabii ki bir de aşık olduğu doktor vardır ortada fakat inanır mısınız doktor aslen hollandalıdır ve her hafta delf'teki evine gidip gelir.
    (bkz: avrupa birliği)
    ingilte'nin sağlık sisteminin çöküşünü buralarda da görmek mümkündür, nitekim bir yığın ingiliz sigortalı istanbul'a ameliyat olmaya gelmektedir.
    (bkz: icraatın içinden)
  • bir dönemin aşk romanları serisidir bu kitaplar, ki o dönemden kalma saf kişilikler romanların sonu hep mutlu son ile bittiğinden aşkın mutlu birşey olduğu fikri ile büyümüşlerdir. ardından gelen bildik mırıldanma ise;

    (bkz: bana yalan söylediler)
  • anlatimi, tasvirleri herbiseyi ayni olan sadece konusu az da olsa degisen, ama nedense yazarlari farkli olan kitaplar dizisi...
  • evde kalmis kiz kurulari bridget jones diary cikmadan evvel ne bok yiyolardi diye merak ediyosaniz cevabi budur.
    ama simdiki neslin kitap okuma aliskanligi bitti, mertlik bozuldu. artik en kicikirigindan romcom filmini cekebilmek icin anasi agliyor hollywood'un.

    gozunu sevdigimin beyaz dizisi ne kadar rahat halbuki - sablonu al, karakterlerin meslegini tipini azicik degistir. oldu sana yine roman.
    bir tane kokona yazari alican, sabah jambonla aksam danish'le besliycen. tekerde donen fare gibi tipir tipir yazar vallahi. kalem hizindan elektrik uretirsiniz.
    bu romanlarin 700 tanesini sicabilen insanlar var ya (bkz: barbara cartland). hatta yazdiginiz roman sayisi 100'den asagi ise size 'bebe' muamelesi yapilir.
    halbuki romcom oyle mi lan - bak meg ryan'a, kadincagiz her filmde aglamaktan goz pinarlarini kuruttu, 50 yasina geldi, torun torba sahibi olucak. toplasan 30 tane filmi zor ikinmistir.

    halimizi anlayin sayin bakanim, beyaz dizi yayimcilari dernegi olarak zor durumdayiz, yuzumuz gulmuyor. devletimizden yardim bekliyoruz.
  • konusu genellikle ask, ihanet, sehvet, dehset vs. olan; kadınların okudugu 80-100 sayfalık cep kitapları serisi.
  • bu seride yer alan kitaplarin ana yayincisi dunya capinda unlu ve satis rekorlari kirmis harlequin'dir.

    amerika versiyonlari ingiliz versiyonlarina gore zaman zaman daha tutucudur. bunda elbette amerikan halkinin derin dini inanclari ve ahlaki beklentileri rol oynamistir. ancak ingiliz versiyonlarinda bugun bile kadinlari hedef alan pek cok romantik romanda bulunmayan ayrintili (ancak gayet seviyeli) bir erotizm ve sehvet vardir. soyle ufak bir ornek vermem gerekirse bazi amerikan yazarlar bas karakterleri roman boyunca sadece opustururken, ingiliz okuyuculari hedef alan yazarlar karakterleri olmadik yerlerde, sekillerde ve bazen ardi ardina catir catir sevistirirler.

    bu acidan beyaz dizi sadece romantik degil ayni zamanda global erotik edebiyatin ilginc bir ornegini olusturur.

    (bkz: pembe dizi)
  • gençliğimi yiyen romantik (!) aşk romanları dizisi. asla mutsuz sonla bitmediği bir gerçek. öyle ki; uzun bir süre, aşık olduğumda sonun kitaplardaki gibi olacağına inandım/inandırıldım. 40 yaşımdan sonra akıllandığımı umuyorum.
hesabın var mı? giriş yap