• her şeyi çok az bilmekle sonuçlanacak sürekli panik hali. öğrendiklerini çabucak unutmak da cabası. yani çok gerekmiyorsa ogrenmeyiverin. bir noktadan sonra ipin ucu kaçıyor. geçende the red pill'in ne olduğunu anlamak için yaklaşık yarım saat debelendim, hiçbir şey de anlamadım. çok mu lazımdı? hayır. ogrenebildim mi? yoo. cidden ne gerek vardı?

    bu anksiyeteyi, süreç içinde besleyen ve kotulestiren bir diğer unsur da bilgi kirliliği/kalabalığı ya da kısaca dezenformasyondur.

    "ekşi sözlükte yarım saat geçirdikten sonra içime anlamsız bir sıkıntı cokuyor. nedenini anlayamıyorum." diyorsanız da cevabı çoğunlukla bu kavramda aramak gerekiyor.
  • sırf bu yüzden saçma sapan bir şeye takıp sekmelerce internet sitesinde dolandım. bunun bir adı olduğunu bilmiyordum bu sayede öğrenmiş de oldum gerçi. *

    tanım: pek çoğumuzda olup da adını koyamadığımız bozukluk.
  • akademik kariyer tercih eden bireylerin kronik rahatsızlığı.
  • herbokolog olmaya çalışmanın kaçınılmaz sonudur..

    okudukça öğrenir, öğrendikçe küçülür, küçüldükçe anlarsınız ve en sonunda hak verirsiniz..

    "tasavvur bilgiden daha önemlidir, çünkü bilgi sınırlıdır."

    bilgiyi bir yelpazeye benzetecek olursak, öğrenmeyi de iki uç arasındaki açıya benzetecek olursak, iki uç arasındaki açı büyüdükçe ufkunuz ve bakış açınız genişliyor evet.. lakin açı 360 dereceye tamamlandığında* elinizdeki öğrenilmiş bilgiler yahut bilgi örüntüsü artık bir yelpazeyi temsil etmez.. başka bir nesneye dönüşmüştür..
    ömrünüz kitaplığınızdaki kitapları bile okumaya yetmeyecektir, bunu da bilirsiniz.. insan zihninin sınırlarını keşfettikçe ürker oysa hayal gücünüzün kapasitesi sınırsızdır..

    "düş gücüne sahip olmak, bilgiye sahip olmaktan daha değerlidir. mantık sizi a noktasından b noktasına götürür. hayal gücü ise her yere."

    esasında mutlak zaman ve göreli zaman arasında sıkışıp kalmak gibi bir sorundan doğar bu anksiyete..
    sanırım en zoru da farkında olarak yaşamak.. bildiklerinin kozmosta bir kum tanesine bile eşdeğer olmadığını bilerek.. hayaller mi? onlar yelpazenin açılmış kısmındaki taralı alanda var olan noktalar gibi..
    o alandaki noktalardan sonsuz sayıda doğru da geçebilir, geçmeyebilir de..

    bir de kitapçıda hissedilen kitap çok ömür az anksiyetesi ile kapışır bu anksiyete.. bu kavgada galip gelecek tek savaşçı ise hiç kuşkusuz nedenlerinden sıyrılmış anksiyetedir..
    atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun pff..
  • alakam olmadığı halde kodlama bilmiyorum diye insanın canını sıkan rahatsızlık

    mesela düşünün; sizin de anaokulunda, ilkokulda kod yazan, robotik öğrenen bilmem ne üreten çocuklar canınızı sıkmıyor mu hiç?

    sıkıyorsa işte siz de bahsettiğim, hatta bahis bile edemediğim 'bilmem ne' kısmının anksiyetesindesinizdir.

    ya da belki de ben deliyimdir...
  • sıkıyor neden kütle çekimi ile kuantum fiziğini birleştirecek bilgi donanımına sahip değilim
    bu bilgi için neden hayatımı adayabilecek rahatlığım yok dediğim çok oluyor mesala
  • okula başlamamışken ansikopedilerimi okuyordum ve hedefim hepsini okuyup tüm bilgileri edinmekti.
    şu an ise her şey derya deniz o yüzden tüm bilgileri edinmek imkansız.
    tavsiyelerim;
    -ilgi alanlarınızı daraltın, mesela 10 tane ilgi alanınız varsa önceliğinizi 5 tanesine verin.
    -youtube videolarını x1.25-1.50 ile izleyin.(yerine göre x2)
    -izlemek istediğiniz dizi-filmleri izlerken dizi-film-dizi-film şeklinde izleyin yani mesela bir diziyi baştan sona izleyip sonra film izleyin sonra tekrar başka diziye başlayın. bu sayede konu bütünlüğüne daha çok odaklanırsınız. arka arkaya 3-4 film izleyince konu bütünlüğü ve odaklanma zorlaşır.
hesabın var mı? giriş yap