• bugün sınavından çıkan kızım, soru kitapçığını uzatıp -anne, cevaplarımı kontrol etsene diye tepemde dikilince, şöyle bi göz gezdirdim.

    bir eğitim kurumundan mezun olabilmem kesinlikle mucize!

    edit: ya da çocuk benden değil
  • özel yetenekli *
    ve
    üstün zekalı * olduğu çeşitli aşamalarla tanılanmış , devlet veya özel okul öğrencilerinin gittiği kurumdur.

    yukarıdaki özelliklerden biri veya ikisi birden bir çocukta mevcut ise bu merkezler onun daha da gelişmesine yardımcı olacaktır. okulda ders saatinin yetmemesinden kaynaklanan "cevheri keşfedememek" bilsemlerde giderilmeye çalışılmaktadır.

    okuldaki mekanikleşmiş sınav sisteminde çocuğunu robot gibi yetiştirmek yerine sanattan anlayan, bilimsel projelerde yer alabilen * insan yetiştirmek isteyen velilerin, muhakkak kurumla ilgili bilgi sahibi olması gerekir.

    haa ülkemizin eğitim sistemi öyle çok mükemmel değil o konu herkesin malumu. dolayısıyla bilsem 'in kalitesini çok yukarılarda beklemeyin. ama şunu anlamaya çalışın. buraya gelen öğrenci 2-3 kişilik gruplar halinde en az 60 dakika etkinlikle uğraşıyor. bakın ders demiyorum. etkinlik diyorum. yani kalabalık mevcutlu sınıfında uyuyarak, dalıp giderek, tablet/cep telefon oynayarak değil. severek, işin içine katılarak öğreniyor.
    çeşitli projelere katılıyor. gerçi proje kelimesinin içini boşalttık ama sonuçta bir projenin aşamalarını aşağı yukarı tamamlıyor buraya gelen öğrenci.

    bu merkezlerin geçmişi çok fazla değil. hele eskiden her ilde bulunmyordu. daha yeni yeni emeklemeye başladı bu merkezler. eğitim politikası değişmezse -hani yeni bakan geldi- 5 sene içinde daha iyi yerlere gelecektir.
  • yaklaşık 4 aydır bilim sanat merkezine gitmekte ve üstün zekalı ve yetenekli öğrencilerle çalışmaktayım. öğrenciler ders veya ders dışı eğitici birçok şeye açlar. sorun şu ki öğretmenlerin çok esnek olması. belli bir programa bağlı olmamalarından dolayı her öğretmen kendince içeriği doldurmakta. nitelikli bir öğretmenin belli bir programa bağlı olmaması avantaj olsa da bu durumu kötüye kullanabilecek öğretmenler de mevcut. gözlemlediğim kadarıyla birçok öğretmen soru çözme, konu anlatımı gibi kurs hizmeti vermekte. haliyle öğrenciler de gelmeme eğilimi göstermekte. daha nitelikli içeriklerle öğrencilerin yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum
  • kisaca bilsem diye gecen, ustun zekali cocuklara ait merkezlere verilen isim. buraya ozel yetenek (resim, muzik) ve iq sinaviyla alinan cocuklar, hafta da bes saat burada ozel egitilen ogretmenler esliginde egitime tabi tutulurlar. ilk onceleri pilot bolgelerde faliyete gecmeye basladi. simdilerde sanirim cogu yerde bu merkezleri gormek mumkun.

    (bkz: bilsem)
  • daha önce yapılan alımlarda buradaki sisteme ayak uyduracak düzeyde olan öğrenciler öğretmenleri tarafından bildiriliyor ve sadece bu öğrenciler sınava tabi tutuluyordu. ancak dünkü sınavda neredeyse tüm öğrencileri sınava soktular ve ilk defa bu sınava ikinci sınıf öğrencileri de girdi.

    muhtemelen bir kaç gün içinde sorular yayınlanacak ve eminim buralar acayip şenlenecek. sorular neredeyse ales düzeyinde ve bir çoğu herkesin farklı yorumlayabileceği türden sorular. bakın sadece çocuklar için değil herkes için diyorum. bir çoğu ezberci eğitim sistemi sayesinde sınıflarında ve ailelerinin gözünde bir numara olan çocukların dünkü sınavdan sonra ne hale geldiklerini görmeniz lazımdı. gözetmen olan birçok arkadaşım da sınavdan çocukların ağlaya ağlaya çıktığını söyledi.

    aslında düzgün ilerleyen bir sistemin daha bu hükümet eliyle nasıl laçkalaştıgının göstergesi oldu bu sınav. üstün zekalı olmasa da belirli bir seviyenin üzerinde yetenekleri olan öğrencileri yine bu doğrultuda yetişmiş öğretmenler eliyle ezberci sistemden uzak bireyler olarak yetiştirmeyi hedeflerken yandaş ögretmenleri buraya yerleştirip bir de saçma sapan sınav sistemi getirip sonunda da her zaman olduğu gibi sübjektif bir mülakat koyup hem büyüme çağındaki çocukların psikolojisini mahvettiler hem de gerçekten ihtiyacı olan çocukların önünü kestiler.
  • öncelikle sözlükte bilsem ile birlikte iki ayrı başlığı olan eğitim kurumlarıdır. zamanında sadece 3'ten 4'e geçen öğrencileri alırken şu anda iyice genişletmişler sanırım aralığı. ben de burayı zamanında üçten dörde geçerken kazanmıştım ve lise 3'te de mezun olmuştum.

    hakkında atılıp tutulanlar var, içeriden bilgi girenler var benim gibi, bin türlü de eleştiri gelmiş. haklıdır, haklı değildir yapmayacağım, ben de direkt kendi bilgimi aktaracağım. aşağıda anlatacağım her şey istanbul bilsem çevresinde yaptığım gözlemlerdir. başka şehirlerde dönen şeylerden ötürü koca projeyi kötülemeyin diye belirtiyorum.

    benim sınavına girdiğim zamanlarda okulumdan sadece 4 kişi bu sınava yollanmıştı ve iki kişi kazanmıştı. şimdiki gibi bütün sınıfları yollamaca yoktu.
    sınavın içeriğini ve kazanırsak olacakları tamamen biliyorduk.
    kazandıktan sonrası başta zorlayıcı fakat bir o kadar ufuk açıcı bir dönemdi. ders anlayışı, öğrenim yöntemleri çok farklıydı. serbestliğin tadına varabiliyordunuz.
    okul sonrası gidiyor olmak sanırım en zor ve yorucu kısmıydı. daha sonra haftasonuna kaydırarak aşmıştık bu problemi. tabii yaşın da etkisi var.
    okulda öğrendiğimden daha fazlasını ve en önemlisi daha farklısını burada öğrendiğimi rahatlıkla söyleyebilirim.
    destekten byf'ye geçiş süreci biraz sancılıydı çünkü bir ton ders almaktan en fazla 2-3 tane seçebileceğin zamanlara geçiyordun.
    tabii ben ders alıp alıp bıraktım, bazısını kaldıramadım, bazısında hocayı tutmadı/tutamadı meb. meb'in bu tutarsızlıkları epey zarar veriyordu projeye.
    en sonunda matematik ve ingilizce bitirerek mezun oldum buradan. ulan bu kadar övdün de gittin okulda da gördüğün alanlardan mı mezun oldun diyeceksiniz cevabım şudur ki okulda gördüğüm hiçbir konuyu bilsem'de görmedim. bazı öğrendiğim şeyler o kadar inanılmazdı ki okuldan soğutuyordu hatta beni.
    sonuç olarak buraya akıttığım kaynaktan, zamandan hiçbir şekilde pişman değilim.

