• ingilizce bilmeyen biri olarak bu ukteyi doldurmak bana düşmez ama gene de haddimi aşmakta bir sakınca görmüyorum. gavur bunu "hayranınızım" anlamında kullanıyor. filmlerde, dizilerde falan ep öyle beya!

    (bkz: severek izliyoruz)
  • 2009'da vizyona giren güzel filmlerden birisi diyebilirim bu film için. başrolde patton oswalt ve kevin corrigan var. önce konuyu kısaca anlatiim. paul (patton oswalt) 35 yaşıda bir baltaya sap olamamış hala annesiyle yaşan tam bir loserdır. hayattaki tek zevki fanatiği olduğu giants'ın maçlarını arkadaşı sal'le beraber izleyip radyo programlarında yorum yapmaktır. birgün paul ve sal favori oyuncuları quantrell bishop ile karşılaşırlar ve onu takip etmeye başlarlar, bu takip işinin sonu quantrell bishop'ın paul'ün ağzını yüzünü kırmasıyla son bulur ve olaylar gelişir. tabi film amerika'da geçtiği için spor olarak amerikan futbolunu seçmeleri çok doğal. size tavsiyem bu filmi izlerken kendinizi paul'ün yerine koymanız. diyelim ki fanatik galatasaraylısınız ve arda turan tarafından feci şekilde dövüldünüz. arda'dan şikayetçi olursanız galatasaray şampiyonluğu kaçırıcak ne yapardınız?? konu açısından gerçekten süper bir film. oyunculuklar çok iyi ve doğal. soundtrack de baya sıkı. ama işin ilginç yanı film sadece 13 sinemada oynamış ve 100 bin dolar hasılat yapmış. bence çok daha fazlasını hakediyo, mutlaka izleyin derim. 8/10
  • http://www.imdb.com/title/tt1228953/

    patton oswalt'ın annesi ile yaşaması ve ciddi anlamda siktiriboktan bir hayatının olması bana çağan ırmak'ın karanlıktakiler filmini hatırlattı.. hemen hemen aynı sikimsonik bir hayat var ikisinde de..

    neyse, patton oswalt arkadaşı kevin corrigan ile birlikte fena halde giants fanatiği.. hatta öyle bir fanatizm ki bu maçı evde televizyonda seyretmek yerine stad önünde televizyonda seyrediyorlar -tabii "arıza mı lan bunlar stada niye girmiyorlar?" demeyin bilmiyorum-.. patton oswalt'ın giants fanatikliği ve oyuncularından quantrell bishop'a olan aşkı görülmeye değer.. hani derler ya; "aşkın gözü kördür" diye.. işte bu söz filmde fanatizm ile birlikte harmanlanarak tarif edilmekte..

    bizim gibi futbol manyağı insanlara güzel gelebilecek bir film..
  • filmin senarist-yönetmeni robert d. siegeldir: aronofsky'nin the wrestler'ının senaristinden bahsediyoruz yani. bu da onun yönettiği ilk film.
  • takım fanatizmini işleyen en iyi film diyebilirim. varsa ve kaçırdıysam diye tarama yapmaya çalıştım ama bulamadım. fanatizm deyince insan vahşi film bekliyor. öyle değil. hayatın ılık süzgecinden geçiyor.
hesabın var mı? giriş yap