bilinçsizlik

• hayatın genel akışına, sizi götüren derenin debisine, sizi sarmalayan sosyal yapının karakteristiğine şöyle bir "durun lan iki dakka düşüneyim" diyememek.
• (bkz: gecici bilinc kaybi)
• olaylari tartma biçme yetisi gelismemis bünyelerin hayata bungee jumping misali ama iplerini baglamadan atlama halleri.
• klasik buzdagi benzetmesiyle dusunursek;
  
  bilinc; buzdaginin gorunen kismi ise,
  bilincalti; buzdaginin gorunmeyen kismi ise,
  bilincsizlik; buzdagina bodoslama dalan titanik'tir.
• güzel, sorunsuz bir hayatın, huzurun anahtarıdır bilinçsizlik. çünkü işin içine bilinç girdiği anda mutsuzluk, tatminsizlik, sıkıntılar, istekler başlar. onun için insan alkol aldıkça mutlu olur mesela, bilinç azaldıkça hayat güzelleşir. ters orantı.
  o yüzden içmek lazım sonuna kadar, sonra uçup gitmek, bu dünyayla bağları koparıp, artık o bilinçsizlik düzeyinde yaşamak, bundan sonra huzuru orada bulmak lazım mümkünse..
• hastalıktan, travmadan, kafaya alınan darbeden ya da genel tıbbi anesteziden kaynaklanabilen.. ve duyusal farkındalığın tamamen kaybolmasına ve kişinin çevresine tepki vermemesine neden olur bilinçsizlik.
  
  misal;
  sağlı sollu kroşelerin cirit attığı ringde.. kafasına feleğini şarşırtacak bir hızla aldığı darbeden cenin pozisyonuna geçen boksörün yaşadığı geçici bilinçsizlik hali.
• erkekler bilinçsizliğin, yokluğun vücut bulmuş halidir. kadınlar da bilincin varlığın vücudu.
• bize verilebilecek en büyük vaat bilinçsizliktir. yargıç tanrı, yeryüzünde yeterince acı çekenleri, bilincin olmadığı cennetine alacak. yeterli acıyı çekmeyenler ise döngüsel olarak yeryüzüne gelecekler. hepsi sonunda, tanrı'ya yani bilinçsiz bilince, bilinçsiz şekilde ulaşacaklar. tanrı, insanı acı çektiği için yarattı. acısını paylaşmak istiyordu. zamanın öncesinde yarattığı her bir ruh bilinçsizliğe kavuştuğunda, o da kendi bilincini yok edecek.
• "bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler."
• farkındalık eksikliği...