• sevmedigim isimlerden.. busra ve kubra gibi.. arapca, dine mal edilen (bkz: islamiyet).
  • 1.çok beyaz,pak.

    2.doğum tarihi kesin olarak bilmesem de (ağustos) ölümü elimden olacak,vahşi, bi okadar da şımarık; rengi beyaz ve tekir karışımı tüylere malik; gözleri yeşil ve dış halkası mavi olan; aynısının tıpkısı genetik çalışmalarca üretilmiş;adını bilen ve seslenildiği anda bıyıklarını burnunuza dayamak üzere atlayışa geçen tavsan bacak, kendini avcı sandığı için ise çatı katı ve çatıda gezinen,kat maliki diger komuşuların pencerelerinden içeri bakan,rontgenlerken bıyıklarını titreten , küçük boyutlu,küçük kulaklı ,zeki ve çevik kedimin adı.

    kenidisi kız kardeşim sanan ve 24 saatinin 22.5 saatini odamda oyun oynayarak ( kalemleri masadan yuvarlamaca,kagitlarin ustunde yatmaca, golge pesinden ziplamaca) veya yatak örtüsün altında,daha da spesifik olarak yastık kılıfının içinde uyuyarak geciren;geri kalan yarım saatini de kişisel bakımını yaparak gicik sesler,firtlamalar esliginde yalanarak dolduran
    "yarasagiller-vampirgiller ailesinden,noctural, insan saçıyla beslenen tek kedi türü olarak literatüre geçecek; gecenin bi yarısı "uyumadın mı? die yüksek sesle mırlayan ve cvp olarak (uykulu insan reflexi : tekmeyi yiyince bunu duello sanarak güreş tutmayi kendine dustur edinmis,kimi zaman cebren ve hileyle bu yatak ikimize dar,git kanepede zibar fikrini uygulayabilen,kasik pozisyonunda sirtiniz hizasinda yatip,patileriyle sizi yataktan ittirip salona yollayan bir canavar.

    agustos sonu,eylul basi,okullarin acildi-acilacagi bir donemde bostanci civarinda,apartmanimizin bosluguna kutu icinde birakilmis halde bulmustuk kizi.celimsiz kuyrugundan kucuk bedeninden beklenmeyen tiz,sitma gormemis bir sesi vardi.
    ciyak ciyak bagran,nokta kadar seyi doyurmak icin sutle asagi indigimizde,daha gozlerinin acilmadigini ama cok acikgoz oldugunu anladik.
    ilk aylarinda siringaya sut cekip,agzina puskurtmekle besledik.bagirsaklarinda kurt vardi,anne sutu icemedigi icin parazitlenmis bedenini , kafasi kadar haplari oguterek icirmek suretiyle iyilestirdik.
    azcik palazlaninca sokaga salmak niyetindeydik cunku zaten evlere senlik,kiskanc bir oglumuz daha vardi ve bu yeni yavruyu alenen protesto ediyordu.
    talih bu ya,ekim erken soguklasti,kasim kotuydu,aralik camurluydu,ve beyza cok balliydi.
    viyak viyak isyan ettigi kaderi yendi,hayatta kaldi,evin 2.kediligini ve saltanati ele gecirdi.
    asil kedimiz bizdik'in tum isyanlarina ragmen kendi mama kabini bile degil,inadina bizdik'in kabini,yatagini paylasir oldu.
    bu arada beyza genc kiz oldu ve mahalledeki diger tum disiler gibi sarisin,ela gozlu,guzel suratli bizdik'a platonik asikti.
    bizdik sokaktan gelmis,sevismis,rahatlamis uyurken bize gore abisini rahat birakmaz,dibine kadar sokulurdu.bir gun bizdik kendini koklata koklata dibine gelmis uvey kiz kardesine meyil edecekken annemle bana yakalandi.feryat figan,aile baglari brifinginden sonra bizdik'in gercekten utanmis surati gorulmeye degerdi.(kustugunda,tabaginda oldugu halde tenceresinden ciger calarken yakalandiginda da cok utanirdi) nasil anladilar bilmiyorum ama o gun aralarinda gizli bir antlasma imzanmis gibiydi ve uvey de olsa kardes olduklarini sanki biliyorlardi.

    bizdik kisirlastirilmamisti,beyza ise uzun bir sure dongusunu gormeye devam etti,tasinacagimiz zaman,yeni evin bahcesine salariz umudiyle ameliyat edilene kadar..ama beyza asla bizdik kadar cesur olamadi,beraber saldigimizda dahi gitmemek icin direndi,biz de bunu bir istek olarak algilayip,sokaga cikmasini diretmekten vazgectik.
    bizdik yeni yerinde de kiz arkadaslar edindi,hatta tatile giderken gorevliye emanet edilen kisa donem sahipsiz kizlari ve hatta playboyluktan kankasi erkekleri pesine takip kapiya getirdi ki acsalar sahip olarak biz doyuralim.
    beyza'nin bizdik'i sokaktan dondugu vakitlerde kapida karsilamasi hep gorulmeye degerdi,sokak bilgisi diye bisi varsa bunu bizdiktan ogrendigi kesindi.
    bizdik bir keresinde sokak kavgasinda iyi dayak yemis eve geldi,omuzu,kulagi tirmik icindeydi,yakin dovusu gercekten bilmezdi,ince uzun boyuyla zaten kimse pek dovuse tutusmazdi bizdikla,ama biri yani bir kedi , yapili gorunusun ardinda tirtligi fena kesfetmis,oglani turk filmlerindekinden beter dovmustu.
    evin kucuk erkegine pansumani evin kadinlari yapti,hatta beyza bizdik'i kizdirmak pahasina yarasini yalamak da direndi,istedigi kadar hirlasin zaten tirmik atacak mecali kalmayan bizdik bir kez daha bu simarik kiza boyun egmek zorunda kalmisti.
    cerahat buyudu,oglan ameliyat oldu,zaten kabak kedinin onde gideniydi,yaninda hapsuran olsa o da hapsururdu ama bir taneydi.iyilesince tekrar sokaklara cikmak istedi.o gidip kapida bagirirdi ben gidip once evin kapisini,sonra asansorun kapisini acar bizdik'i asaga indirir,sokak kapisindan ugurlar,sabaha karsi apartmana bagirarak gelirken ayni sekilde karsilardim.beyza'nin gorevi,bizdik'in sesi duymadigimda ,bagirarak bana haber vermekti.ne de olsa abisiydi..
    sonra bizdik bir gun gene gitti ve geri gelmedi.bagrarak gelisini duymak icin camlar acik uyuduk,bagirmadi,aramadigimiz sokak,sormadigimiz konu-komsu kalmadi,haftalarca yas tuttuk,biz bizdik'i anlattigimdan farkli severdik,asla unutamadik ama sanki beyza unuttu.
    sonra biraz zaman gecti,artik gelmeyecegine ikna oldugumuz,kabullendigimiz bir sabah bizdik'in yatagini yikamadan , tuyleri vardir diye sarip kaldirdik.beyza sadece bakti,uzaktan,giden kedinin olmayan cenazesinin bu oldugunu dusundugunden emindim ama o gun...
    sonra,sonrasi hep ayni,beyza hukumdarliginda gecen seneler.bazen bizdik'i bilerek soruyoruz,kulaklarini dikip bakacak mi diye,belki ses tonundan bazen bakiyor.ama hatiralarinda cok gecmiste kaldigina eminim...belki diyorum oya baydar'in kitabindaki gibi bir koku gunlugu vardir..belki yaziyordur gunleri,den den isareti koysa bile,kim bilir.

    editle:beyza'nin 12 yasina geldigini,buyuyup hatta orta sekerli yaslandigini,tanker gibi kica,dusuk bir ceneye,devamli bisiler mirildanan bir cemcuk agiza sahip oldugunu bildiririm. hala kaygisiz, hala umursamaz, hala simarik, hala sevmek icin kendisine yalvartiyor, hicazetle tuylerine dokunmamiza izin veriyor...cunku o beyza...bize her kedinin ayri bir karakteri oldugunu ogreten basina buyruk kicina kuyruk kedi...
    niye mi bu kadar ayrintili yazdim? olur da belki biri kedisine bu ismi vermek isterse,ismin karakter uzerindeki etkilerini bilsin diye...
    1997-10.05.2016 22:30
  • hakan şükür'ün eşinin adı (bkz: öyle anımsıyorum)
  • (bkz: dj beyza)
  • biraz öne kendisinden anlamının yumurta olmadığını öğrenmiş bulunduğum, bilgi üniversitesinde hem ekonomi hem de tarih bölümünde üstün bşarı sağlayan nur gibi bir kız...
  • argoda (bkz: kokain).
  • yumurtanin aki kadar beyaz demek ayni zamanda beyaz kadin anlaminda da geliyor.
  • boğaziçi üniversitesi okul öncesi öğretmenliği okuyor kendileri. okulumuzun lacivert gözlü ender insanlardan biridir. onu en çok biri seviyor ki...
  • ebeveynler kendini cennete daha bi yakın hissediyorlar herhalde ki ,şu sıralar bu isimlerden geçilmiyor.
  • tesisi adanada olan bir tavuk çiftliği.
hesabın var mı? giriş yap