• cehennem simulasyonu.
  • beyaz keten pantolon altına timsah derisi ayakkabı giyip, altın kaplamalı telefon ve beyaz çerçeveli güneş gözlüğü ile gezen öte yandan acayip bir differential equations sınavından 100 alan tuhaf bir öğrenciye ve daha nice cins tipe çatı olan bölümdür.

    yukarıdaki şahsı tanıdıktan sonra edit: inanılmaz derecede kral bir adamdır.
  • öğrencilerini dinleme, düşünme, insan yerine zahmetine bile girmeyen hocaların hayli çoğunlukta olduğu bölümdür. bu hocalar öyle insanlardır ki, kendi hatalarını öğrencilere çektirmekte bir yanlış görmezler.

    örneğin, bu dönem eee491 kodlu senior project dersinin formatı derslerin başlamasına 1 hafta kadar kala değiştirilmiştir. yeni formata göre, bölümün yarısı dersi 1. dönem diğer yarısı ise 2. dönem alacaktır. bu dersin otomatik olarak eklenmediği öğrenciler, dersi 2. dönem alacaklarından fazladan 1 alan seçmelisi almaya çalışmaktadırlar. ancak, her ne halttansa, bu dönem açılan alan seçmelisi sayısı oldukça azalmıştır. dolayısı ile, neredeyse herkes saçma salak, içeriğini bile bilmediği, işine yaramayacak dersler almak zorunda kalmıştır sırf ayhan altıntaş adlı bölüm başkanımızın dahiyane değişikliği yüzünden.

    derdini kimseye anlatamazsın da bu bölümde. o hocaya gidip durumu anlatmaya yeltensen, "bölüm başkanının hatası." der. bölüm başkanına gitsen, "dersin hocası istemiyor." der. der oğlu der, ama olan sana olur. koca koca adamlar organize olup, 2 tane dersi veremezler; işin ucu gelir öğrenciye dokunur. hatta, insan aldığı dersi bırakıp; başka bir arkadaşına bile veremez bazen bu bölümde. yer olmasına karşın yapılamaz bu. bölüm sekreteri yanlışlıkla öğrenci sayısını 50 yerine 55e çıkarmıştır ve bölüm başkanı 50'ye indirmesini emir buyurmuştur. sen "ben aldığımda 10 kişi yoktu bu sınıfta." dersin ama kimse dinlemez; arkadaşına veremezsin. "benim mi hatam sen 50 yerine 55 yaptıysan?" dersin kimse cevap vermez.

    körü körüne verilen ödevler, hiç bir halttan anlamayan asistanlar, saçma sapan lablar, puanı kırılmaktan delik deşik olmuş sınav kağıtları, insafsızlık, öğrenci düşmanlığı her yerdedir.

    4. sınıfa geldim ama hala anlayamadım bu bölümü itibarlı yapan şeyin ne olduğunu. tahminimce, bu bölümü össde derece yapıp gelen kişiler kurtarmaktadır. yoksa, sike sürülecek eğitimi yoktur bu bölümün delicesine ödev vermekten başka. iyi ortalama ile mezun olup insanlar zaten yeterince çektiklerinden, kapağı yurt dışına atmak için çırpınırlar.

    bak açık açık söyleyeyim: bilkent elektrik elektroniğe gelmek gibi bir niyetin varsa, gelme arkadaş. git odtü, sabancı, koç, boğaziçinde falan oku. bilkente gelme, çok pişman olursun. burada, demokrasi falan yoktur; kimseyi akıllı mantıklı nedenler sunarak ikna edemezsin. ast-üst ilişkisi vardır öğrencilerle hocalar arasında ve hocalar ne derse o olur. hatta öyle ki, dersin planında quiz falan olmamasına, hoca da haber vermemesine rağmen; derslerin son haftasında bir dersten 3 tane quiz olursun. ama itiraz falan edemezsin, kimseye bir şey diyemezsin.

    sırf öğrenci olduğun için haksız olduğun bir yerdir. mezun olayım, direkt siktir olup gideceğim bu diyarlardan.

    bu bölümü tercih etmeye niyetli kişilere birkaç cümle daha söyleyeyim. "ulan bu adam başarısız, tabi şikayet edecek. başarılı insanlar memnundur, ben de başarılı olurum. memnun olurum böylece." diye düşünme. tam küsüratını vermeyeceğim ama 3.8- 3.9 arasında bir sayı benim ortalamam. yani, biraz kulak assan iyi olur pişman olmadan önce.
  • bazı suserlerin hakkında uzuuuuuun uzun entryler yazıp eskilere* nazire yaptığı bölümdür.

