• istanbul'daki en büyük hamam olması nedeni ile hamam-ı kebir ve patrona halil isyanı'nın çıkış noktası olduğu için de patrona halil hamamı olarak da bilinen beyazıt hamamı, sultan ikinci bayezit tarafından 1501-1506 yılları arasında yaptırmış olduğu külliyenin bir parçası olarak inşa edilmiştir.

    roma sarayının zafer takı gibi bir çok roma ve bizans kalıntılarının temel taşı olarak kullanıldığı hamamda yapılmakta olan restorasyon ile bu parçalar gün ışığına çıkarılmaya devam etmektedir.

    hamamın erkekler girişi eski divan yolu olan ordu caddesi'nde, kadınlar girişi ise kimyager derviş paşa sokağı'nda, hasan paşa medresesi'nin hemen yanında bulunmaktadır. 1930'lu yıllarda hamamın kapanmasının ardından depo olarak kullanılan yapı günümüze kadar oldukça hasar görmüştür. oluşan kot farkı nedeni ile arka cephesi yer altında kalan hamamın bugün tamamı toprak altından çıkarılmış vaziyettedir. fakat buna rağmen uzmanlar halen zeminin olması gereken düzeyden 2-2,5 metre daha yüksek olduğunu söylemektedirler, bundan dolayı da kazı çalışmaları titizlikle sürdürülmektedir.

    hamamın arka bölümünde kalan küçük kubbeler, toprak altında kalması nedeni ile çökmüş ve hasar görmüştür. restorasyon çalışmaları ile gün ışığına çıkan kubbeler aslına uygun bir şekilde onarılmıştır.

    hamamın arka bölümü altında dev bir bakır kazanın bulunduğu su deposudur. kazılar ile çıkarılmış olan bu dev kazanın üzeri sergilenebilmesi amacı ile cam ile kaplanmıştır. söz konusu kazan dış cephede yakılan fırın ile ısınmakta ve depodaki suyu ısıtmaktadır. depoya su ise derinliği yaklaşık 20 metreyi bulan kuyudan sağlanmaktadır. restorasyon öncesi tamamı çöp ile dolmuş vaziyette bulunan kuyunun tamamı toprak altında kalmıştır. bugün çöplerin 3/4'ü temizlenmiş olan kuyunun 1.5 metrelik kısmı indirelen kotla birlikte toprak altından çıkmış, çalışmalar sonunda zeminin orijinal kota indirilmesi ile 2.5, 3 metresinin gün ışığına çıkması beklenmektedir.

    istanbul üniversitesi tarafından restore edilmekte olan hamam önceleri planetaryum olarak kullanılması planlansa da restorasyonun ardından sergi salonu olarak kullanılması düşünülmektedir.

    bugün restorasyonu yapan mimar ile içini ve çevresini dolaşmış olduğum tarihi hamam gerek tarihi ile, gerek altında yer alan bizans ve roma kalıntıları ile beni büyülemiştir.
  • hemen yaninda külhan sokak bulunur. bu sokakta hamamin firini bulunur. hamam buradan isitilir. biz napmisiz? bu firini cafe yapmisiz. tam firinin onune sandalye filan atmislar. alisan esliginde çay iciyosun.
    allah belanizi versin
  • şu ânda burası müzedir. ama ne müze. beni zaten bir ölüm fikri çıldırtıyor birde istanbul'un tarihi zenginlikleri.
    hamam müzesinin başlığı açılmamış. ee sıra gelmemiştir, daha boş beleş konularımız var.
    dışarıdan küçük bir yer gibi gözüküyor, 5 dk gezerim çıkarım gibi düşünüyorsun fakat içerisi tam bir labirent gibi. hatta çıkışı gösteren yön tabelaları var kaybolmayalim diye :)
    beni en hüzünlendiren nesne, çocuk hamam tası oldu.
    şaşırtan nesneler çoktu. aşırı yüksek topuk sandalet tarzı terlikler, bit tarağı diye bildiğimiz tarağin o dönemde de olması vs.
    konumu; yine istanbul'un göbeğinde laleli tramvay durağının 50 metre ötesinde, edebiyat fakültesinin hemen sağında kalıyor. sol tarafı zaten başka bir arkeolojik müze :)
    ha bir de edebiyat fakültesi inşaatında bulunan bazı bizans eserleride hamam müzesinde sergilenmekte.
    giriş ücretsiz.
  • zamanında (bkz: patrona halil) tarafından kazınmış bir kalyon gemi figürüyle birlikte, adeta tellak reklamı olarak adlandırılabilecek bir sloganı barındırdığı söylenen hamam. (bkz: reşad ekrem koçu) beyazıt hamamının harabe olduğu 1931-1932 yıllarında incelerken gördüklerini aktarmıştır. soğuk halvet duvarında bulunan, "yağlı kömürle" çizilmiş bir yelkenleri açık kalyon figürünün yanı sıra, "şifá bulur pîrü alîl, be-dest-i dellâk halîl 1132 (yaşlı ve hastalıklı kişiler, tellak halik'in eliyle şifa bulır 1719-1720) yazısı bulunmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap