• buyuk cogunlugu (bkz: bilgisayar muhendisligi)nden mezun olmus, sabah 9 aksam 6 memur zihniyetiyle bilgisayarin basina oturup kalkan, evlerinde genellikle bilgisayari olmayan ve hatta gormek istemeyen, bilgisayar egitimi almis, zorla guzellik yapan insan tipi. bi de muhendis olmayanlari oluyo ki bunlarin onlar apayri ve opulesi (bkz: coder), velakin piyasada adam yerine koyulmayani.
  • nerde o eski programcılar dedirten, fatware pazarlama yöntemleri yüzünden gittikçe vasıfsızlaşmaya başlamış insanlar.yoksa bunların müsebbibi software engineerlar mı?bilemem ben bunların hepsine programcı derim.
  • bilgisayar programı satan kişi.
  • bilgisayar ile hiç bir alakası olmayan bazı insanların, bilgisayarda çalışan her programı kullanabilme yetisine sahip olan kişiler var olduğuna inanıp o kişiler hakkında kullandıkları sıfat*.
  • genellikle kendi yazdığı programı test edemeyen bireydir, bu kişiler programın hata vermesine neden olacak davranış biçimini sergileyemedikleri için programın dört dörtlük çalışıtığını düşünerek hareket ederler bu nedenle her programıcının bir tester ekibine ihtiyacı vardır. ayrıca toplum içinde mesleği sorulduğunda yakınları şahsın mesleğini tanımlarken genellikle bilgisayarcı sıfatını kullanır bu nedenle hemen her defasında bu bilgilendirmeyi düzeltme gereği duyulur.

    (bkz: kendimden biliyorum)
  • şimdi nerede o eski programcılar edebiyatı yapmak gibi olacak ama, yeni nesli pek bir tuhafmış bunların.

    ne bileyim eskiden bilgisayarla ilgilenen adamlar bilimle, sinemayla falan da ilgilenirlerdi. hadi klingoncayı geçtim, onu ben de bilmiyorum ama bu kadar da olmaz ki:

    bizim şirkette "hani var ya uzaylı filmde* robotik bi adam* ona benzemişsin." diyen bir tanesine denk geldim.

    o an çarpılacak, elleri ters dönecek zannettim, gözlerimi kapattım. sonra baktım bişey olmamış aynen duruyor.
  • önlisans bilgisayar programcılığı bölümü mezunu kişilere verilen sıfat. bilgisayar mühendisleri de program yazar elbette ama aldıkları ünvan gelende yazılım mühendisi olmaktadır. hatta; yazılım uzmanı, yazılım geliştirme uzmanı, yazılım geliştirici gibi ünvanlarda her iki bölüm mezunu için de kullanılır.
  • bir bilgisayar programcısı için hayat zehir tadında geçer.

    bilmemne meslek yüksekokulundan mezun olursun. bir yazılım firmasında işe başlarsın. yazdığın yazılımı müşterilere tanıtır ve satarsın. buraya kadar herşey güzeldir. ancak satışı yaptıktan sonra müşterinin ek istekleri başlar. yok bunu böyle yapamazmıyız, bunu bu şekilde yapsak daha kolay olmaz mı vs. sorulardan kastediyorum. ve de bir paket programın satışını yapmışsanız ne kadar değişiklik yapmamız mümkün değil derseniz o kadar inatla ısrar ederler. o yüzden müşteriye bi ara yaparız deyip yalan söylemektir bilgisayar programcısı olmak. tabiki müşterinin istekleri dışında kullanırken yaptığı hatalar vardır. mesela wi-fi ile senkronize olan cihazlar arasındaki bağlantı modem yüzünden bile kopsa sorun sizin programınızdadır. sorunun sebebini bulup bilgi verdiğinizde hiçbişey olmamış gibi davranmaya devam etmezler mi o zaman çıldırma konumuna gelirsiniz. yeri gelir sabahlara kadar müşterinin bilgisayarında yaptıkları hataları düzeltmekle uğraşabilirsiniz. hem işleri aceledir hem sadece tek müşterinizmiş gibi davranırlar.

    tabiki bilgisayar programcısı olmak sadece işyeri ile kalmaz hiçbir zaman. elbet ki arkadaşlarınız da vardır. (asosyal insanlar da olsalar elbet birkaç arkadaşı oluyor insanın) bunca işinizin arasında size gelip bana hede hödö yapan program/web sitesi lazım derler. kibarca reddetmeyi deneyebilirsiniz ama alacağınız cevap karşısında ne kadar direnebilirsiniz size kalmış. hemen cevaplar hazırdır çünkü.

    "vaaayy kırk yılın başı bişey istedik sen de salla bakalım bizi üçkağıtçı" lafını yapıştırdıklarında gel hadi ne istiyorsun (allahın cezası (burası içten geçer tabi)) diye masaya oturulur.

    nereden mi biliyorum ? mevzunun canlı şahidiyim çünkü..
  • şöyle bir fanteziye sahip insan: kucağında laptop'u çırılçıplak kod yazarken sevişmeyi düşlediği kız yaklaşır ve - aaaaa! ne guzel kod. hemen sevişelim. der, ve olaylar gelişir

    edit: kendimden biliyorum
  • özetle bu işte okul bitirmiş lisansını ön lisansınıda yaşamış birisi olarak.ayrıca yıllarca deneyim edinmiş biriside olarak şunu söylemeliyim.
    bu işin mühendisi teknikeri olmaz.
    yetiştirirsin kendini sabır küpü olursun tırmalarsın yıllarca vücudunu birşey olursun.
    heleki türkiyede gerçi oda zor.
    zaten bu işi yapıyorsan sabrı egosuzluğuda hayatına işlemen gerek. ego sahibiysen bu işte gerekli sabrada ulaşamazsın.

    zordur. çaba ister, hastalık bağımlılık yapar nice para kazandıran başka işler yapıp geri döndüm. ama ülkemdeki halini görüncede tekrar üzüldüm. fakat seviyorum çok küfür etsemde işimi seviyorum. bir insanın hafif meşrep bir kadına duyduğu aşk gibi çamura gireceğini bile bile peşinden koşturmak. çocukluk aşkıydı belki kaynağı ona olan sonsuz aşkın
    zor olanı başardığındaki o hazzı hayatımda hiç bir işte duymadım başka işlerde bir işe yaradığımı hissedemedim işe yarasamda hissedemedim, belkide karmaşık olmamalarından ötürü.
hesabın var mı? giriş yap