• ingilizce'deki cognitive sözcüğünün karşılığı olarak bizde uydurulmuş bir sözcük. genel olarak tüm uydurma sözcüklerde olduğu gibi bu sözcük de kendisiyle karşılaşıldığında buz gibi bir hava estirir. anlamına, ima ettiklerine kişiyi tam manasıyla ortak edemez. öyle durup durur; anlamının ya da içeriğinin tam olarak ne olduğu belli olmadığından kullanıcısına göre farklı roller üstlenebiliyor. öztürkçeciliği yalnız ve ancak türetme dilden ibaret zanneden akıldan piyade ve de zekadan varestelere selam olsun buradan.
  • (bkz: biliş)

    bu sözcüğü komik bulup da yerine kognitif falan diyenlerin, kompütere her bilgisayar dediklerinde de kendilerini tutamayıp yarıldığını biliyor muydunuz?
  • zihinsel etkinliklerin agirlikta oldugu alandir.

    ornegin,

    bir konu, olay veya durumu tanima, yorumlama, aciklama, ornek verme, analiz etme ve senteze varma, degerlendirme gibi.

    bilissel alan duzeyleri:

    . bilgi
    . kavrama
    . uygulama
    . analiz
    . sentez
  • bilişle ilgili, zekânın işleyişiyle ilgili, kognitif.*
  • ing. cognitive
  • -sel eki, cumhuriyetin dil mühendisliği ve kurumsal kelime üretimi öncesinde türkçede uysal vs. dışında kullanımı, evrimsel doğal tarihinde kullanımı hiç yaygın olmayan, ancak ihtiyaç üzerine devreye alınmış başvurulmuş bir çaredir.

    "bilimsel"deki -sel de tartışmalıdır. ancak bir kavramdan nisbet ifade eden türetme yapmak için, ingilizce vs. gibi avrupa dillerinden veya arapça farsça nispet ekleri kullanmak dışında (fizikî veya felsefik* dememek için) artık pek geri de dönülmez şekilde yaygınlaşmış uzlaşım haline gelmiş çözüm budur. fizik - fizikî - fizikal - fiziksel seçeneklerinde fiziksel tercih olunmuştur. her neyse asıl benim cognition yerine biliş ve/veya bilişsellik* denmesi gerektiği yönünde düşüncelerim var onu nasıl izah edeceez o büyük mes'ele.
  • bilişsel alandaki düzeylere göre örnek davranışlar;

    * bilgi: bir elementin tanımını doğru olarak söyleme, verilen maddenin element ya da bileşik olduğunu yazma.

    * kavrama: seçme/seçilme hakkı, soyadı kanunu, latin harflerin kabulü gibi olguların nedenlerini yazma.

    * uygulama: deney için gerekli ortamı öğretmen gözetiminde yapabilme, malzemeleri hazırlama, sonuçları rapor etme.

    * analiz: parçada geçen cümlenin ögelerini bulup gösterme, parçanın ana fikrini bulup söyleme.

    * sentez: mevcut yaklaşımların ne olduğunu bulma, yaklaşımların eksik yönlerini bulup bu eksik yönleri giderici hipotezler oluşturma.

    * değerlendirme: görsel alanda eleştirel çalışmalar yapabilme, birden fazla öğrenme kuramını karşılaştırıp değerlendirme.
  • (bkz: duyuşsal)
    (bkz: psikomotor)
  • türk eğitim sisteminin en eksik kaldığı alandır.
hesabın var mı? giriş yap