    şimdi bu bölümden, daha önce yazıldığı gibi, her türlü adam çıkar. modacısı, pilotu, iş adamı, iş kadını, mühendisi, akademisyeni, müzisyeni gibi gibi... bunların çoğunu gördüm/duydum. ama sağolsun sözlük bana hatırlattı ki haftada 30 küsur saat derse gidip, çok daha fazlasını ödeve şuna buna harcayıp, bundan da gururla bahsedenler hala vardır bu bölümde. ee bize ne tabi ki herkesin hayatı kendine...

    eğer öyle çok çok yüksek not ortalaması hedefleriniz yoksa hayat-okul-iş denklemini dengede tutarak 3'ün üstünde bir ortalamayla bitirmeniz ilerideki hayatınızda sizin için yeterli olacaktır. "amerika'ya gidip doktora yapıcam ben!" diye bir idealiniz yoksa çok kasmayın gençler. gidin 76 çimlerinde takılın, sinemaya gidin, arkadaşlarınızla cine 5'te muhabbet edin, tunus/bestekar'da için, eğlenin, bir müzik aletine başlayın, internette takılacağınıza spora gidin (kampüste kalıyorsanız gitmemeniz ayıp zaten), bilkent'in akademik hayatı dışındaki olanaklarını da sonuna kadar kullanın. ödevlerin içinde boğulmayın kısaca, dediğim gibi akademisyenlik hedefiniz yoksa cidden değmiyor...

    bir de gelip "şu ders çok kolaydı, kıçımın kenarıyla bile a alıyorum" diye oraya buraya yazmayın. "çok çok kötü geçti ühüüü" deyip finalden 98 alan bir arkadaşımı hatırlatıyor, komik oluyor.
  • geçen hafta amcam yeni dünyaya gelen kuzenimin göbek bağını bilkent'te bir fakültenin bahçesine atmam için verdi.

    dedim ee'ye atayım. bölümün bahçesinde göbek bağının sıkıştırıldığı şu mandaldan 3 tane gördüm aq.
  • hakkinda kek diyen arkadaslari odtu yerine bilkentte sadece tek bir (1) dönem okumaya davet ettigim okul. ha tabi once burslu kazanmak lazim.
  • dun acıklanan oss sonuclarıyla beraber ıkı yıldır bıraktıgı liderlik koltuguna yeniden oturan turkıyenın en yuksek taban puanlı bolumu
  • maalesef ismindeki "elektrik" kelimesini kaldırması gereken bölümüm. enerji sistemleri, yüksek gerilim tekniği gibi alanlarda nerdeyse alabileceğiniz hiçbir ders yoktur bu bölümde. ileride enerji veya yüksek gerilim üzerine çalışabileceğinizle ilgili en ufak bir umudunuz varsa, bu bölümü tercih etmemeniz yararınızadır. ki sınavdan yeni çıkmış, tıp mı mühendislik mi okuyacağına bile karar verememiş körpe beyinlerden hangi alanda çalışacağı hakkında bir fikir sahibi olmasını beklemek yanlış olur. bu yüzden ya bölümün isminin değişmesi gerekiyor, ya da bölümün tanıtımını yapan insanların "bize geleceksen biyomedikal, kontrol veya elektronik gibi alanları tercih etmek zorundasın" diyerek üniversiteli adaylarına durumu açık bir şekilde anlatması gerekiyor. bu durum açıklığa kavuşturulmadığı takdirde mühendis adaylarının olası mağduriyetlerinden bizzat bölüm yöneticileri sorumludur.
    not: yanlış anlaşılmasın, yüksek gerilim dışındaki alanlarda ülkenin en iyi bölümlerinden biri, belki de en iyisidir. özellikle hoca seçimlerinde gösterilen özen ve sunulan imkanlar başka bölümlerde göremeyeceğiniz kadar üst seviyededir.
  • bu da 2. sınıf hakkındaki görüşlerim:
    güz döneminde aldığım dersler şu şekilde
    eee 102 - introduction to digital circuit design, kısaca digital, hoca: ergin atalar
    eee 211 - analog electronics, kısaca analog, hoca: mehmet ali tugay
    math 241 - engineering mathematics 1, kısaca 241, hoca: orhan arıkan
    hum 111 - cultures civilizations and ideas 1, kısaca humanity, hoca: kurt ozment
    histr 202 - history of turkish republic 2, kısaca tarih, hoca: emruhan yalçın

