• esasen porno film olmayıp, softcore/erotik sınıflandırmasına alınabilecek 1977 yılına ait bir david hamilton filmi. filmin kendisi oldukça bayık olmakla beraber çok popüler bir jenerik müziği vardır ki, francis lai'nin klasik statüsüne erişmiş bu müziği sarah brightman tarafından bile timeless albümünde (ki en güzel haline kendisi sayesinde erişmiştir) yorumlanmıştır.
  • melissa adlı çoğu kişinin adını bilmediği ama duyunca "aaa bu o parça" demelerine neden olan süper bir parçası olan filmin adı.
  • yine bir 'abi fotoğrafçılar film işine girince ortaya şiir gibi bişiy çıkıyo yaa' tepkisi verdiğimiz ve tipik hamilton ögeleri taşıyan filmle karşı karşıyayız. soft focus, çıplaklık, tül, antik temalar ve elbette erken-ergenlik dönemi kızları. özellikle filmin ilk yarısında 'çocuk' çıplaklığı rahatsız edici boyutlara ulaşsa da*, ki estetikliği de etiği de tartışılır, filmin genel olarak francis lai çıkışlı soundtracklerinden tutun da kartpostal gibi mekan/dekor/kıyafet seçimi insanı büyülüyor. ne yazık ki film ilham aldığı 'bilitisin şarkıları' şiir serisini başarılı uyarlayamamış ve ortaya oldukça zayıf bir senaryo çıkmış. oyuncuların berbat ötesi performanslarına değinmek dahi istemiyorum.
  • 1977 yapımı, romantik drama türündeki david hamilton filmi. senaryosu fransız şair pierre louys şiirlerinden (bkz: les chansons de bilitis) etkilenerek yazılmış ancak onlara birebir sadık kalınmamıştır. filmin hikayesinin anlatımında bence senaryosu ve görselliği kadar etkili olan müziğini ise ünlü fransız besteci francis lai yapmıştır, ki kendisi bu tür filmler için yaptığı müziklerle o dönemde çok büyük bir üne sahipti. filmin her ne kadar çok güçlü bir senaryosu olmasa da, müzikleri, romantik ve düşsel atmosferi ve tabii ki şiirsel sinematografisi nedeniyle izlenebilecek soft erotik bir yapım. nitekim filmin yönetmeni olan david hamilton da hem biçim (bkz: soft focus) hem de içerik olarak bu filme yaklaşan fotoğraf çalışmalarıyla ünlü bir sanatçı.

    filmde, ergenlik çağındaki bilitis isimli genç bir kızın, babasının bir arkadaşının kızı olan melissa ve onun yeni evlendiği eşi ile beraber çıktığı yaz tatili süresince yaşadığı cinselliği keşfediş yolculuğundan kesitler sunuluyor. bilitis'ten yaşça daha büyük ve tecrübeli olan melissa'nın ona rehberlik etmesini, bilitis'in bu genç çifti gözlemlemesini ve zaman geçtikçe melissa'ya hayranlık duyarak ona her anlamda yakınlaşmasını izliyoruz. bence filmdeki bu keşif öyküsünü dikkate değer kılan en önemli şeylerden biri de, bilitis'in aslında erkek çocuk bekleyen bir aile tarafından sanki bir erkek çocukmuş gibi davranılarak büyütülmüş ve kendi cinsel kimliğine yabancılaşmış olmasıydı. bu yüzden bilitis'in karşı cinsle kurduğu her tensel yakınlaşma onda fazlasıyla gerilime ve hatta bir tür şaşkınlığa yol açıyor. ancak yavaş yavaş bu durumun değişmesine ve bilitis'in kendi doğal içgüdülerini keşfederken verdiği duygusal mücadeleye tanık oluyoruz. keşke bu hikaye biraz daha sağlam bir senaryo ve daha iyi bir oyunculukla anlatılmış olsaydı diye düşündüm izledikten sonra. çünkü neredeyse hiçbir karakteri tam olarak tanıyamıyoruz, sadece bilitis etrafındaki cinsel gerilimin figüranları gibi kalıyorlar. velhasıl burada beni asıl ilgilendiren şey, filmin kendisinden çok 70li yılların cinsel özgürlüğü yücelten ifade tarzına, estetiğine ve bunun sinemaya yansımalarına bir kez daha tanıklık etme fırsatını vermesi. tabi o dönem pier paolo pasolini gibi bazı yönetmenler bu konuda çok daha yetkin eserler verse de, zaman zaman bilitis ve emmanuelle gibi o döneme ait bu tür orta karar filmleri izleyerek, o romantik ve şiirsel havayı tatmak duygulara iyi geliyor diyebilirim. elbette bu romantik şiirselliğe daha iyi nüfuz edebilmek için pierre louys şiirlerine ve hatta işin iyice özüne inilerek, antik yunanlı kadın şair sappho'ya kadar gidilebilir.
  • tarihsel kişi olarak pierre louys'ün uydurduğu ve sappho'nun çağdaşı ve bir dönem sevgilisi yarı grek yarı fenikeli kadın şair diye edebiyat dünyasını yan yatırdığı bir yapay karakter.

    filmi görün görmeyin müziğini hemen anımsayacağınız soft erotik lesbiyen diye kodlanıverilecek film. 1977 ürünü, yetmişlerin o genel iyimser ve deneyci havasından o da nasibini almış.

    "bir erkek yazarın hayalgücünden doğan kurmaca bir kadın şair olan bilitis 1955'de san fransisco'da kurulan ilk lezbiyen grubunun ismine ilham vermişti ve o gün bugündür lezbiyenlerin ana kraliçesi, lezbiyen aşkın en önemli sembollerinden biri." diye biten çok güzel bir radikal kültür sayfasının linki..

    (bkz: bitlis/@ibisile)
    (bkz: lilith)
    (bkz: lezbiyen/@ibisile), lezbiyen aşk
  • 6 senelik bir lezbiyen/biseksüel kadının bir araya geldiği, genelde üye sayısı 200 civarında dolaştığı;

    kimi zaman özgürlüklerin konuşulup tartışılıdığı
    kimi zaman başka özgürlüklerin manipule ediip tartışmaların, ayrımcılıkların yaşandığı
    birilerinin hayatlarının aşklarını tanıdıkları,
    birilerinin dostluklar edindiği,
    birilerinin kendini keşfedip ilklerini yaşadığı
    birilerinin hile, yalan, dolan, aldatma, sanal alemi tanıdığı
    birilerinin cinsellik, aşk, dostluk, eşcinsel haklar konusunda bilgi edindiği
    ama herkesin yanlış veya yalnız olmadığı anladığı
    ama herkesin aynı kimlik bunalımlarından, homofobilerden, benzer sancılar çekerek atlattığını gördüğü

    bir mail grubu idi. bazıları için sadece bir mail grubu, bazıları için ise bir iletisim grubunun çok ötesinde bir şeydi.

    sanırım o da sapphonun kızları, venüsün kızkardeşleri, legato gibi tarih oldu.
  • (bkz: sappho)
  • http://groups.yahoo.com/group/bilitis/ adresinden ulasabileceginiz e-iletisim grubu. yahoogroup tanitiminda ;

    "bilitis mail listesi 2 ekim 1999 yilinda, ankara kokenli eski sapphonunkizlari tarafindan lezbiyen ve biseksüel olan escinsel kadinlarin iletisim listesi olarak kuruldu. eski sapphonunkizlari 2000 yilinda grup surecinin feshine karar verdikten bir sure sonra listenin ismini degistirmistir. sanal bir iletisim listesi olan bilitis ile dagilan bir lezbiyen feminist bir grubun actigi bir mail listesinin birbirine karistirilmasi ve yanlis anlamalarin olmasini engellemek icin, grubun ismi bilitis olarak degistirilmistir.

    liste birbirinden uzak ve sirf escinsel olduklari icin yalnizlastirilan kadinlari bulusturmak icindir. turkiye’ nin pek cok ilinden oldugu gibi yurtdisindan da arkadaslarimiz listededir.

    bilitis mail listesinde; lgbt (lezbiyen, gey, biseksuel, transgender) haberler, duyuru ve tartismalar, kadin soru ve sorunlari, kisinin izni dagilinde paylasimlar, turkiye’deki lezbiyen feminist hareket, lezbiyen gey ozgurlesme hareketi, escinsel grup ve yayinlari hakkindaki mailler gonderilir. liste bir grup degil sadece bir iletisim listesidir"

    edit: üyelik için referans isterler. ya bir üyenin referans olmasını, ya da kimi zaman telefonla konfirme etmeye çalışırlar. bunun dışında kimseyi tanımam ama telefonumu da vermem demeniz durumunda birkaç mailleşme ile ikna olabilir moderatörler.
  • taa yillar once, adana'daki arzu sinemasi'nin* onunden gecerken gordugum porno filmin adi.
  • coming of age kategorisinde değerlendirildiğinde oldukça başarılı olan 1977 tarihli david hamilton filmi.

    öncelikte hamilton’un oldukça soft-estetik sinematografisini tam anlamıyla tecrübe etmek için filmin kaliteli rip’ini izlemeniz gerekiyor.

    film insan doğası ve cinsellik kavramlarını romantizm ve drama temasıyla işliyor. büyüme sürecinde olan bilitis‘ait olduğu güvenli kozasından çıkıp, yetişkinlerin dünyasına girince sudan çıkmış balığa dönüyor bir nevi. kendi benliğini ve cinselliğini keşfetmeye çalışıyor. hikayenin sonunda ise henüz büyümeye hazır olmadığını anlayıp ait olduğu yere, güvenli kozasına geri dönüyor.

    hikayedeki yan karakterlerin sönük kalması beni rahatsız etmedi. olayları bilitis‘in bakış açısından anlatıldığı için karakterler bir nevi edilen tecrübelerin aracı konumunda zaten. bu sebeple daha başka bir şekilde bu hikaye anlatılamazdı diye düşünüyorum.
hesabın var mı? giriş yap