• genç bir yazar olmasına karşın gerçekten başarılı bir yazar. ilk romanı dünyanın ilk günü gerçekten başarılı ve iyi bir roman. diğer romanlarını ısrarla beklemkteyim ve kendisiyle tanışıp iki kelam tartışmayı da yapılacaklar listeme ekledim gitti.
  • beyazıt akman'ı tanımazdım.son sefarad adlı kitabını gördüm aldım ve başladım okumaya.gerçekten güzel devam ediyor,severek okuyorum.ancak kitaba başladıktan sonra yazarı bir araştırayım dedim,bir de ne göreyim.adam facebook hesabında erdoğan resimleri paylaşmakta,gezi protestolarına katılanlara hakaret etmekte,hainler,vandallar,bilmemneler..
    ayıptır ya..
    bu adama ilkin saygı duydum.başarılı bir öğrenci,bursla amerikaya gitmiş vs. öğretim görevlisi,güzelde kitap yazmış.abi tayyipçide olabilirsin eyvallah ama bu düşmanlık ne ya.
    ilk başta arkadaşlarla konuşurken bile kitabı tavsiye ederken demiştim 'abi tayyipçi olsun fark etmez,iş ayrıdır alın kitabı güzel' dedim.ama adamın facebook hesabını görünce tiksindim heriften resmen.adam kin kusmuş bildiğin.
    naçizane tepki olarakta sevdiğim kitabını okumaya devam edeceğim orası ayrı ama bundan sonra çıkarttığı veya çıkartacağı hiçbir kitabı almayacağım ve herkese de ettiği hakaretleri,kustuğu kini anlatacağım.
    başarılı olabilirsin,güzel bir yazar olabilirsin ama diline hakim olacaksın,insanlara saygı göstereceksin.
  • yeni yazdığı "son sefarad adlı kitabının kapağını tasarladık. güzel oldu gidip beğenin vay negzel kapak falan deyin.
  • taraflı olduğunu belli etmezse ölecek hastalığına tutulmuş yazar.son sefarad kitabını okudum. müslümanların süpsüper iyi güçlü cesur namuslu ve yakışıklı, yahudilerin birazının kötü çoğunun iyi, katoliklerinin %99,5 unun kötüler ötesi iskeletordan da kötü olduğu bir kitap yazmış.

    halbuki bin tane şey bildiğin belli .bildiklerini romana eklerken bana aynı zamanda birşey öğrettiğini çaktırmasan(bknz uzun ihsan) ve eğer beni kendi fikrine çekmek asıl amacın ise sanki yargıyı benim vermeme izin vermişsin gibi yazsan olmuyor mu?

    bu şekliye açık söyliyim hiç olmamış.
  • son kitabı osman'da okuyucuya, kör göze parmak sokma derecesinin dahi ilerisinde siyasi yükleme yapan araştırmacı yazar.

    ana karaktere reis, esas kötüye hocaefendi şeklinde hitap etmek gibi 'küçük detayların' üzerinde çok durmadan (zira gerçekten sayısız miktarda) buraya 'büyük bir detay' örneği vereceğim; meramımı anlatmak için yeterli olacağını düşünüyorum. kitabın ikinci cildinde, osman gördüğü bir rüyada babası ertuğrul gazi'yle konuşur; ertuğrul gazi oğluna önce türklerin eski hükümdarlarını, sonra da gelecek padişahlarını gösterir (s: 149). bu noktadan direk alıntılıyorum:

    “sonra daha yüksekte, çok daha uzakta, dağın yamacında duran üç kişiyi işaret etti. ‘bunlar da senin bayrağını yerden kaldırıp tekrar taşıyacak olanlar’ dedi. ‘adnan, turgut ve şu en üstteki recep.'”

    yazarın bilmesi gereken şey, kitaplarının her takipçisinin bu satırları okuyunca mutlu olmadığı ve bazılarının da okumaya, sadece dünyanın ilk günü'nün ve son sefarad'ın kalitesi hatrına zorla tahammül edebildikleri.

    kitabı okuyan herkes gazali tipi islam'a inanmak, nihilist tasavvuf hayranı olmak, arap kavmini arzın en necip milleti bilmek, yeryüzünün şeref miladını onlardan başlatmak, "kavm-i necip" geleneklerini benimsemeyen gayrimüslim türkleri ve kültürlerini yok saymak, kayılara ve osmanoğullarına bu geleneğin takipçileri ve tecditçileri olduğu için bir kutsiyet atfetmek, bütün bu sayılanları günümüz siyasal islamıyla ilişkilendirmek, menderes, özal veya erdoğan sevdalısı olmak zorunda değil. tarih bilmezcesine veya kendi idrakleri yokmuşçasına, yazarın şahsi ideolojisine ve itikadına yönelik propaganda bombardımanı okumak zorunda da değil.

    osman yazarın bu bakış açısıyla, ne yazık ki "ulu ata güzelleyici osmanlı tarih yazımı" sınıfında anılabilecek bir "türk tipi islam mitolojisi" romanından öteye geçememekte.

    ilk iki kitaptan sonra son kitabı, saydığım bu yönleriyle; dünyanın ilk günü ve son sefarad gibi yerli tarihi kurgu sınıfında kalitesiyle kendini belli eden bir eser bekleyen şahsım için gerçekten büyük hayal kırıklığı oluşturdu.
  • sevgili beyazıt akman,
    osman başlıklı romanınızın her iki cildini de bitirdikten sonra yazmak istedim buraya, öncelikle söylemem gerekir ki romanlarınızın anlatımı, akıcılığı şahane, birazdan bahsedeceğim kusurlar olmasa toplam olarak 1200 sayfaya varan osman bey'in destanı bir çırpıda bitecek cinsten.
    önce aşk ile başladım, açıkçası ilk defa tarihi gerçekleri romanla harmanlayan bir yazar okuma fırsatını buldum ve hoşuma da gitti. özellikle romanın altyapısının araştırmalara dayandığının kanıtı niteliğindeki beyazıt'ın anlatımı ile giriş ve hemen sonrasında coğrafi dengeler ile ana karakterin etrafındaki yüksek aksiyon romana anında bağlıyor, mihal, yunus, marko gibi farklı açılardan bakan karakterlerin bölümleri ile de bu bağlılık perçinleniyor.
    özellikle yunus'un kendi ağzından hikayesi ve olaylara tasavvufi yaklaşımı hikayenin akışına çok yakışmış.
    bunca pozitif faktör ile romana bağlanmış, 3 günde bu roman biter derken "uzun adam" benzetmesi, ana karaktere "reis" hitabı ile kitabı kenara atmam bir oldu. başladığım işi bitirmek adına irite olarak da olsa kitapları bitirdim, açıkçası savaşın son bölümlerini soluk soluğa okumadığını iddia eden yalan söyler, bu bağlamda hakkınızı vermek gerek.
    fakat bu denli başarılı 2 romanın arasına mevcut siyasi görüşünüzü serpiştirmenin mantığı ne idi, ben anlamadım açıkçası, harikulade 2 romanı aşağıya çekme gayretiyle yazılmış saçmalıklar.
    kitabın sonunda tarih ile ilgili onca nutuğunuzdan sonra yeni türkiye vurgusu ve rabia işaretine değinerek bitirmeniz de ayrıca manidar.
    keşke öğüt verdiğiniz gibi tarihi objektif, herhangi bir siyasi görüşten bağımsız olarak aktarsaydınız, şimdi çok ama çok farklı şeyler yazıyor olabilirdim.
    umarım bir sonraki romanınızda belirttiğiniz gibi nüanslarla da olsa tarihi eğip bükmezsiniz ve umarım bu yorumları olgun ve tarafsız bir şekilde değerlendirir, gelecek romanlarınız adına geri bildirim olarak sayarsınız.
    saygılar
    tanım: akıcı ve etkili anlatımı olan yazar.
  • dünyanın ilk günü kitabını okudum. kitap boyu bir kara murat filminin içindeymişim hissiyatı oluştu bende. müslüman türkler hep iyi, bizans ve avrupa hep kahpe, hep alçak. bir de öyle bir anlatımı var ki, kör göze parmak sokar gibi. hikayenin içine yedirilmiş ince mesajlar filan da yok. açık seçik neo-osmanlıcılık pompalanıyor.
  • edebiyat günleri düzenlesek gelir mi ki diye düşündüğüm yazar. öğrencilerimin hemşehrilerini tanıması, ondan ilham alması süpersonik oldurdu. ayyy keşke gelse...
  • dünyanın ilk günü'nü okuyup hayran kaldığım adamdır. bu kadar genç yaşına rağmen böylesine enfes bir romana imza atmak az buz bir şey değil. helal olsun.
    ama son sefarad'a başlayınca kendine olan hayranlık seviyem dört beş kat daha arttı. adam muazzam yazıyor yahu. kitabı hem hemen bitirmek istiyorum hem de bitirdikten sonra ne yapacağımı düşünüyorum.
  • yayınladığı 3. kitap(lar) olan osman: aşk ve osman: savaş kitaplarında siyasi görüşünü romanını tarihi saptırarak eklemiş olan yazardır.

    (bahse konu şikayetim osman ikinci kitap: savaş isimli eserin 149. sayfasında osman beyin rüyasını anlatırken adnanlar turgutlar recepler söylemiyle gerçekleşmiştir)

    edit: urthoalvar uyardı ilk kitapta da uzun adam benzetmesi varmış
hesabın var mı? giriş yap