bilgi asimetrisi ^*

• bunu aşmanın yolu yoktur ama, bilgi toplamaktanda vazgeçmenin anlamı yoktur. nufus sayimi bu bilgiyi toplamak için en iyi fırsattır, fakat bizim gibi ucuncu dunya ulkeleri bu fırsatıda degerlendiremez.
• james a. mirrlees ve william vickrey adlı iktisatçılara 1996 yılında nobel ödülü kazandıran problem.
• herkesin herseyi veya karsindakinin senin bildigini bilmemesi sorunsalinin ekonomi teorisindeki tanimi.
• birtakim ulkelerde yasadisidir. onune hicbir sekilde gecilemeyecegi sanilsa da, 3 ay icinde %400luk bir artis saglamissa portfoyunuz, dikkat cekersiniz, yakaniza yapisirlar hemen.
  
  ancak, ne insider trading yaptiginizi kanitlamak bu kadar kolaydir, ne de yapmadiginizi kanitlamak kolaydir.
  
  oooyle seneler boyunca surer bununla ilgili davalar.
• finansal varlik emisyonunun yani tahvil, hisse senedi ihracinin firmalar icin cok onemli bir finansman kaynagi olusturamayacagi seklinde bir sonuc ortaya koyan yaklasimdir.
  (bkz: limon problemi)
• (bkz: asymmetric information)
• bilgi asimetrisinin yarattigi bir sorun: "limon problemi"
  
  (bkz: dissallik)
  (bkz: moral hazard)
• (bkz: information asymmetry)
• asimetrik enformasyon, paralel olmayan, benzeşmeyen bilgi anlamına gelen bu kavram, aslında tam rekabetçi piyasaya eleştirel bir yaklaşım. babası, george akerlof'dur.
  akerlof’un potansiyel alıcıların kendilerine sunulan ürünün kalitesini doğrulayamadıkları zaman piyasaların işleyişinin aksayacağını gösteren çalışması, ekonomi alanında “asimetrik enformasyon” konusundaki araştırmaların başlangıcı olarak kabul ediliyor.
• genellikle sermaye piyasalarında problem yaratmaktadır. iki tarafın tam rekabette olduğu gibi tam bilgiye sahip olmaması, aksine eksik bilgiye sahip olmasından kaynaklanır. örneğin karşılıklı para akışı olacak iki tarafta eksik bilgi olması ve bunun tahmin edilmesi bu anlaşmayı bozmaya ya da baştan yapmamaya neden olmaktadır. bunun var olması ise piyasayı durgunluğa itecektir. bunun engellenmesi daha çok kanunlar ile gerçekleştirilmektedir.