• eylül ve onun gibi kızlara küfrettiren, tekin'in yüreğimizi yakarak bitirdiği güzel film.

    --- spoiler ---

    neşeni sikiyim senin eylül

    --- spoiler ---
  • =====spoiler======

    filmin başında gösterilen ile sonunda çıkan olaylar dizisi terstir.
  • spoiler vermedim, spoilerım yok. ben tek başıma gecenin bi' yarısında izledim. çok sevdim. o kadar.

    öncelikle, engin akyürek'i nasıl bir akılla çirkin adam olarak koymuşlar oraya bilemedim.

    sonra,

    filmle ilgili hiç bir bilgim, fikrim yoktu. kanatlarım var ruhumda'yı ve bozcaada'da geçtiğini biliyordum sadece. çok ama çok sevdim. şahane sevdim. aşk, aşkı yaşamak, aşktan korkmak, aşık olmak, aşk olmak... çok, çok güzel anlatılmış.

    ben film eleştirmeni filan değilim, sinema sanatından da çok sey anlamam. izlerim, anı yaşarım, tadını çıkarırım. çok bariz bir şey yoksa rahatsız olmam. bu filmi çok sevdim. beğenmek, başarılı bulmak değil, resmen sevdim.
  • tekrar izleyeceğim film.

    --- spoiler ---

    böyle bitmemesi gereken film. tekin yaşıyor olmalıydı. ve ben bozcaada'ya gideceğim. ne ile karşılaşma ihtimalim olursa olsun.
    --- spoiler ---

    edit: uyarı sonra spoiler düzeltmesi. verilen rahatsızlık için özür.
  • bi küçük popüler kültür meselesi.

    senaristinin sürekli reyting çeken diziler yazmasından mıdır bilinmez yine aynı reyting telaşı seziliyor. bunun yanında pek de anlamadığımız söylemler var. adam gayet yakışıklı ama sürekli çirkinliğinden dem vuruyor, adam karikatürist ama "elimdeki balık kokusu geçmiyor" diyor.

    fakat gün gelir kerem deren dizilerden, popüler kültürden sıkılıp özgün bir yapım ortaya koymaya karar verirse işte o zaman güzel bi yapım izleriz. ilginç bir umut beslemekteyim kendisiyle ilgili.
  • gizemini sonuna kadar korumaya çalışan ve sonuyla seyirciyi şaşırtmayı vaat eden bir film var. tabii böyle bir film için, kurgunun çok çok iyi olması lazım ki ne yazık ki bu filmde o yok. ayrıca sadece şaşırtmakla kalmiyim, merkeze aşkı koyup biraz statü ve insana da odaklaniym diyor film ama orda da karton karakterler ve iyi yazılamamış bir senaryo karşımıza çıkıyor. yani aşk desen yok, felsefe desen yok, biraz gizem ve fena olmayan bir görüntü yönetmenliği var. bunun yerine açın eternal sunshine of the spotless mind' ı, tekrar izleyin derim.
  • farah abdullah'ın berrak diyememesi yüzünden konsantre olamadığım filmdir.
  • kaliteli bir çalışmayla beyaz perdeye aktarılmış film.

    içini acıtıyor insanın. tek in masumiyetine sığınıyorsun, tek oluyorsun bazen. şehirli vicdansızlığına sarılıyorsun sonra, eylül oluyorsun.

    --- spoiler ---

    evet doğru. her hatanın telafisi olmaz hayatta. bazen bedel ödersin
    --- spoiler ---
  • bazilari hunharca elestirmis, begenmemis, ama benim begendigim filmdir. turk sinemasinin ihtiyaci olan yeni ve degisik, kopya olmayan senaryolardir ve bu senaryo da bence yeterince yakalamistir degisik bir aciyi. yazarini ayrica tebrik ediyorum.

    spoiler vermeden once demeden edemeyecegim, ask tehlikeli istir vesselam, siz siz olun kimsenin duygulariyla oynamayin, delikanli olun lan!

    --- spoiler ---

    oncelikle: orospu.

    yazar, filmin basinda kizin evindeki oyuncak barbie bebek ve barbie evini gosterip, kizin kendini bu bebekle bagdastirdigini anlatarak aslinda kizin egoizmini ve kendine asik oldugunu anlatmistir. filmin genelinde kizin simarikligindan anliyoruz mesajin dogrulugunu.

    boyle kizlar gercek hayatta cok var, insanlarla zevk icin ya da kendi gururunu oksamak, egosunu tatmin etmek icin flort eden, onlara umut veren. bu filmdeki orospu daha da fazlasini yapip adamla yatmistir da. sonra da birseyler hissetmeye basladiginda "aman da cok korkuyorum" diye adami mal gibi ortada birakmistir. duygusal olarak, ruhsal olarak zaten normal olmayan asiri hassas bir insana bu muamele yapilirsa olacagi budur zaten, adam intihar eder ya da once kizi oldurur sonra intihar eder. delikanli adam sevdigine zarar vermez gerci, sessiz sedasiz olur. sonra da kiz "aman cok uzgunum, yaw ben seni seviyormusum tuh tuh" der, birkac ay sonra unutur gider. hatta zengin, sisman ve asiri killi bir hiyarla evlenir ve iki cocuk yapar. olup giden garibanin adini hatirlamaz bile.

    bize de "icine edeyim boyle askin izdirabini, iyi ki asik olmuyorum kimseye" diyip, yillardir yalniz uyudugumuz o yataga geri donup uyumak duser, yalnizlik iyidir.

    --- spoiler ---
  • inandırıcılığın sıfır olduğu film. güzel kız çirkin oğlana aşık olur ve olaylar öyle gelişir. böyle bir film yapılmaya çalışılmış ama filmin cast'ı o kadar berbat olmuş ki hikaye inandırıcılığını yitirmiş resmen. önümüze güzel kız diye farah zeynep'i koymuşlar. neresi güzel bu kızın ? tam çok da çirkin değil ama filmde anlatıldığı gibi ahım şahım bir güzelliği kesinlikle yok. hadi bu neyse... çirkin adam diye seçe seçe engin akyürek'i mi seçtiniz ?şu adam çirkinse bir göz dokturuna görünün valla. eylüllün tek'e aşık olduğunu zerre miskal hissetmedim. birde o aşkdan korktuğu sahne de neydi öyle. film boyunca bekledim kızın başına kötü bir şey mi geldi diye. kısacası olmamış.
hesabın var mı? giriş yap