    şimdi tek tek inceleyelim:
    digital:
    ergin hoca, görüp görebileceğiniz en sempatik hocalardan biridir, bu sayede dersler zevkli geçer genelde. iki haftada bir internetten quiz yollar ve dönemin ortasından itibaren o quizler iyiden iyiye zorlaşır ama quizler herkese aynı olduğu için quizi yapan birisinden alabilirsiniz cevapları. dönem sonuna teslim etmeniz gereken bir projesi vardır sakın son haftalara bırakmayın her şey çok sıkışıyor zira. nerdeyse her hafta lab'ı vardır ve bunların çoğunun veya hepsinin prelab'ı vardır, lab olmayan haftalarda ise projeyle ilgili yapmanız gereken şeylerin gösterimi vardır. lablar ve proje bu dersin en yorucu ve belki de zor kısmıdır. tıpkı quizler gibi lablar ve midtermler de dönem sonuna doğru zorlaşır. ilk midterm çok kolay, ikincisi orta halli üçüncüsü yani final gayet de kazık olur, ilk sınavlardan yüksek almaya bakın yani.
    genel olarak bu ders dönemin zorlayıcı derslerinden biridir, bunun sebebi ise direkt olarak lablardır.

    analog:
    konu olarak zor değildir kesinlikle ama bu dersin her hafta labı vardır ve bu lab'larda dersin projesi olan trc-10 denen lanet bi telsiz yaparsınız, sene sonunda bu telsizin çalışıp çalışmaması dersin yaklaşık %9'unu etkiler. lablar genel olarak lehim yapmak, bobin sarmak ve bağlantıları kontrol etmek şeklinde geçer, tamamen angaryadır benim gözümde. yaklaşık 2 haftada bir bu labların raporunu yazarsınız ve bu raporlar dersin büyük bir yüzdesini etkiler. işin kötüsü, hayatınızdan minimum 50 saatinizi verdiğiniz bu telsiz* sene sonunda çalışmayabiliyor ve bu durumda çıldırmamak için tek bir sebebiniz var bu da ergun abi'nin o labda olması. ergun abi lab'ın teknisyenidir ve elinden her sene bu telsizlerden heralde 100lerce geçiriyordur yani o telsizi gözü kapalı monte edip sökebilir. telsizin çalışmadığı durumlarda kendisinden yardım isteyin ama çok sıra olur ona göre erken davranın ayrıca ergun abi çok kral bir insandır değerini bilin. dersin sınavları çok zor değildir ama iki haftada bir interview'i vardır ve o bazen zor olur.
    genel olarak analog, lab'ları dışında pek zor değildir ama labları sıkıntılıdır.
    tavsiye: ekstra lablar yapın boş zamanlarınızda, yoksa hem raporlar hem de proje zor yetişiyor, finallere çalışacak zaman kalmıyor.

    241:
    konu olarak, bence, dönemin en zor dersidir. iki haftada bir %5'lik gayet kazık quiz'i vardır. sınavları da quizler gibi zordur. 2010 güz dönemi midterm ortalaması 31'dir ki bu sınavın zor olduğunu kanıtlamak için yeterlidir bence. her hafta ödevi vardır ama ödevin ağırlığı dersin %5'i olduğundan çok da sallamay... değil sallayın çünkü her quiz'de ve hatta hem midterm'de hem de finalde o ödevlerden en az bir soru sorar yani ödevin ağırlığı %5'in çok üzerindedir aslında. orhan hoca'nın dersinde arkadaşınızla muhabbet filan etmeyin çok sinirlenir ve bunu mütemadiyen yaparsanız dönem sonuna doğru kendisinden ağır hakaretler duyabilirsiniz(küfür filan değil! ayrıca bireysel olarak hakaret etmez tüm sınıfı rencide edecek sözler sarfeder.).
    genel olarak 241 dönemin konu olarak en ağır dersidir, quizleri insanı yorar. zor bir derstir.
    tavsiye: asistanlardan yardım isteyin, ofis saatleri bellidir onların, gidin ve yardım alın onlardan.

    humanity:
    dönemin en boş ve sıkıcı dersidir. gılgamış destanı, ilyada ve buna benzer metinler incelenir. haftada 3 saattir ve bu 3 saatte resmen acı çekersiniz. işlenişi hocadan hocaya farklılık gösterir. bazısı midterm ve final'de essay yazdırır, bazısı final yapmaz onun yerine evde birkaç tane essay yazdırıp onları finale sayar. rahat geçersiniz ama sıkılmaya hazır olun.

    tarih
    ben tarih-1'i 1. sınıfın 2. döneminde aldığım için güz döneminde tarih-1 yerine tarih-2'yi aldım. zaten ikisinin çok bir farkı yok ders işleniş veya zorluk açısından. tarihe ilginiz varsa veya ilkokul, ortaokul ve lisede öğrendiğiniz inkılap tarihini hatırlıyorsanız, zorlanmadan güzel b ve b+ gibi notlar alabilirsiniz. gerçi hocadan hocaya çok değişkenlik gösterebiliyor o yüzden hoca seçimlerinize dikkat edin.

    bunlar da bahar döneminde aldığım dersler
    eee 202 - circuit theory, kısaca circuit, hoca: sedat nazlıbilek
    eee 212 - microprocessors, kısaca microp, hoca: nail akar
    math 242 - engineering mathematics ii, kısaca 242, hoca: mehmet çiydem
    hum 112 - cultures civilizations and ideas ii, kısaca humanity, hoca: kurt ozment

    circuit:
    dönemin ilk birkaç haftası daha önce bildiğiniz şeyler olduğundan basit geçer ama sakın ben bunları zaten biliyorum deyip ipin ucunu kaçırmayın zira ben öyle yaptım ve ilk midtermde curve 70 iken benim notum 35'ti. konuları zor değildir. 12 tane filan labı vardır. lablar zor değildir ama uğraştırıcıdır, sürekli printscreen yapıp paint'ten grafikleri keser lab raporuna yapıştırırsınız. binaenaleyh çok kasıntı bir ders değildir.

    microp:
    assembly dilini kullanarak mikrodenetleyici programlama dersidir. 3 labı vardır, biraz kastırır bu lablar ama sayısı az olduğundan çabuk atlatılır. lablar bittiğinde lab saatinde dersin projesiyle uğraşırsınız. projeler 4 kişilik gruplar halinde yapılır. grubunuzda çok iyi bilen en az bir kişi barındırın, o sizi yazılım bakımından çok rahatlatır, siz de donanımla uğraşırsınız. nail hoca sene başında dersi genelde haftada 3 saat yapacağını söyler ama sakın inanmayın ve kendinizi genelde haftada 4 saat derse girmeye hazırlayın.
    genel olarak pek yormayan bir derstir.

    242:
    not: bu ders hakkında yazılanlar bu dersi mehmet çiydem'den başkasından alanlar için geçerli olmayabilir, zira kendisi harika bir insandır ve verdiği her dersin insana zevkli geleceğine inancım tamdır.
    konu olarak 241'den daha kolaydır. quizleri çok daha basittir ve 241'deki gibi dersten sonra değil ders saatinde yapılır. dersin yüzdesini etkileyen ödevler yoktur sadece quizlere yardımcı olacak ödevler verilir ki bunlar toplanmaz sadece gidin çözün quizde çıkabilir denir. attandence %5'tir ve gitmediğiniz her 2 gün için 1 puanını kaybedersiniz. özet olarak 241'den çok daha zevkli ve kolaydır.
    not: mehmet hoca'nın değerini bilin, bulamazsınız onun gibisini.

    ikinci dönemdeki humanity ve tarih ilk dönemdekilerden pek farklı değildir, aynı bokun laciverdidirler hepsi.

    2. sınıftan çıkarılan sonuç: 2. sınıf öyle aşırı kazık filan değildir. ilk dönem çok zor değildir ama çok uğraştırıcıdır. ikinci dönem ise bildiğin rahattır. öyle kasmaya filan pek lüzum yoktur.

    ilk 2 sınıftan çıkarılan sonuç: bu başlıktaki, bu bölümün çok zor olduğunu söyleyen entrylere inanmayın.(en azından ilk 2 sınıf için)

    edit: teşekkürler gyne
hesabın var mı? giriş yap