• sol yeni bir yükseliş yakalayacaksa bunun temeli olabilecek olan kitle. marx'a çalışanlarının yüzde doksanını üniversite mezunu, doktoralı adamların oluşturacağı şirketlerden bahsetsek inanmazdı belki. oysa bugün esas paranın döndüğü yüksek teknoloji gerektiren endüstrinin elemanları bu adamlar, ilaç endüstrisinden, yazılım, bankacılık vb.'ye kadar. geri dönüp marx'ı tekrar okumak gerek, proleteryaya dair yaptığı saptamaların bu kitleye ne kadar uyduğuna, uymayan yerlerin nereler olduğunu, teoride yapılması gereken değişikliklere bakmak gerek. bugün etkili bir muhalefet bu kitleyle mümkündür, ancak bu kitle henüz kendi varlığından, vasıflarından, sorunlarından ve olanaklarından bilinçli bir şekilde haberdar değildir.

    anneannemin de anlayacağı şekilde anlatmak gerekirse artık kızları "ne doktorlar, ne mühendisler"in istediği devir bitti, halk anladı artık onların da bir çeşit işçi olduğunu, eskisi gibi küçük burjuvazinin şen sokaklarında volta atmadıklarını. sanırım sıra entelijansiyanın bunu anlayıp, buna kafa yormasında...
  • madem bu çocukların çoğu ingilizce biliyor, milli marşları da ingilizce olabilir. benim önerim john lennon-working class hero
  • bir çeşit işçi olduklarını halkın değil sermaye sahiplerinin anladığı kesimdir. halkın genelinin bakış açısı hala değişmiş değildir. kendileri de sömürüldüklerinin farkında değildirler, çünkü aldıkları maaş nispeten yüksektir. fakat bilhassa yazılım sektöründe çalışanlar "esnek çalışma saatleri"nden mustarip, psikolojisi ve dahi fizyolojisi git gide bozulan, çoğu hafta sonu da çalıştırılan insanlardır. çalışanlarını bütün gün ve gece, haftada 6 hatta yeterince saf ise 7 gün basık ve havasız odalarda çalıştıran, sigortalarını ödemeyen, eve gitmeyip şirkette uyumaları için toplantı odasına ranza yerleştiren şirketler mevcuttur. özellikle yeni mezunlar veya mezun olmasına az kalmış öğrenciler bu muameleye "tecrübe olsun, cv'mde bulunsun askerden gelince daha rahat iş bulurum" diyerek razı olmaktadırlar. buradan tüm yazılım emekçilerini birleşmeye ve bu sömürüye bir dur demeye davet ediyorum! oha..
  • ".hizmet kesiminde çalışan emekçiler kendilerinin kapitalist üretim sürecinin dışında olduklarını düşünürler ve bu nedenle de kendilerini "işçi" kabul etmezler. oysa, üretim süreciyle hizmet sunum süreçleri arasında önemli bir farklılık yoktur. bu nedenle hizmetler kesiminde çalışanlar da "işçi"dir. esnek üretim süreçleri özellikle merkez kapitalist ülkelerde üretimi çevre ülkelere kaydırdığı için toplam emekgücü içerisinde hizmet sektöründe çalışanların payı artmıştır. ancak, hizmet sunum süreçlerinde çalışma koşulları giderek kötüleşmiş ve hatta üretim kesiminden çok daha olumsuz bir hale gelmiştir. örneğin bankacılık sektöründe çalışma koşulları birçok üretim alanından daha acımasız, ücret ve sosyal haklar da son derece düşüktür. bunda da en önemli etken, hizmet çalışanlarının kendilerini işçi sınıfının dışın-daymış gibi görmeleri ve sendikaların da bu kesimde çalışanlara yönelik örgütlenme politikalarının yetersiz kalmasının sonucu olarak örgütlü bir mücadele gösterememesidir.."

    özgür müftüoğlu
hesabın var mı? giriş yap