    not: aklıma geldikçe yapılmış eleştirileri cevaplayabilecek düzeltmeler yapacağım. şimdi aklıma geldiği kadarını yazıverdim.
  • öğretmenlerinin hayli donanımlı oldukları kesindir de bu donanımlarını çocuklarla paylaşmak için ne kadar hevesli oldukları tartışılır. bilsem i genelde kariyerlerinde basamak atlamak için kullanan meslektaşlarım kişisel çalışmalarından başını kaldırıp çocuklara bakmaya fırsat bulamamaktadır. yine de bireye açtığı yaşam görüş pencerelerinin kalitesi yadsınamaz, harcanan zamana , verilen emeğe değer. çocuklar ciddi kazanımlar elde ederler.
  • çok güzel insanlar eğitim veriyor gerçekten.
    5 senede 3 kurum değiştik.
    2. kurumdan 3. kuruma geçmemek için itiraz ettik. ciddi bir bağış yapmamız istendi.
    yapmadık paşa paşa 3. kuruma geçtik.
    okul aile birliği de sürekli para istiyor ha açıldık açılacağız diye.
    para para para..
    ama haklarını yiyemem. iyi öğretmenler var ve sıkı tutuyorlar da malzeme var mı?
    o biraz sıkıntı.
    malzemesiz de robotik dersi?
    ya da teknoloji tasarım dersinde 30dk da verilmeye çalışılan dersler..
    yani devlet bir iş yapıyor da takipçisi olsa keşke. üstün zekalı ya da ciddi elemeyle buraya hak kazanan öğrenciler gerçekten şanslı mı şanssız mı? düşünmeli.
    yükleyin misyonları çocuklara, ailelere.. takibini yapmayın.
    yakışır..
  • yaygınlaştırılmasına rağmen hala birçok insan tarafından bilinmeyen eğitim kurumu. öğretmenler arasında dahi bilinirliği düşük. çoğu kişi buraları özel okul zannediyor. o yüzden hakkında biraz bilgi verelim.

    milli eğitim bakanlığı, özel eğitim genel müdürlüğüne bağlıdır.
    öğretmenleri, öğrencileri gibi sınavla seçilir ve genellikle lisansüstü eğitim yapmış öğretmenler tercih edilir.
    öğrenciler okul dışı zamanlarda ders dışı eğitim almak için bu kurumlara gelirler.
    ilkokul 2, 3 veya 4. sınıfta, sınıf öğretmeninin tavsiyesi ile sınava giren öğrenciler kazandıkları takdirde zorunlu eğitim hayatları boyunca bu kuruma devam ederler. yine de her eğitim öğretim yılı başında kayıt yenilemeleri gerekmektedir.
    bu kurumlarda öğrencilerin 1. bireysel yeteneklerini fark ettirmeye ve 2. özel yeteneklerini geliştirmeye yönelik farklı öğretim programları uygulanır. öğrencinin yaşına ve gelişim seviyesine göre 1den 2ye geçilir.
    yazılı yapma, not verme gibi işler yoktur, gelişim izlenir ve bununla ilgili değerlendirmeler yapılır.
    seçili ders için normal müfredat anlatılmaz, dersin çerçeve programı içinde ihtiyaç duyulan bilgiler paylaşılır.
    seçili dersler/atölyelerde en fazla 8-10 kişilik gruplar vardır. 2 öğrenci için de ders açılabilir.

    ilk aklıma gelenler bunlar, devamı gelirse editlerim.
  • yıllar sonra aklıma gelen kurum.
    7 yaşımda urla'da bunun okulu için (asiye hüseyin akyüz bilim ve ilköğretim okulu diye geçiyordu, bilim sanat merkezi içinde dahildi diye hatırlıyorum) sınavlara girdim ve kazandım.
    yaklaşık 3-4 yıl okuduk ama o güzelim hocalarımızın yerini başkaları aldı, ailemin dediğine göre sistem saçmalamaya başladı (sınavsız öğrenciler girmeye falan başladı). sonra okulu normal okula dönüştürüp bilim sanatı ek merkez yaptılar falan, oraya da devam ettik.
    neyse, hayatımda bir etkisi var mı bilmiyorum tabi küçüktüm hatırlamıyorum ama genel olarak sınıf arkadaşlarımın çoğu güzel yerlere geldi. ben de orada aldığım eğitimi (öyle matematik vs değil, oturup tırtıl dönüşümü takip ediyorduk, piyano dersleri vardı, öğretmen bizi alıp doğaya götürürdü, bahçelere götürürdü. kendi evlerine gidip bütün sınıfa kurabiye vs verirlerdi böyle türkiye'de olmayan bir ortamdı) başka yerde almadım. sonradan ezbere dayalı sistem içine girdik gitti. neyse kötü yerde değiliz, avrupa'da çalışıyorum, mutluyum ama daha düzgün bir sistem olsa ve devam etse acaba nerede olurdum merak ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap